"Benim ninelerim, dedelerim Kırım’dan gelmişler. Benim doğumum 4 Nisan 1922, Bandırma... Yunan gelmiş, yakmış Bandırma’yı... İskelede, Haydar Çavuş Camii’ne toplamış erkekleri ve bombalayıp öldürmüş hepsini. Babam köye kaçarak kurtulmuş.
Averof Zırhlısı bombardıman ederken Bandırma’yı ben 6 aylıkmışım... Anacığım beni çamaşır kazanının altına koymuş, öyle kurtarmış. “Yunan zalimi, Yunan yangını” diye diye büyüdüm ben... Ama bugün için örnek alacağımız bir şey var o günlerden...
Yunan komutanı ezanı yasaklamıştı. Osman Amcam 9 yaşında, Hafız-ı Kuran, sesi de çok güzel. Ahali, “Çocuğu çıkaralım, ezanı o okusun, ona dokunmazlar” demiş. Amcam ezanı okumuş. Yunan, amcamı minareden indirmiş, döve döve öldürmüş, caminin önüne bırakıp gitmiş.Bizimkiler gelmiş, çocuğun ölüsünü götürelim diye, bakmışlar nefes alıyor...
Amcamın hayatı böyle kurtuldu. Ama ölünceye kadar da sakat kaldı.
Şimdi bugünkülere soruyorum...
Atatürk var ya Atatürk, tanıyor musun sen onu?
Ona karşı gelenler var ya, onu hakir görenler... Kimmiş efendim Atatürk, Çanakkale’de zafer mi kazanmış, öyle bir şey yokmuş! Kurtuluş Savaşı mı yapmış? Yok canım, çetelerle savaşmış!
Bunları diyenler var ya... İşte o olmasaydı bugün onlar şans eseri belki hayattaydı haberin olsun. Şans eseri!" 90 Yaşını Tamamlayan Hayrettin KARACA 20 Ağustos 2012, Vatan/Mine Şenocaklı
Başkomutanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya'ya bağlı Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasındaki savaştır.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından bizzat yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi denilir.
"26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Tarruz sonucu Türkler tarafından kesin zafer elde edilmesi üzerine Kuvay-ı Milliye’ye başından beri muhalefet etmiş olan Sait Molla, telaşa düşen diğer bazı muhalifler gibi İngiliz elçiliğine sığındı. Kendisine İngiliz General Harrington tarafından özel bir pasaport verildi. Bu pasaportla Mudanya Mütarekesi öncesinde ülkeyi terk etti." Vikipedi
"ANADOLU'nun dış dünya ile her türlü bağlantıyı kesmesi çeşitli yorumlara yol açtı.
İngilizler ve onların haberalma başarılarına güvenenler, Ankara'da M. Kemal Paşa'ya bir darbe yapıldığını düşünüyorlardı.
Sait Molla öğrendiği bu haberi hemen Ali Kemal Bey'e telefonla bildirdi. Ali Kemal Bey yeni kalkmıştı, uyku sersemiydi, bir avuç baldırı çıplak yüzünden üniversiteden kovulduğu için sinirliydi ama bu haber yüzünü güldürdü.
O da telefonu olan dostlarına yaydı bu güzel haberi." Turgut ÖZAKMAN/Şu Çılgın Türkler, sf:616
"SAİT MOLLA bu gece evinde kalmaktan korktu, Rıza Tevfik'e geldi. Üniversite öğrencilerinin, Bakırköy'de Cenap Şahabettin'in Beyoğlu'nda Ali Kemal'in evinin önünde toplanıp eğlendiklerini duymuş, sinirleri bozulmuştu. Konyak içiyor ve dertleşiyorlardı. Çökmüş haldeydiler. Dışardan sokaklara dökülmüş Türklerin neşeli bağırtıları, gülüşleri geliyordu.
Sait Molla, "Birkaç gün daha bekleyip İngilizlere sığınmaktan başka çare yok" dedi.
Sait Mola inledi:
"Yoksul Türk bunu nasıl başardı?"
Turgut ÖZAKAMAN/Şu Çılgın Türkler, sf: 664
"EMPERYALİSTLERİN donattığı, emperyalizmin yönlendirdiği Yunan ordusu ezilmişti. Türkiye için yepyeni bir dönem başlıyordu. Falih Rıfkı Atay 30 Ağustos zaferi için şöyle yazacaktı:
"Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batının pençesinden, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğunun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi, 30 Ağustos zaferine borçluyuz." Turgut ÖZAKMAN/Şu çılgın Türkler, sf:644
Kurtuluş Savaşı'nın sonucunu belirleyen Büyük Tarruz'un son günü yapılan Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı, ulusal bayram olarak kutluyoruz...
Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK'e sonsuz minnet ve şükran duygularımızla,
Bu yıl 90. yılını kutlayacağımız büyük bayramımız,
30 Ağustos Zafer Bayramı,
Yüce Türk Milletine Kutlu ve Mutlu Olsun...
Sevgi ve saygılarımla!
"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)