31 Ocak 2017 Salı

Yunan Başkomutanı Trikopis'i Unutmayın!



"Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi AKAR, kuvvet komutanları ile birlikte 21 yıl önce Yunanistan ile savaşın eşiğine gelinen Kardak kayalıklarını krizin yıldönümünde ziyaret etti. Ziyaret esnasında Yunan botu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Kardak'a girmesini önlemeye çalıştı, gergin anlar yaşandı." 30 Ocak 2017


İsmet İnönü sorar : "Kemal sana göre dünyanın en zor işi nedir?"

Atatürk cevap verir : "Türk milletini ayağa kaldırmak der. Ben en çok bu noktada zorlandım."

Atatürk devam eder "İsmet şimdi bana bundan daha zor bir şey var mı" diye, sor der?

İnönü sorar, "var mı?" diye.

Atatürk cevap verir: Harekete geçince bu milleti durdurmak!

Ve...

Yunan İşgali ve Kurtuluş Savaşı

"1922, Büyük Taarruz'dan bir yıl önce, yani 1921 Ağustos ayında, Yunanlılar General Papulas'ın komutasında Ankara'ya doğru iki kol halinde ve İngilizlerin büyük desteği ile Türklere saldırırlarken; "Ankara Kalesine Yunan Bayrağını çekeceğiz.." diyerek seviniyorlardı.. "Mustafa Kemal'in boynuna bir ip geçirerek, yerlerde sürükleye sürükleye Atina'ya götürüp, orada asacağız!.." diyorlardı.. "

Ancak;

"Yunanlılar 26 Ağustos'tan önce 214.000 asker ve 30.000 kadar da yerli Rum ve Ermeni olmak üzere, toplam olarak 244.000 kişilik kuvvete sahipti.

Yunanlılar tam beş parçaya bölünmüşlerdi: Birinci kol Aydın-Söke doğrultusunda, ikincisi Uşak-İzmir doğrultusunda, üçüncüsü Murat Dağları kuzeyinde, dördüncü kol Kütahya-Simav doğrultusunda, beşincisi de Eskişehir-Bilecik-Bursa doğrultusunda savaşarak firar ediyorlardı.

Kalleş ve hain Çerkez Ethem de 2.  koldaki Yunanlılarla birlikte kaçıyordu.

Üçüncü kolu teşkil eden Murat Dağları kuzeyindeki kol; Başkomutan seçilen General Trikopis'in kumandası altında batıya kaçıyorlar...

Yunan birlikleri pek aç ve sefil, yiyecek ve içecek stoklarını, ambarlarını geride bırakmış olarak çekilirlerken; bizim ünlü 23. Tümenimizin bir koluna rastladı.. Yunan askerleri komutanlarının savaşma kararını dinlemeyerek TESLİM olmayı kararlaştırmışlardı. Beyaz bayrak çekerek esir olmayı kabullenmişlerdi.. Bizim 23. Tümenin yanına gelen 5. Tümenin yardımlarıyla Yunanlılar teslim olmaya ve silahlarını bırakmaya başlamışlardı. Yunanlılar merasim için Uşak'a getirildiler.


Askeri adet gereği, esir alınan Yunan generallerinin kılıç teslimlerine ait merasim, Uşak'taki bir konakta gerçekleştirildi.

Anılan konakta Mustafa Kemal Paşa'nın dışında Mareşal Fevzi Çakmak, İsmet Paşa ve bazı komutanlarımız ile gazete muharirleri, tarihçiler vardı.. Edebiyatçı-gazeteci yazarlarımızdan Halide Edip (Adıvar) ve Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) da hazır buluyordu.

Esirler, Trikopis ve General Dyenis başta olmak üzere, esir generaller Mustafa Kemal Paşa'nın huzuruna alındılar..

ATATÜRK, onları "hoş geldiniz" diyerek karşıladıktan sonra "yorulmuş olacaksınız, buyurun!.." diyerek onların oturmalarına izin verdi.. Hal ve hatırlarını sorarak, onları "mukadderat" diyerek teselli etti. Savaş kritiği de yaparak, yaptıkları hataları açıkladı.. Yunanlı generaller birbirlerini suçladılar ama sonuçta o hataları kabullendiler.

Tarih: 2 Eylül 1922, Yer: Uşak."

Dolayısıyla dün Ege denizinde yaşanan "gerginlik"le ilgili, Orgeneral Hulusi AKAR'ın  TSK’nın bölgesinde etkin, caydırıcı ve saygın bir güç olduğunu, nazik bir üslupla ifade etmeleri... 

Nedendir bilemiyorum ama, bana, bu  tarihi gerçekleri hatırlattı.





Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)



30 Ocak 2017 Pazartesi

Keşanlı Ali...


Keşanlı Ali, "Demem şu ki, bu dünyada namuslu, insaniyetli oldun mu, alaya alınıyorsun. Zorba, katil oldun mu, itibar görüyorsun."  der.

"Keşanlı Ali Destanı" oyunun oynandığı tarihten günümüze kadar güncelliğini hiç kaybetmemiş,  hani "Batının ahlaksızlığını almayıp", ama kendi ahlâksızlıklarının çukurunda çürümüşlerin  toplumunda, sistemin Ali'sini  anlatan cümlenin sahibi Keşanlı Ali'yle yakından tanıdığımız Türk tiyatrosunun ünlü ismi, Engin CEZZAR'ı kaybettik.

Dolayısıyla içinden geçtiğimiz bu karanlık günlerde insanlığa umut veren ve de insanı insana, insanla anlatan sanat dalı tiyatronun unutulmaz güzel ismi, tiyatro adı  Engin CEZZAR, nur içinde yat...



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

28 Ocak 2017 Cumartesi

Sorun Çok Açık ve Net...


Yuval Noah Harari,

"Homo Deus Yarının Kısa Bir Tarihi" ve "Hayvanlardan Tanrılara Sapiens" kitaplarında, geleceğin teknolojilerini yakalayamayan insanlar (bence milletler) "bir alt tür olarak kalacağı" yönündeki düşüncesini öne sürüyor.

Ve...

İnsani Gelişme Zirvesi nedeniyle Türkiye’ye ilk kez gelen SAPIENS ve HOMEDEUS'un yazarı Prof. Yuval Noah Harari "Zirve"deki konuşmasında,

"Zenginler, zihinsel ve bedensel olarak süper insanlar haline gelebilir. Eskiden de zengin/fakir, işçi sınıfı ve aristokrasi arasında farklar vardı. Ama gerçek farklılıklar yoktu, çiftçi ile kral arasında fiziksel ve bilişsel anlamda fark yoktu. Ama şimdi beden, beyin ve zihinleri yapabilme gücüyle ekonomik eşitsizlikler gerçek eşitsizlik haline gelebilir. Zenginler, zihinsel ve bedensel olarak süper insanlar haline gelebilir."

Peki bu durum ne yaratacak? Eşitsizlik artacak Harari’ye göre… Sonunda da süper güçleri, üstün bilişsel yetenekleri olan zenginler tarafından yönetileceğiz

"Önümüzdeki on yıl içinde dünya süper insanlardan oluşan daha elit bir grupla karşılaşacak ve çok büyük bir işe yaramaz kitle, sınıf olacak. Annesinin, eşinin ya da sevdiklerinin gözünde değil, şirketler ve ordu açısından işe yaramaz insanlar olacak." diyor. 27 Ocak 2017

Dolayısıyla...

Bizim gelecekteki durumumuz ne olacak? Yani geleceği yönetenler arasında hak ettiğimiz  yeri  alabilecek miyiz?

Zira...

"TÜBİTAK'ın Beğenmediği Proje Dünya Birincisi Oldu

Sıvılardaki su oranını mıknatısla ölçebilen ucuz, hızlı ve taşınabilir bir sistem yaratan İlayda; TÜBİTAK tarafından dereceye giremediği bu projesi ile Polonya’da, 80 ülkenin binlerce projenin arasında birinci oldu.

İlayda, liseden sonra üniversite eğitimi için ABD’nin Cornell Üniversitesini tercih etmiş.

Üniversitede mühendislik eğitimi alan İlayda’dan, ülkemizi gururlandıracak bir güzel haber daha geldi.

İlayda, önümüzdeki seneden itibaren NASA’nın Mars’a giden roketlerle ilgili bir projesinde yer alacak." 11 Ocak 2016

Öte yandan...

"Yıldız Teknik Üniversitesi'den yapılan yazılı açıklamaya göre, YTÜ Rüzgar Enerjisi Kulübü, tasarımını yaptığı rüzgar enerjisi ile çalışan arabayla Den Helder kentinde düzenlenen "Racing Aeolus" adlı yarışmaya katıldı.     

Bu yıl 9'uncusu düzenlenen yarışmada, profesyonel mühendislik desteği olmadan kendi imkanlarıyla yer alan öğrenciler, Kanada, Almanya, Danimarka, Hollanda gibi ülkelerin önemli üniversitelerinden takımların katıldığı yüksek bütçeli rakiplerini eleyerek 4'üncülük kupasını kaldırdı.     


YTÜ'lü öğrenciler, tamamı kendi tasarımları olan "Pardus16" isimli araçlarıyla dünyanın önemli üniversitelerinden yüksek bütçeli çok sayıda aracı geride bırakarak önemli bir başarıya imza attı." 28 Eylül 2016, Hürriyet


"TÜBİTAK mağduru projesiyle 2 ödül birden aldı!
10. sınıf öğrencisi Tuna Ilgın Kozak, TÜBİTAK'ın yüzüne bile bakmadığı, maden ocaklarında hayat kurtarmaya yönelik projesiyle başarıdan başarıya koşuyor." 19 Mayıs 2016, Sözcü

Demem o ki...

Biz, ya bu güzel  çocuklarımıza sahip  çıkacağız, ya da -İlay'da da olduğu gibi- başka ülkelere kaptırdığımız beyinlerimizi,  küresel hakimiyetlerinin kontrolü altına vereceğiz. Dolayısıyla bizim acilen ilgilenmemiz gereken sorun çok açık ve net olarak Hariri'nin düşüncesiyle karşımıza çıkıyor; Zira dünyanın geleceğinde biz, "Süper insanlardan oluşan daha elit bir gurubun" üyesi mi, yoksa "işe yaramaz bir kitle"nin sınıfı mı olacağız?




Sevgi ve saygılarımla!

"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

20 Ocak 2017 Cuma

Yarıyıl Tatili Başladı ;)




2016/2017 Eğitim ve Öğretim yılının 1. Dönemi'ni an itibariyle sevgi ve heyecanla tamamlamış bulunuyoruz.

Her biri, biri birinden şeker mi şeker olan bu tatlı şeyler, "ABC" dedi ve okumaya başladı bile... Dolayısıyla bu aşamada bizlere destek veren tüm sevgili velilerime  de özellikle  teşekkür ediyorum.

Çok okumalı, iyi dinlenmeler...

:)




Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

17 Ocak 2017 Salı

Yakalandı




"Fail, Abdulkadir Masharipov, kod adı Ebu Mohammed Horasani, Özbekistan doğumlu, 1983 doğumlu. Afganistan'da eğitim almış ve 4 dil bilen iyi yetiştirilmiş bir terörist." Vali ve Emniyet Müdürü'nden 'Reina saldırganı' açıklaması

Sahi... 

4 dil bilen bu saldırgan nerede özel yetiştirilmiştir?

AFGANİSTAN!

Sözde "tedhişle" mücadele eden dünyanın en büyük tedhişçi devletlerin işgali altındaki ülke, Afganistan.


Başta İngiltere ve Amerika gibi ülkelerin üzerine çullandığı Afganistan'da uzun yıllardır, savaş yaşanıyor. Hâl böyle olunca  cahilliğin hüküm sürdüğü Afganistan'da bugün ne yazık ki, "kız çocuğu dünyaya getiren evde hüzün, erkek çocuğu dünyaya getiren evde ise bayram" yaşanması söz konusudur.

Dolayısıyla cahiliye devri'ni aratmayacak koşulları oluşturan Haçlı güçlerin işgali altındaki Afganistan'da yetiştirilen bu saldırgan,

Türk polis teşkilatımızın üstün gayret ve başarısı ile yakalandı! 

Kahraman polisimize sonsuz teşekkürlerimizle...

:))

Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

13 Ocak 2017 Cuma

İnsan Hayatına Fransız'sınız, Yazık!


Fransız şarkıcı Frederic Fromet, yılbaşı gecesi İstanbul'da Reina'ya yapılan tedhiş saldırısı sonrası hazırladığı  şarkının korkunç sözleri şöyle:

"Bombalama eylemi İstanbul'da çok güzel geçiyor. Hele Reina'da. Eğer bizden bir kurban varsa problem. Ama yoksa, ölenler bizim için problem değil. Türkler ağlamalı zırlamalı güzel bir yılbaşı geçirdi. Sıcak diskotekte oynarken bomba patladı ve hepsi öldü. Güzel bir yılbaşı. Suriye'desiniz ama kendi derdinizle uğraşın" 10 Ocak 2017, İHA

Bu haberi okurken aklıma ilk gelen, HİTLER oldu. Zira ölenleri "problem görmeyen" zihniyet,..

Hitler...

"Hayatı sonsuz bir savaş olarak görür ve, "Dünya en uygun olanın yaşadığı, ve en kuvvetlinin hükmettiği bir yabanlar ormanıdır," der. Bir yaratığın başka bir yaratığı yiyerek yaşadığı, zayıfın ölümünün kuvvetlinin yaşaması demek olduğu bir dünyadır bu.

Bu fikir Kavgam'da birtakım büyük lâflarla anlatılmıştır. "Sonunda kendi varlığını koruma güdüsü muzaffer olacaktır... İnsanlık yalnız sonsuz savaşlarla gelişmiştir. Sonsuz barışta insanlık sadece çöker... Tabiat... canlıları yeryüzüne salar ve onların serbest didişmelerini seyreder. Sonra sevdiği yavrularına efendi olmak, cesarette ve akılda güçlü çıkmak hakkını bağışlar... En güçlü olan hâkim olmalıdır. Zayıfla karışıp kurban olmamalıdır. Ancak doğuştan zayıf olanlar bu düşünceleri zâlimlik sayabilir..." Hitler'e göre, kültürün muhafazası "zorunluluğun sert kuralına, dünyada en iyi ve en kuvvetli olanın zafer kazanması hakkına bağlıdır. Yaşamak isteyenler dövüşmelidir. Ve bu sonsuz savaş dünyasında, dövüşmek istemeyenlerin yaşama hakkı yoktur. Bu, zor da olsa... böyledir!" Nazi İmp. Doğuşu-Yükselişi-Çöküşü Wıllıam L.Shırer, 1. cilt sf:146


Dolayısıyla, BATI'nın oyunlarıyla işin içinden çıkılmaz bir hâl alan, bize göre Batı Asya, İngiltere'ye göre Orta Doğu diye adlandırılan, Batılı güçlerin ve de Amerika'nın sinsi plânlarıyla coğrafyamız ne yazık ki önce "bataklık" yapıldı. Bilahare de üreyen sivrisinekleri öldürmek için, "fıs fıs" havadan ilaçlama yapmak için bir bakıyorsun, "koalisyon güçleri" olarak hepsi bu bataklığa üşüşmüşler. Maksatları coğrafyamızı "sıtma"dan korumak!.. Tıpkı "Yaşamak isteyenler dövüşmelidir. Ve bu sonsuz savaş dünyasında, dövüşmek istemeyenlerin yaşama hakkı yoktur" diye düşünen Hitler gibi...

Demem o ki...

Barbarlığın tarihini yazan emperyalist güçler için, insan hayatının ne zaman kıymeti oldu ki!.. O sebeple alçakça yazılmış bu şarkı, bir Fransız'ın  IŞİD  zihniyetinden hiçbir farkının olmadığının açık ve net bir göstergesidir.


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

11 Ocak 2017 Çarşamba

Sevgiyle Yad Ediyoruz...



Son dönem şiirlerinde "Doğru söyle/Beni mi seviyorsun,Atatürk'ü mü?" diyen ve  "Hayat kısa/ Kuşlar uçuyor" dizeleriyle Cemal SÜREYA.

Aramızdan ayrılışının 27. yılında da Cemal SÜREYA'yı, nefesini verdiği yastığın altına iliştirdiği son şiiriyle hatırlamak  istiyorum:

"Ölüyorum Tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum Tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
 
Üstü kalsın..."

Öte yandan...


Beni en sevdiğin halimle hatırla...

"Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur." diyen ve bize bizi anlatan şair, öykü, roman ve oyun yazarı Necati CUMALI'nın da ölümünün 16. yılında o'nu saygı ve sevgiyle anıyorum...

Necati CUMALI, "Ölümü" kendi  mısralarıyla şöyle anlatıyor:

"ağladığını istemem ben ölürsem
beni en sevdiğin halimle hatırla
uzak bir yerde çalıştığımı düşün
hayatta olduğuma inan
bir gün gelir kendiliğinden
geçer bütün üzüntün

her yeni gelen günü
yeni bir ümitle beklemeli
her yeni gün
yeni havalarla gelir
gece,yağan yağmurla uyursun
sabah bir de bakarsın odan güneşli

her gelen vapuru,treni
yeni bir ümitle beklemeli
her gelen vapur, tren
yeni insanlarla gelir
ben esmerdim güzelim
bu sefer bir sarışını seversin
aşk yaşayanlar içindir."


Türk edebiyatının tanınmış güçlü isimlerinden olan,

 Cemal SÜREYA'yı ve Necati CUMALI'yı minnetle yad ediyoruz...



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

6 Ocak 2017 Cuma

Bir Gider Bin Geliriz!



Kahraman Şehit polis Fethi SEKİN dün, vatan için, bizler için canını göğsünü siper ederek ŞEHİT düştü!

"İzmir’de hain saldırıyı polis memuru Fethi Sekin önledi
Bombalı araçla İzmir adliye otoparkına girmek isteyen teröristler, trafik polisi Fethi Sekin tarafından engellenince aracı patlattı. Arkalarından gittiği teröristlerle mermisi bitene kadar çatışan ve şehit olan trafik polisi Sekin, roketatar ve el bombalı katliam planını önledi. Saldırıda Adliyede katip olarak çalışan Musa Can da yaşamını yitirdi." 6 Ocak 2017

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Mehmet Âkif  ERSOY

Yeri ve zamanı geldiğinde GAZETECİ Osman Nevres (Hasan Tahsin), SÜTÇÜ- FAHRİ İMAM Ali, ÖĞRETMEN ASTEĞMEN Mustafa Fehmi KUBİLAY,  ASTSUBAY Ömer HALİSDEMİR, TRAFİK POLİSİ Fethi SEKİN,

Dolayısıyla mesleği ve isimleri nice meçhul vatanını ve milletini seven kahraman TÜRK evladı bundan sonra da muhtemelen yaşayacağımız tedhiş saldırılarına karşı göğsünü siper etmeye devam edecektir.

Tedhişçilere bir uyarım: Sakın ola; Hasan Tahsinlerin, Sütçü İmam Alilerin, Mustafa Fehmi Kubilayların, Ömer Halisdemirlerin, Fethi Sekinlerin yerini alacak milyonlarca Türk evladının olduğunu  akıllarından çıkarmasınlar!

Hasan Tahsin,  Sütçü İmam Ali...  dış düşmanlara karşı,  Kubilay, Halisdemir, Sekin iç düşmanlara karşı canları pahasına kurşun atıp, kurşunlara hedef olmuşlardır.

Demek oluyor ki,  dış düşmanlarla işbirliği yapan iç düşmanların da kendi kanlarında boğulacakları günün zamanının geldiği belki yarından da yakındır. Tıpkı dış düşmanların 9 Eylül 1922'de denize döküldükleri gibi!

Gazeteci Hasan Tahsin, 

Sütçü İmam Ali,

Öğretmen Asteğmen Kubilay

Astsubay Ömer  HALİSDEMİR, 

Trafik Polisi Fethi SEKİNleri aratmayacak sayısız yiğitlerimiz varken,

Bu topraklar üzerinde yaşayan Türk milleti asla yenilmez!

Ayağınızı denk alın!  

Dolayısıyla Türkiye  toprağını,

Türk milletini başka milletlere sakın benzetmeyin!!!

Yiğidimiz Polis Fethi SEKİN...

Nurlar içinde yat!

Seni de hiçbir zaman unutmayacağız!!! 


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)