"BİZ KİMDİK BİLİYOR MUSUNUZ?
Kesme şekeri ilk gördüğümüzde, buna nasıl şekil vermişler de böyle olmuş diye
heyecanlanan çocuklardık biz.
Bir gün benim de bir
uçan balonum olsa diye hayaller kurarak uykulara dalan
hüzünlü çocuklardık biz.
Karnemize zayıf düşürdüğümüzde, ailemize bunu nasıl izah edeceğiz diye
yüzü kızaran çocuklardık biz.
Ahizeli telefonlara kimin aradığını bilmeden, herkesten önce ilk alo’yu diyebilmek için koşan
telaşlı çocuklardık biz.
Siyah beyaz televizyonlar ile gördüklerimizin rengini hayal eden, yayın bitince okunan
İstiklâl Marşımızı duyduğumuz anda yattığımız yerden ayağa kalkıp saygı duruşu yapan
onurlu çocuklardık biz.
Doğum günlerimizde kendisine
kitap armağan edilen, gazetelerden günlerce kupon biriktirilerek sahip olduğumuz Temel Britannica, Meydan Larousse, Gelişim Hachette gibi merak ettiklerimizi öğrenmeye çalışan
ansiklopedi çocuklarıydık biz.
Uzaktan kumandalı televizyonla ilk tanışmamızda oturduğumuz yerden sadece 3-5 kanalı değiştirebildiğimiz halde mutlu olan
mütevazı çocuklardık biz.
Belediye otobüslerinde, hamile, yaşlı teyze ve amcaları gördüğümüzde yerimizi onlara vermek için ayağa kalkan
merhametli çocuklardık biz.
Bayramlarda bizleri lavabo pompası gibi öpen teyzelerin verdiği mendilleri,
harçlık veren amcaları, dedeleri özleyen, kazandığımız paraları , gençlik parkındaki "çarpışan otolara binerek harcanan" çocuklardık biz.
Kışın soğuklarında
pekmez ile tahini karıp yiyen, üşümemek için içimize yünlü içlik giyen
garip çocuklardık biz.
Sokaklarda gazoz kapağı toplayıp, mektup pullarından
koleksiyon yapan, akşam ezanı okundu mu "dayak yememek için evlere koşan" çocuklardık biz.
Sütü
bakkaldan alamayıp, hafta sonları mahallenin
sütçüsünü elimizde tencerelerle bekleyen, sonra o sütü kaynatıp üzerindeki kaymağı afiyetle yiyen, komşudan aldığımız maya ile o sütün yoğurt olmasını bekleyen
sabırlı çocuklardık biz.
Kışlık kazaklarımızı güveler yemesin diye bolca
naftalinleyip valizlerde eşyalarını saklayan
umutlu çocuklardık biz.
Komşu apartmanların meyve ağaçlarına gizlice çıkan, dalından meyve yemenin zevkini çıkartan ama yaptığıyla da
utanan, içinde
Allah korkusu olan çocuklardık biz.
Bizden bir yaş dahi büyüklerimize abi, abla diyecek kadar
saygılı olan çocuklardık biz.
Mahallemizde kızlarla erkeklerle toplaşıp yakan top, yedi kiremit oynayan,
küfür etmeyi bilmeyen centilmen çocuklardık biz.
Evde çorba diye sadece tarhana ve mercimek çorbası içen, dışarıda domates çorbasının üstüne kaşar serpildiğini gördüğünde sündüre sündüre o çorbayı içmeyi beceremeyen
masum çocuklardık biz.
Çikolatanın tadını bayramdan bayrama bilen, pötibör bisküvi arasına sade lokumu bastırıp pasta niyetine afiyetle yiyen
mutlu çocuklardık biz.
Mahallemizden geçen macuncu, simitçi, pamuk ve elma şeker satıcılarını gördüğümüzde heyecanlanan
yokluğu bilen çocuklardık biz.
Siyah önlükleri, beyaz yakaları olan, sabahları okulda Andımızı bağıra bağıra söyleyen
vatansever çocuklardık biz." İnternetten Alıntıdır.
Ne güzelmiş...
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)