Dünyamız kirleniyor, kullanılabilir yaşam alanlarımız bir bir daralarak tükeniyor ve biz tüm bunlara duyarsız kalıyoruz. Ondan da ötede bilinçsizce ve hoyratça yaşamaya devam ediyoruz...
Bugün farklı bir konuya değinmek istiyorum. Zira hepimizin ortak olduğu "bitkisel atık yağ" gerçeğini kulak arkası ediyoruz. Gelişmiş Batılı ülkelerdeki insanlar, bu konuya gerçek anlamda bilinçli olarak yaklaşıyor ve bu bilinçliliğin gereğini yerine getiriyorlar.
Kullanılmış bitkisel "atık" yağların çevreye ve doğadaki diğer canlılara zararı hiç düşünemeyeceğimiz kadar büyük... En basit tanımlamayla; 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirlettiğini biliyor muydunuz?
Bu hesapla; Türkiye'de yılda "350 bin ton atık yağ" oluştuğunu göz önünde bulundurursak, bunun ancak yüzde 2'sinin geri dönüşüme kazandırabildiğimiz gerçeği karşısında, gelişmiş ülkelerin yanında çok komik bir rakam olduğu ortaya çıkmaktadır. Zira Almanya'da bu bilinç yaygın ve eksiksiz yerleşmiş durumda...
O halde, ekonomimize milli gelir, dünyamıza ve çevremize katkı sağlamak ve daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için evlerimizde tükettiğimiz atık yağları biriktirip bağlı olduğumuz Belediye yetkililerince bizzat kapımıza kadar gelip alabildiklerinden haberimiz var mı?
Haydi hanımlar... bir gram bile atık yağın lavaboya dökülmesi halinde oluşabilecek zararlardan, tıpkı atık pilin toprağa ya da suya karışması halinde meydana getirdiği büyük zararın bilincinde olduğumuz gibi, bitkisel atık yağ'dan da haberdar olalım.
Unutmayalım ki duyarlı olmak ve bu anlamda toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmek hepimizin görevi...
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)