Günümüz insanlarının, koşuşturma içerisinde, kazanç ararken mutluluktan uzak, sorunlar yumağıyla boğuşmaktan girdiğimiz stresle, ailelerde huzursuzluk, toplumda kanaatsizlik, sevgi ve saygıdan yoksun, hoşgörüsüzlükle beraber gerginlikle, şükürsüzlükle sürdürülen yaşam, almış başını gidiyor... İşte bu tablo, yavaş yavaş ülke halkımızın her tabakasına yayılarak, adeta bir hastalık gibi ruhumuza işliyor. Bu hastalık ilerlerken var olan ve Türk halkına özgü, tüm dünyaya, ibretle, hayranlık uyandıran o aile mefhumu da, edep duygularımızla birlikte yok olmanın çoktaan alarmını vermektedir. İşte şimdilerde sorgulayarak aradığımız bu özel değerlerimizin neler olduğunu hatırlamaya ve izninizle hatırlatmaya çalışacağım:
Evlerimizin baş köşelerini tutan ve vazgeçilmezi olan televizyonlar; bakınız bizim nasıl da hayatımıza yön verir oldu. Hayatın her alanında baş rol oynayan, geleceğimizi şekillendirecek çocuklar yetiştiren kadınlarımızın yaşamlarını altüst ederek, toplum olarak değerlerimizi yitirmemize basamak oldu. Tabii, oradan tüm kesime sıçrayan bu virüs, bizlerin nerelere sürüklendiğimizi de sorgulatır günleri getirdi. Değerlerimiz içerisinde dilimiz, dinimiz, geleneklerimiz, kültürümüz, ahlâkımız kısaca parayla satın alınamayacak kadar büyük öneme sahip olan tüm güzelliklerin yitirilmesi. Her fırsatta feda ettiğimiz zamanımızın sözde eğitici, öğretici, eğlendirici pogramlar adı altında tüm kesimi bir şekilde her alanda yozlaştıran, kalitesiz programların esiri edildik. Kadın programları adı altında tüm Türk halkına hitap edilerek, her toplumda olabilecek basitlikler, seviyesizce yapılmış her davranış, sanki örnek bir durum gibi hepimize mâl edilerek, detay detay işlenip, duygu sömürüsüyle beraber önümüze sunuldu. Tüm bunlar insanlarımızın aşağılanmasına, eziklik duymasına, adeta halkından utandırılmasına sebebiyet vermiştir.
Yine sabahtan akşama kadar çalıp söylemeyi, eğlenmeyi, oynamayı sanki bayram yaşıyormuşuz gibi mutlu mutlu tablolar çizmeyi alışkanlık haline getirdik. Bu esnada şehit veriyormuşuz, acı olaylar yaşıyormuşuz hiç önemli değil! Ulus ve milletçe kıvançta, tasada ve kederde yaşanılan birliktelik, dayanışma adeta silinircesine "beraberlik" duyguları çöpe atılıyor. Mafya dizileri ile yaratılan karakterler, 1. sınıf çocuğundan tutun, iş sahibi olmuş şahsiyetler tarafından örnek alınıp adeta sanal alemi yaşar olduk. Orada gençlerimize hedef olarak gösterilen, bu çarpık ilişkiler toplumumuzu allak bullak etti. Tabii, bununlada kalmayıp, işte "Türkiye'nin hali bu!" izlenimi yaratılarak, devletimize karşı zaafiyet yaratılması çoktan devreye girdi bile... Artık, bundan sonra sevincimizi, öfkemizi bu dizilerde işlenen konularla halleder olduk. Bir yandan haber kuşakları basit, adi her yerde olabilecek inanılmaz haberlerle konu edilip, ülke insanlarımızın psikolojisini bozmada kararlı olanlar, bir başka tarafta saçma sapan konularla gündem tutmayı habercilik saydı. Affedersiniz, "orucumuzu cinsel ilşki ile açabilir miyiz?" gibi inanılmaz sapkınlıkça sorularla ne yazık ki halkımızın sorgulama yeteneğini bu denli aşağılatmayı başardılar.
Ahlâksız teklif filimlerinin önce yabancı yapıtlarını sunup, ardından aynı tarzla konu yapılarak yerli dizileri, en işlek saatlerde bizlere sunulması, ve oradan inanılmaz lüks yaşam tarzlarını vererek, adeta insanları ezme yarışının gözler önüne serilmesiydi. En önemlisi de Türk Milletinin övünerek sakladığı, o en muhteşem "NAMUS" anlayışı bakınız, nasıl da bir çırpıda heba edildi! Yani "para" ile herbir şeyin yapılmasını sevgili halkımıza dayatarak, kafaları karma karışık edilip, değerelermizin en paha biçilemezini ayaklar altına almayı başardılar. Diğer taraftan millet olarak, onuru yüksek, fakirliğini dillendiremeyecek kadar gururlu olan insanlarımızı, televizyonlarda yarışma adı altında yapılan büyük ödüllerle adeta yalvartırcasına haykırışlarla ağlatıp dil döktürmeleri, kazanmak için ölçü sayılan programlar vesilesiyle onursuzluğu kabullendirmeye neden olmuştur. Yabancı dizi ve filmlerle insanlarımıza, lüks hayatı temin edebilmek için dönen dolapların içerisindeki, ahlaksızlıkları bir meziyet gibi sunmak, bizlerin "delikanlılık" ruhunu alıp çöpe attı. Yıllarca yine yabancı filmlerle ve dizilerle kilise ve kilise gelenekleri beynimize kazındı. Kına gecelerimiz utanılacak bir gelenekmiş gibi hissettirilmekte, adının "bekarlığa veda" ile değiştirilmesine vesile olmuştur.
Tüm alanda kendi adetlerimizi bir kenara bırakıp, hayran hayran Batı'nın taklidini yapar olduk. Hatta tatil anlayışımız bile değşitirildi. Sanki, tatile değil, yeme içme ve gösterişe gider gibi, otellere kapanıp, sözde dinlenmeyi yaparken, küçük esnaf ve kuruluşların kapanmasına bir bir neden olduk. Ya da kendi ülkemizin cennet yerlerini tanımadan, yabancı ülkelere gitmeyi "hava atmak" olarak tercih ettik.
Yine diziler aracılığıyla bizim öz yemeklerimiz aşağılanmakta; yerini adını dahi zor telaffuz edebildiğimiz yabancı şeylere terk edilmektedir. Nefis lahmacunlarımız, pidelerimiz yerini hamburgerlere bıraktı. İçinde karma karışık tadlar olan sandaviçlere bıraktı. Sabah kahvaltıları diye çocuklarımıza mısır gevreklerini sunmaya çalıştık. Soğan, sarımsak vs. gibi Türk mutfağının vazgeçilmezleri adeta horlanarak insanlarımıza işlenmektedir. Yoğurdu dışarıya bizler tanıttık ama, bakınız Fransız markası baş tacımız oldu. Yerli içeceklerimizi unutup kolanın esiri olduk. Yine bayramalarımızın önemi olan büyükleri ziyaret, yerini tatil ve seyahate bıraktı. Çocuklarımıza sunulan dizilerle, bizim olmayan "sindi bebek" oyuncaklarla yaşamı magazinleştirip, pembe hayalleri hedef gösterdi.
Okuma alışkanlığı verilemedi. Saygıdan uzak, seviyesiz ve basit konuşmalar ön planda tutmak; yine televizyonda ki sözde sunucular aracılığıyla yapıldı. Camiilerde aldığımız din eğitimi, okullarımızda verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri bizlerden her geçen gün amacı dışı uzaklaştırılıp, yerini kısır çekişmelere bırakarak masum insanımızın diğer değerlerimiz de olduğu gibi, zihin karmaşasına vesile olundu. Öyleki, ahtapot kolları gibi gençlerimizi saran her alanda ki, yozlaşma ve buna bağlı dışarıda bekleyen tuzaklara bir şekilde bu alanda da düşülmesine bir şekilde gerçekleştirildi. Eskiden utançla baktığımız "dansözlük", şimdilerde aranılan bir meslek gibi, sanat olarak sunuluyor. Daha da ileriye gidilip, ne yazık ki, aileler kendi elleriyle kızlarını "göbek dansı" yarışmalarına götürüp, kazanması için ellerinden geleni yapıyorlar.
Saygının, sevginin anlamını bilmeden, ki her sabah büyük bir özenle çocuklarımıza okuttuğumuz "Andımız"ı içgüdüsel bir hale dönüştürülerek neredeyse sıradanlaştırdığımızın dahi farkına varamadık. Oysa hep şikayetlenerek dertlendiğimiz ortak sorunumuz, otobüslerde büyüklerine saygı göstermekten imtina eden çocuklarımıza karşı, acaba bizler ne verdik diye düşündük mü? Gerçekten saygının ve sevginin özünü ruhlarına işleyebildik mi? Sevgi veriyoruz diye şımarttığımız, dolaysıyla da sevgiyi bilmeyen çocuklarımız, saygının anlamını bilemiyeceklerinin gerçekten farkında olabildik mi?
Ne acıdır ki bizlerin eğitimi, bilgilendirilmesi, gelenek ve göreneklerimizin kuşaktan kuşağa aktarılmasını kolaylaştıracak olan televizyonlar, görüldüğü gibi hangi amaçlara vesile oluyor... Tarihimizi, atalarımızı bizlere tanıtmadan, öğretmeden insanlarımızı geleceğe işte bu şekilde hazırlamanın acısıyla, kitap okumadan, yazmadan, düşünmeden, sorgulamadan uzaklaşan toplumumuz! Ülküsü olmayan toplumumuz! Gelecekten beklentisi olmayan, tek isteği bencillik üzerinde kurulu bir yaşamı arzulayan, doyumsuz gençliği yarattığımız toplumumuz!
İşte, çağımızın hızlı yaşamının içerisinde eğlenmeyi, dinlenmeyi, bilgilenmeyi televizyonlara teslim edilen toplumların kaçınılmaz akıbeti bu olsa gerek. Oysa ki, bu süreçte, okumak diye bir alışkanlığın yeri olmalıydı. Bu sayede hem eğitimsizlik kırılacak hem de bilinçli bir toplumun bireyleri olacaktık. Zira beraberinde kimsenin hayranı değil, kendi tarihimizle övünen, değerleriyle beslenen, zengin kültürüyle yaşayan yedi düvele karşı dik duran, onuru ve gururuyla özgürlüğünü kazanmış, dünyada çağ atlatan bir milletin evlatları olarak var olmanın kıvancını yaşamamız gerekiyordu! Sahip olduğumuz her alandaki güzelliklerin, bize, yıllarca "miras bırakıldı" diye değil; aksine bunların birer "emanet" olarak görülüp , hoyratça harcamak yerine, korumayı sorumluluk ve ödev bilinciyle özenle sahiplenmeliydik. İşte insanın, baş düşmanı tembellik ve cehalet ne yazık ki okumayla değil, içi boş program ve magazinlerle toplumumuzun kafasını işleyip, şekil verdik.
Kısaca, ne ektiysek onu biçiyoruz! O halde Türk Toplumunun sosyal ve kültürel yaşamını yeniden gözden geçirip, kimlik bunalımından kurtulmanın, aydınlanmayla birlikte, kendi özdeğerlerimizi mercek altında değerlendirmeye ne dersiniz? Hep birlkte "EVET!" dediğinizi hissetmenin, mutluluk ve heyecanıyla geleceğimize sahiplenme zamanı geldi diyorum.
Sevgi ve saygılarımla!
ARKADAŞIM TEBRİK EDİYORUM. 28.04.2008-11:07 Misafir
YanıtlaSilne diyebilirimki harika, duygularımı dile getirmişsiniz ağzınıza sağlık, kaleminize kuvvet... MİSAFİR
YanıtlaSilYazın bazılarına uzun gözükebilir, ancak Yitirdiğimiz değerlerimiz o kadar çok ki, onları anlatmaya sayfalar yetmez.Bu konuya değindiğin için ağzına, eline sağlık. Herkesin sıkılmadan okuyacağına eminim. Sevgiler. Deniz KURTAŞ 28.04.2008-11:55
YanıtlaSilGülsün sevgen [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 23:14
YanıtlaSilBu yazdıklarınız içinde bulunduğumuz durumu çok açık ve net bir şekilde anlatıyor. Üzülerek size katılıyorum.Sizin gibi duyarlı insanların artması dileğiyle. Ellerinize sağlık.
gülderen gürbüzoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 22:40
YanıtlaSilSevgili Tülay ne güzel yazmışsın. Defalarca okudum, her seferinde değişik duygular yaşadım. lütfen yazmaya devam et .Başarılar diliyorum
hüseyin öztaş [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 22:17
YanıtlaSilBunlar benim düşüncelerimdi diyebileceğim kadar özdeşleştiğim yazın için tebrikler Tülay Hanım.Değerlerine sahip çıkanların olduğunu görmek,bunlar için çaba sarfedildiğini bilmek,bir nebze olsun huzur veriyor bize.
gonca buse pehlivan [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 21:47
YanıtlaSilçok güzel olmuş tebrik ediyorum:):):)
tülay muti [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 17:52
YanıtlaSilöğretmenim sizi tebrik ederim.başırılarınızın devamını dilerim..
ergun cil [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 14:41
YanıtlaSilçok güncel bir konuya parmak basmış bu yazar arkadaşımız. sadece bu günü değil yarınımızı da kaybetmek üzereyiz. eğitim şart....
mert cx [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 14:13
YanıtlaSilGerçekten Çok Güzel bir yazıydı ... Bu yazı için Tülay Gürdal'ı tebrik ediyorum
İsmail UÇUN [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 11:35
YanıtlaSilYazınızda ele aldığınız konu için teşekkür ederim.Elinize, yüreğine sağlık. Tebrikler...
basak çelik [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 11:25
YanıtlaSilEmek verilmiş bir yazı olmuş..Tebrik ediyorum..
murat devrim çelik [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 11:06
YanıtlaSilTebrik ediyorum sizi,elinize sağlık diyorum..Birgün cok geç kalmış olmaktan korkuyorum..
cihan çakmak [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 10:56
YanıtlaSilYazınızı çok begendik TURGUTLU'dan sevgilerle.
sinem çiçek [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 10:53
YanıtlaSilManisa öğretmenleri sizi destekliyor.
okan Sevgen [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 10:52
YanıtlaSilHepimiz yitirilen değerlerin bu kadarla sınırlı olmadığını biliyoruz.Sizin gibi düşünen biri olarak sizi destekliyorum.Yazılarınızın devamını bekliyoruz. Başarılar.
KAÇAN KAÇAN [Tüm Yorumlarını Göster] 30.04.2008 - 10:09
YanıtlaSilTebrik ediyorum.Umarım yazın kanayan yaraya parmak basar da, herkes yerinden bir silkinir ve uyanır.Çok başarılı bir yazı.Başarılarının devamını diliyorum
Misafir 30.04.2008 - 09:08
YanıtlaSilTüm kalbimle işlediğiniz konuya katılıyor ve destekliyorumToplumumuzda kanayan bir yaraya değinmişsiniz.Başarılarınızın devamını diliyorum.
yıldız turkay [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 23:21
YanıtlaSilHiç kuşkusuz televizyon çağımızın en önemli bir iletişim aracı fakat Türk milleti olarak televizyonun esiri olmuş durumdayız. Günlük yaşamamızı bile televizyon proğramlarına göre ayarlıyoruz.Böyle olunca sizin çok güzel anlattığınız çöküşler dalga dalga yayılmaya başladı.Değerlerine sahip olmayan milletler...KORKUYORUM Duygularıma tercüman olduğun için teşekkürler.Yeni yazılarını bekliyorum.
ilknur uğurlu [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 21:57
YanıtlaSilYürekten "evet" diyorum.Yazılarının devamını bekliyorum.
arzu sevinç [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 21:18
YanıtlaSilmilli değerlerimizi güncel olaylarla bize tekrar hatırlattığınız için teşekkür ederim bu hatırlatmalarınız daim olsun.
bnsu inan [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 20:08
YanıtlaSilBu güzel yazı karşısında ne denilebilirki, "Yitirdiğimiz değerler"e bakılırsa gerçekten ciddi anlamda bir çöküşe doğru yol alıyoruz ve birilerine bunlar aktarılmadığı sürecede bu hep böyle kalacak..paylaşım için teşekkürler,yazılarınızın devamını bekliyoruz.
şükriye karaarslan [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 17:11
YanıtlaSilYazılarınızı başarılı buluyorum.Yenilerini de bekliyorum.Tebrikler...
şükriye karaarslan [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 17:11
YanıtlaSilYazılarınızı başarılı buluyorum.Yenilerini de bekliyorum.Tebrikler...
ümiddin can [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 12:43
YanıtlaSilçok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık yazılarınızın devamını bekliyoruz.....
cihan sert [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 22:56
YanıtlaSilBir milleti ortadan kaldırmak için önce onun dilini, geleneklerini unutturmak gerekir. Gerçekten de bilinçli olarak üzerimizde uygulanan politikayı çok can alıcı yerlerinden yakalamış ve çok güzel anlatmışsın. Televizyonda gördüklerimizin rastlantısal ve masumane şeyler olmadığını bilmemiz lazım. Çok önemli bir konu ve bundan güzel anlatılamazdı. Eline sağlık.
aynur keles [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 22:33
YanıtlaSilGercekten cok guzel olmus kaleminize sağlık
gülay kısaoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 20:33
YanıtlaSilyazdıklarının altına imzamı atarım.kalemine sağlık
ruhi kısaoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 16:52
YanıtlaSilO muhteşem alet olmasa kitleler böylesine güdülebilirmiydi.Sanal yaşam tesbitin çok hoşuma gitti.Yöneteni araftan başka şey demiyorsa,vatandaşa da sanal alem yakışır.Yazını okuyanların senle hem fikir olmamasına imkan yok.Ancak okuma alışkanlığını yitirmiş hatta belki de okuma yazmayı unutmuş bu topluma yazını görsel medyada bir dizi film olarak göstermek lazım.Maalesef o da yönetenlerin işine gelmez.Yazı için tebrikler.
mehmet yazıcı [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 16:23
YanıtlaSilmüthiş bir yazı tülay hanım beni ayılttınız
Baris Seven [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 13:07
YanıtlaSilTulay Hanim, Uzun ama cok guzel ve dogru icerikli bir yazi. Nasil da ortaya sermissiniz herseyi. Boyle yazarlara ve dusunce yapicilarina ihtiyaci var toplumumuzun. Uslup guzel ve akici, yazinizi sikilmadan okudum. Benzer konulari isleminizi 'hamburger servisi' yazilara/yazarlara karsit olarak oneririm. Toplumumuz uzun yillardan beri su dort konuda muhasara ve hucum altindadir: Tarihimiz, kulturumuz, dinimiz ve dilimiz! TV bunun en onemli ve etkin silahi olarak kulanilmis ve kullanilmaktadir. Simdi yanina yazili medyayi da ekleyiniz ki birinin sahibi otekinin de sahibidir zaten! Yazilarinizi ilgi ile takip edecegim, basarilar ve tebrikler. BS
Misafir 28.04.2008 - 12:57
YanıtlaSilçok güzel ve düşündürücü bir yazı yazdınız arkadaşım.Evet toplum olarak hepimiz elele verip yetirdiğimiz değerlere yeniden çocuklarımızı sindire sindire öğretmemiz gerik .tebrikler.
nural tekman [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 12:13
YanıtlaSilsuperrr
xdemetx zeybek [Tüm Yorumlarını Göster] 08.05.2008 - 15:11
YanıtlaSilMERHABA TÜLAY HANIM.size hayran olmamak elde degil.insan farklılıgınızla farkı yaratmışsınız bir kez daha.size hayranım.sizin düsüncelerinizi neden bu kadar benimsiyorum diye düsünmüşümdür hep.bugün anladımki ben sizde kendimi sizde buluyorum.benim düsüncelerimi yazıya dökmüşsünüz.ço çok tesekkür ediyorum selamlar iyiki warsınız.demet zeybek
gozde ... [Tüm Yorumlarını Göster] 05.05.2008 - 22:51
YanıtlaSilyeni yazınızı çok beğendim yine herzamanki gibi çok başarılısınız sizi pohpohladımızı düşünenlerde sizi yıldırmasın sonuçta başarınız her yazınızda belli olmaktadır tebrik ediyorum ellerinize sağlık yeni yazınızı bekliyorum.
ilkay gulec [Tüm Yorumlarını Göster] 05.05.2008 - 08:59
YanıtlaSilMuhakkak bir çoğumuz sizinle aynı düşünceleri paylaşıyoruz ama siz hareket geçme yeteneğiniz ile bunu buradan bizlerle paylaşabildiniz yeni yazılarınızıda bu sayfalardan takip etmek dileğiyle
fuat tokdemir [Tüm Yorumlarını Göster] 04.05.2008 - 23:18
YanıtlaSilBu kadar anlamlı ve hepimizin ortak düşüncelerini içeren güzel yazından dolayı tebrik ediyorum.Bu güzel yazılarının devamını diliyorum.Kalemine ve yüreğine sağlık
semra kasapoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 04.05.2008 - 16:09
YanıtlaSilİnsanlara verdiğiniz önem ve hassasiyeti çok güzel ifade etmişsiniz. Daha yazmak istedikleriniz olduğunu biliyorum. Bir dahaki yazınızı sabırsızlıkla bekliyorum...
şule argın [Tüm Yorumlarını Göster] 04.05.2008 - 14:01
YanıtlaSilöğretmenim yazınızı ailecek çok beğendik kaleminize sağlık tebrikler yazılarınızın devamını bekliyoruz..
Misafir 04.05.2008 - 11:15
YanıtlaSilTülay hanım yazınızda biraz dini esintiler gördüm örneğin tv deki programları eleştirirken,dinci kanalların hurafelerinden ve olumsuzluklarından hiç söz etmemişsiniz.Kuşkusuz katıldığım noktalarınız var Sanayi toplumuna geçtikten sonra modern yaşamın getirdiği yenilik ve zorluklar insan yaşamını çok değiştirmiştir.İnsanlar lüks ve konfor içinde yaşamaya başlarken yani maddesel olarak yaşarken MANEVİYATI UNUTMUŞLAR.Yabancı ülkelerden sonra bu malesf bizede geldi.TV insanlar arasındaki sohbeti engelledi.KOMŞULUK VE AKRABALIK İLİŞKİLERİ ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİL.
Misafir 04.05.2008 - 02:07
YanıtlaSilsayın gürdal çok değerli göruşlerinize ay yıldızlı bayrak altında yaşayan tüm düyarlı yurttaşlarımızın fikirlerinize katılacağından kendim emin olduğum kadar eminim kendimin analizim şudurki bizi millet olarak çok iyi uyutuyorlar batının piyonları viraj çubukları buviraj çubuklarının bir gün bu ülkede yaşadıklarının farkına varacaklar o zaman örf adetlerimizi değerlerimizi hatırlayacaklar. teşekür ederim yazınızı ve gazetenizin takipçisi olacağım .reşit gülcü.
asdfgh asdfgh [Tüm Yorumlarını Göster] 03.05.2008 - 22:53
YanıtlaSilYazdığınız yazı gerçekten güzel tebrik ederim.
ergil coşkunkanlıgil [Tüm Yorumlarını Göster] 03.05.2008 - 21:46
YanıtlaSilYitirdiğimiz değerlerimiz için gerçekten çocuklarımız adına üzülüyorum. Tekrar yarınlarımız ve geleceğimiz için güzel günlere dönmek dileğiyle.
Çetin Mekik [Tüm Yorumlarını Göster] 03.05.2008 - 20:38
YanıtlaSilÇok beğendim. Ben yazsaydım ancak bu kadarını yazabilirdim; eline sağlık... Bu arada Sibel (Gürer)'e de teşekkürler, böylesine güzel yazıya benim dikkatimi çektiği için.
memet kaygısız [Tüm Yorumlarını Göster] 03.05.2008 - 19:27
YanıtlaSilEVET... Evet diyor ve aynı duyguları paylaşıyorum. Geçmişimizle barışarak işe başlamayı teklif ediyorum. Birbirimize güvenebildiğimiz zaman bütün bu gidişata "DUR" diyebilir ve devranı döndürebiliriz. SAYGILARIMLA...
Sevil Yüksel [Tüm Yorumlarını Göster] 03.05.2008 - 18:37
YanıtlaSilyazınızı zevkle okudum ve çok beğendim yazılarınızın devamını bekliyorum
mehmet dayan [Tüm Yorumlarını Göster] 03.05.2008 - 16:55
YanıtlaSilbu değerlerimizin yitip gitmekte olduğunu bildiğimiz halde senin kadar sahiplenebilsek.yazılarının devamını diliyorum
mıro er [Tüm Yorumlarını Göster] 02.05.2008 - 22:21
YanıtlaSiltebrikler başarılarınızın devamını dılerız teşekkurler
gozde ... [Tüm Yorumlarını Göster] 02.05.2008 - 19:02
YanıtlaSilyazınızı okudum gerçekten çok beğendm bşarılar diliyorum
kerime nadir [Tüm Yorumlarını Göster] 02.05.2008 - 09:46
YanıtlaSildogru bildin benim bir tanidigim yarismaci idi artik yazar.yani 1.yarismada ilk uce girdi bende de yarismayi takip etme aliskanligi yaratti.onun yazilarini okurken sizleri de takip ediyorum.tecrubeli bir okuyucu olarak yorum yapiyorum.merak etme senin okudugundan cok daha uzun yazilari okudum.yorum bolumu siz birbirinizi pohpohlayin diye koyulmadi.elestrileri gorun kendinize ceki duzen verin diye konuldu.ayrica ben tabiki pespese yorum yapacagim.cunku yazilari pespese okuyorum ve istediklerime yorum yapiyorum.ama 2o arkadas ayni anda internete girip yada tek bir kisi baska baska ismlerle basina gecip harika,eline saglik,basarilar diye yazmiyorum.komik olmayin diye uyarmistim.
yorumcu [Tüm Yorumlarını Göster] 02.05.2008 - 09:18
YanıtlaSilKERIME NADIRE KATILMAMAK ELDE DEGIL.KENDISI SIZI UYARMIS DIGER DOSTLARINIZ GIBI BOSA POH POH YAPMAMIS.BENCE DE ONU DINLEYIP YAZILARINIZI DAHA AZ VE OZ YAZMALISINIZ.GERCEKTEN DE PESPESE YAZILAN YORUMLAR BANA KOMIK GELDI SANKI HEP BERABER PCLERE OTURUP YAZMISSINIZ.
fatoş altınkaynak [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 22:59
YanıtlaSilyitirdiğimiz değerlerin yükü okadar ağırki bunu sırtlanıp taşıyacak ve yeniden yaşatacak sizin gibi kişişere bu ülkenin ihtiyacı var.Tebrik ediyorum......
metin akinci [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 22:14
YanıtlaSilİMKB.GÜRSU ANADOLU LİSESİ ÖĞRETMENLERİ ADINA SİZİ KUTLUYORUZ
binnur karakoc [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 19:56
YanıtlaSilyine harika arkandayız
basak çelik [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 17:44
YanıtlaSilpek saygıdeğer Kerime Nadir.. Yaptıkları işlerden dolayı mutluluk duyacak onları destekleyerek heyecana kapılma duygusundan yoksun olmanızdan dolayı sizin adınıza cok üzüldüm..Hıı ayrıca birer dakika aralıkla yorum yapılmasınıda eleştirmişsiniz,yapmış oldugunuz tüm yorumlara bir göz attım da sadece bugun ardarda gelen bütün dakikalarınızı yorum yaparak geçirmişsiniz.. Bize sadece tebrik etmek düşer..
nural tekman [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 15:22
YanıtlaSiltabıkı tanıdıklara bıldırılmesı gerekıyor sayın rumuzu calıntı bızler okuduğumuz yazıları kıtapları tanıdıklarımıza soylemıyormuyuz rekor duzeydekı kıtap koşe yazıları nasıl tanınıyor aceba
deniz selçuk [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 14:54
YanıtlaSilHarika noktalara parmak basmışsınız .Elinize yüreğinize sağlık başarılarınızın devamını dilerim.Takipçinizizzz...
KAÇAN KAÇAN [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 14:08
YanıtlaSilSayın Kerime Nadir, Siz uzun yazıları okuma yeteneğine sahip değilseniz biz ne yapalım.Bari okuyan arkadaşları küçümseyip,okuma isteklerini kırmayın,ayıptır.Siz isterseniz sadece kısa yazıları okuyun.Hatta boşverin siz sadece resimlere bakın.
kerime nadir [Tüm Yorumlarını Göster] 01.05.2008 - 12:51
YanıtlaSilyorumculariniza soyleyin sadece size yorum yazip cikinca sizin pompaladiginiz arkadaslariniz oldugu belli oluyor.ve zamana da dikkat edin pes pese 1er dakika ara ile yorumlar yapilmis ki bu da kendin pisir kendin ye puanlamasini gosteriyor.su an kimse bu kadar uzun yaziyi okumaz.emin colasan yazsa okumaz.ama sen de ne cevher varmis puan desen, yorum desen masallah.
Misafir 01.05.2008 - 11:27
YanıtlaSiltebrıkler yazınız için keşke herkez böyle güzel düşüncelere sahıp olabılse keşke