15 Nisan 2013 Pazartesi

El Âlem Nelerle Uğraşıyor...





"İnsanlığın devamı için yeni gezegen şart

Yaşamını evrenin gizemini çözmeye adayan ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, insanoğlunun geleceği için uzay araştırmalarının sürdürülmesi gerektiğini belirtti." 11 Nisan 2013, Hürriyethttp://www.hurriyet.com.tr/planet/23017656.asp


"Sibirya müftüsü Fatih Garifulin, basın aracılığıyla özellikle genç kızların duymasını istediği bildirisinde, "Mini etek uyarısını güvenliğinizi düşündüğüm için yapıyorum. Uzun kış aylarından sonra hele erkek hapisten yeni çıktıysa mini etekli bir kızı sokakta görmesi bir felaketin çığırtkanlığı olur." dedi." 11 Nisan 2013, Hürriyet http://www.hurriyet.com.tr/planet/23019340.asp


Aynı gün, aynı gazetenin birbirinin tamamen zıttı bu iki ayrı haberini okuduğumda, aklıma Galileo'yla birlikte cahiliye dönemi geldi...

Galileo'yu hatırladım; çünkü onu yargılayanlar bilime ve akla karşı duran kilise ve din adamlarının, "din" adı altında insanları kontrolleri altına alıp, saçma sapan söylemleriyle egemenliklerini sürdürmeye çalışmalarıydı. Dolayısıyla akıldan ve bilimden uzak bir dönemin insanlar üzerindeki etkisi ne yazık ki bugün de müslümanlar üzerinde sürdürülmeye çalışılıyor... Ki bu da bana cahiliye dönemini hatırlattı.


İslâmiyet şeklî değil müftü efendi...

Aç insanlar etrafımızda kol gezerken vicdanlar susmuş, gözler kör olmuş, kulaklar sağırlaşmış vaziyette nasır tutan kalpleri uyarmak yerine, kendi nefsine hakim olamama endişesiyle olsa gerek, insanların giyimi kuşamıyla uğraşmak "Allah adına",  "din adına" çığırtakanlık yapmak mı müslümanlık oluyor?


İşi gücü bırakıp başkalarının kulluk vazifelerini takibe ve baskı altına almayı kendilerine "görev" sayanlar bilsinler ki;  öte yandan akıl ve bilimi elden bırakmayanlar evreni keşfetmekle meşgûller...


Müftü efendi, Müftü efendi!  ilk emri "oku!" diye başlayan yüce bir dine mensubuz... Siz gençleri  bilime ve akla dayalı eğitime  niye davet etmiyorsunuz?

Asıl göreviniz bu olmalıyken (ilim Çin'de olsa arayınız)...  basın önünde dünya kamuoyuna bu kadar basit ve küçültücü söylemlerde bulunmak da neyin nesi oluyor? Bu sorumsuzlukla, "şekilciliğe sapmak"la kimlere hizmet etmeye çalışıyorsunuz?


Şunu da unutmayınız ki; "Her doğru her yerde söylenmez"...


İslam dini vicdan işidir, müftü efendi! Ne yazık ki sizin gibilerin yüzünden yüce dinimiz cehaletin esareti altına alınmak isteniyor. Vicdan'dan uzak, bilim'den ve akıl'dan yoksun yaşamak dinimizin emri değil!

Sefaletle boğuşan insanlar gün geçtikçe daha da çoğalıyor, insanlar bu sebeplerden dolayı ahlaksızlığa hızla yöneliyor, yöneltilmeye zorlanıyor... Hâl böyle olunca bunlar  güvenliğimizi tehdit etmiyor, felaketin çığırtkanlığı olmuyor da, kadınların giysileri "felaketin çığırtkanlığı" oluyor öyle mi?!

Ne derler, "dervişin fikri neyse, zikri de odur"...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

2 yorum:

  1. Merhabalar,
    Bunlar Arap-Emevi saltanatını sürdürmek isteyen zihniyetlerdir.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  2. Maalesef bu zihniyetler yüzünden yüce dinimiz bütün dünyada gericiliğin simgesi haline gelmiş. Yazık. Yazınız için teşekkürler hocam. Serken ALPASLAN

    YanıtlaSil