18 Temmuz 2009 Cumartesi

Beraberce İç Dünyamızı Sorgulayalım...
















İçinde bulunduğumuz bu aylar kutsal saydığımız günlerin yoğun yaşandığı, manevi duygularımızın canlandığı ve iç dünyamızı sorguladığımız çok özel günlerden ibarettir. Bu nedenle iç dünyamızda kendimizi sorgulayacağımız, gerçek anlamda "mü'min" olmanın özeliklerini hatırlatmak gereği duyuyorum. Zira yaşadığımız buhranlı günlerin altında yatan temel nedenlerin en önemlisi de insanlığımızı kaybetmemizdir. Bu durumda da yaşadıklarımız üzerinde hepimizin sorumlu olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. İşte toplumsal huzuru sağlayabilmek için, önce bireysel olarak ahlâkı elden bırakmadan hareket etmemiz gerekecektir. İnsanın "içi ve dışı bir olması" gibi bir zorunluluğu da zaten yüce dinimiz baştan emrederek "MÜ'MİN" sıfatı kazandırmıştır. O halde gerçek anlamda insanlığımızı da bu vasıflarla koruyacağımız kesindir. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim bakınız mü'min olmayı nasıl buyurmuş:



*Onlar ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yaparlar. En’am 52
*Onlar haksız yere bir cana kıymazlar. En’am 108
*Onlar yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. En’am 151
* Onlar hakkı bile bile gizlemezler. Bakara 144
*Onlar zekatlarını hakkıyla verirler. Bakara 177
*Onlar yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. Bakara 177
*Onlar yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. Bakara 177
*Onlar emanete asla ihanet etmezler. Bakara 177
*Onlar zorda, darda ve savaş alanında sabrederler. Bakara 177
* Onlar yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler. Bakara 177
*Onlar söz verdiklerinde, sözlerinde dururlar. Bakara 177
* Onlar kızdıkları zaman öfkelerini yenerler. Ali İmran 133
*Onlar insanların kusurlarını affederler. Ali İmran 135
* Onlar Allah’ın ayetlerini az bir değere satmazlar. Ali İmran 199
* Onlar boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. Mü’minun 3
* Onlar zinaya asla yanaşmazlar. Mü’minun 5
* Onlar asla yalan söylemezler. Mü’minun 8
*Onlar Allah adı anıldığında kalpleri ürperir. Enfal 2
*Onlar insanlara iyiliği emreder, kötülükten de alıkoyarlar. Enfal 71
*Onlar verilen rızıktan yerli yerince harcalar (israf etmezler). Enfal 3
*Onlar yetimin hakkını asla yemezler. Nisa 2
* Onlar inananlara sen mü’min değilsin demezler. Nisa 94
*Onlar cahillerle asla tartışmazlar. Furkan 63
*Onlar asla yalancı şahitlik yapmazlar. Furkan 72
*Onlar adaklarını yerine getirirler. İnsan 7
*Onlar mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler. Tevbe 5
* Onlar kınayıcının kınamasından korkmazlar. Maide 5
*Onlar insanlar arasında adaletle hükmederler. Şura 38
*Onlar asla kötü zanda bulunmazlar. Casiye 24
*Onlar namuslarını korurlar. Furkan 68
* Onlar yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar. Nahl 94
*Onlar Allah’ın ahdını yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. Rad 20
*Onlar anne ve babalarına asla öf bile demezler. İsra 23
*Onlar dillerini eğip bükerek geveleyip konuşmazlar. Nisa 135
* Onlar geceleri az uyurlar. Zariyat 17
*Onlar kafirlere karşı sert, birbirlerine karşı merhametlidirler. Fetih suresi



Demek oluyor ki iç dünyamızda bu koşulları sağlamadan, başkalarına "ahkâm" kesmek, bizleri bugünlere taşıdı. Gelin birbirimizi kısır çekişmelerle suçlamak yerine, başkalarının günahlarını düşünmek (!) ve onaları ıslah etmek (!) yerine öncelikle kendi kalbimizi gözden geçirelim. Zira gelinen nokta; hepimizin duygu, düşünce ve davranışlarını tekrar gözden geçirerek tartmak yönünden olmasıdır. Başka türlü "iflâh" olacağımız da yok!
Sevgi ve saygılarımla!

2 yorum:

  1. Bu gece Miraç Kandili


    Bu gece İslâm âleminin çoğunluğunda Miraç Kandili olarak kutlanmaktadır. Gerçi Kur’ân-ı Kerim’de Kur’ân’ın inmeye başladığı Kadir Gecesi ile Fecr Suresi’nin baş tarafında (2. ayet) üstüne and içilen zilhicce ayının ilk on gecesinden başka herhangi bir gecenin kudsiyetine veya kutlanacağına dair bir işaret yoktur. Hz. Peygamber de herhangi bir geceyi, şu gece, bu gece diye kutlamamış, her gece yaptığı ibadeti yapmayı sürdürmüştür. Müzzemmil Suresi’nde buyurulduğu üzere Peygamberimiz, her gecenin üçte ikisini ya da en azından üçte birini ibadetle geçirirdi. İbadet insanı olgunlaştırır, ruhunu kötü düşüncelerden arındırır, Allah’a yaklaştırır. Zaten kulun ruhunu arındırmayan, ahlakını düzeltmeyen kimsenin yaptığı ibadet, gerçekte ibadet sayılmaz. Çünkü Kur’ân, namazın insanı kötülüklerden alıkoyduğunu, Allah’ı anmanın ruhta büyük etki yapacağını vurgular. Aslında ibadet sadece namaz kılmaktan, oruç tutmaktan ibaret değildir. Allah’ın iradesine, insanın yaratılış amacına uygun her hareket ibadet sayılır. Çünkü ibadetin anlamı kulluktur. Allah’ın, istediği biçimde yaşamak, O’na kulluktan başka bir şey değildir.

    Miraç olayının gerçek zamanı belli değildir. Bir hadise göre olay, Hz. Peygamber Kabe’de Hacer-i Esved’in yanında uykuyla uyanıklık arasında bir durumdayken, bir başka rivayete göre de amcası kızı Ümmü Hani’in evindeyken cereyan etmiştir. Enes ibn Malik’in rivayetine göre olay, Peygamber Mescid-i Haram’da uyurken vuku bulmuştur. Kendileri henüz peygamberlikle görevlendirilmeden, uyku esnasında iki melek gelip onun kalbini yıkamış, içini hikmet ve imanla doldurmuş, göklere çıkarmış, çeşitli peygamberlerin ruhlarıyla görüştürmüş sonra çok yüce makamlara eriştirmiş hatta başka bir rivayete göre Peygamber bizzat Allah’ın huzuruna çıkma şerefine ermiştir.

    Ancak miraç rivayetleri arasına çok sokuşturmalar olmuştur. Necm Suresi’nde anlatılan, vahiy meleğinin Peygamber’e yaklaşması olayı, Allah’ın Peygamber’e yaklaşması şekline dönüştürülmüş ve hâşâ önce 50 vakit olarak farz kılınan namazın, âdeta pazarlığı düşündüren tekrar tekrar Cenabı Hakk’a başvurular sonunda 5 vakte indirildiği şeklindeki bir anlatım, miraç olayına monte edilmiştir. Kur’ân’da böyle şeylere en ufak bir işaret yoktur. Cenabı Hak kullarının yapamayacağı bir şeyi emretmez (Bakara: 286). Geceniz mübarek, ibadetiniz makbul olsun. Süleymen ATEŞ / Vatan Gazetesi 19 Temmuz 2009

    YanıtlaSil
  2. Merhaba.yazınızı çok anlamlı buldum .Kendi iç dünyamızı sorgulayabileceğimiz çok özel günlerdeyiz.Bu özel vede kıymatli olan mmübarek aylarımız tüm islam alemine hayırlı olsun.Tüm ibadetlerimizin kabul olması dileğiyle.saygılarımla DİLEK DOĞRU

    YanıtlaSil