31 Aralık 2013 Salı

Yine YENİ Yeniden Sev...



Anadolu'nun bağrından yetişmiş Dadaloğlu, Aşık Veysel, Köroğlu, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli... ve Mustafa Kemal'in evlatlarıyız biz...

Her türlü hıyanete ve hırpalamaya rağmen bizi bağrına basmaktan hiç vazgeçmeyen tek sahibimiz Anadolu..

2014'ten isteğim Anadolu'ya dönük:

"Hadi beni yine sev
 Beni deli deli sev
 Beni yine yine, yeni yeni, yine YENİ yeniden sev"

YENİ yılda birlik ve beraberlik bizimle olsun...

ÂMİN!


Sevgi ve saygılarımla!

Yine Yeni sev...  :)


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

29 Aralık 2013 Pazar

2014 Aklıselimin Savaşı Olsun...







Açgözlülük ve entrikalarla çöküş...

Paranın tek amaç haline geldiği 2013...


"Bir peygamber, kendi ülkesi dışında, her yerde saygın bir kişidir."

Demek oluyor ki, "ya her insanın içinde iyilikten çok kötülük vardır. Ya da kötülüğe duyarlığımız iyiliğe duyarlığımıza oranla daha çoktur." Tolstoy...


2013... kan, gözyaşı, yoksulluk, sefalet...

Eli kanlı bıçaklı ve kavgalı dünya'nın hakim güçleri dayatıyor:

Üretme, tüket, yok et...



Ve..

Dünyanın hakim güçlerince Allah, peygamber, din.. "kötülüğe duyarlığımız" için kullandırılıp, harekete geçirilme planlarıyla geçen 2013...



Allah aşkına...

Hangi dinde şiddet var?

Hangi dinde "insanı öldür", "doğayı katlet" emri var?

Allah yarattığı kullarının birbirlerini öldürmesini, ezmesini, süründürmesini ister mi?

Kalbi, ruhu, vicdanı merhamet ve sevgi dolu insanlardan hiç zarar gelir mi?

Kim ki dini, Allah'ı tekeline alıyor..

Kork ondan, kork zulmünden...

"Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! (1) İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. (2-3) Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, (4) Onlar namazlarını ciddiye almazlar. (5) Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. (6) Ufacık bir yardıma bile engel olurlar. (7)" Maun Suresi 

"Kur'an'ın tanımladığı Allah'ı, Maun Sûresi'nin tanımladığı Allahsızlardan temizlemek gerek" Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK


2014 umut ediyorum ki insanları öldüren, doğayı katleden savaş yerine;



Küresel güçlerin, din, devlet, bilim, sanat, liberalizm, yardımseverlik, barışçılık, demokrasi, özgürlük ve daha pek çok alanda gösterdiği ikiyüzlülüklere ve yalanlara açılan aklıselimin hakim olacağı bir savaş olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

25 Aralık 2013 Çarşamba

Ülkemde Neler Oluyor?




















Güzel ve cennet ülkem toz-duman arasında...

Ama hayat her şeye rağmen devam ediyor...

Hâl böyleyken gazete üst başlıklarına düşen öyle bir haber var ki, insanı derinden ince ince yaralıyor..

Bir zamanlar bu aziz milletin bir sözü vardı; "aç mezarı yok." Ama ne yazık ki manevi değerlerini yitiren bu dünyada  "Aç mezarı yok" sözü yalan oldu!


İşte bu acı habere konu olan ve de muhafazakarlığını ön planda tutan Mevlana şehrimiz Konya...

"Konya’nın Ereğli ilçesinde henüz nüfusa kayıt ettirilmeyen 40 günlük Ayaz bebek, emzirmek için uyanan 21 yaşındaki annesi Maviş Eşme tarafından yattığı yerde ölü bulundu.
Ayaz, bebeğin yapılan otopsisinde zatürreden öldüğü anlaşıldı. 2 çocuğu ile birlikte camları kırık olduğu için naylonla örtülü tek odalı kerpiç evde kalan Maviş Eşme’nin imam nikahlı eşi Onur Ulak'ın Çanakkale'de vatani görevini yaptığı belirtildi." 24 Aralık 2013

Ki buna benzer bir olay da bir süre önce Samsun'da açlıktan ölen 2,5 yaşındaki Kübra bebeğin dramıydı.

Öte yandan, ahlâki değerlerini yitiren, sonradan görme "gurme" tutkunlarının arsızlığı ve görgüsüzlüğü karşısında "pes" diyorum...


"Bin liralık "gurme" çaylar yok satıyor.
Türklerin çay sevdası, gurme tatlarda da kendini gösteriyor. Kilosu bin TL’ye satılan Japon yeşil çay Kabusecha, ön siparişle yok satıyor" 23 Aralık 2013


Yazıklar olsun...


"Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmazsa o ülkede kurtuluş olmaz." sözünün sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 2. Cumhurbaşkanı ve Lozan Barış Antlaşması'nın mimarı İsmet İNÖNÜ'nün aramızdan ayrılışının 40. ölüm yıldönümü bugün. Onu saygıyla ve şükranla anıyoruz...



Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

20 Aralık 2013 Cuma

"Bir Milat"





İsviçre’de 2005 yılında "Ermeni soykırımını" inkâr ettiği gerekçesiyle cezaya çarptırılan Doğu PERİNÇEK, AİHM’de İsviçre’yi mahkûm ettirdi. AİHM, soykırımı reddetmenin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

Lozan medeniyetin "merkezi" öyle mi?

Alın size medeniyet!

Kendi mahkemeleri bile bu karara; "DUR" dedi...

Ve yine kendi sicilini ve hadddini bilmez Fransa yönetimi de...



Le Monde gazetesinin haberine göre, Hollande, diyaspora temsilcilerine "Yasayı getireceğim. Ama şimdilik sesinizi çıkarmayın." diye fısıldamış, iyi mi?

Anlaşılan o ki... Fransa işlediği insanlık suçunu -Cezayir katliamını- unutmuş bu bir!

İtilaf Devletleri 1. Dünya Savaşı'nın ardından  Maraş, Adana, Antep ve Urfa çevresinde küçük bir Ermenistan oluşturmaya karar vermişlerdi... Bu nedenle, bölge insanının -Türk halkının- işgale ve zulme karşı hareketsiz kalması için  Fransızların Adana, Bahçe, Haruniye, Osmaniye ve Dörtyol'un işgali sırasında Türk halkına karşı işledikleri işkence ve zulümlerle birlikte gerçekleştirdikleri katliamı yok sayıyorlar, bu iki! 

Tarihten bugüne geldiğimizde ise verdikleri silah ve kışkırtmalarıyla milyonlarca insanın öldürülmesine vesile olmaları da cabası, bu da üç!!!



Netice itibariyle, AİHM'in bu kararı Türk Dışişlerinin dediği gibi;

"Bir MİLAT"tır!

Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

18 Aralık 2013 Çarşamba

Tadında Anadolu...















12-18 Aralık Yerli Malı Haftası...

Üretmeden tüketen bir toplum olduk!

Tarım ülkesiydik; kendi yağımızla kavrulan ender ülkelerden birisiyken... tarımı bırakıp turizme koştuk...

E dolayısıyla... ziraat mühendislerimizin işsiz, aşçılığın yükselişe geçmesidir bizi zora sokan...

Hâl böyleyken...

Türkçeyi "unutalım"...

AtaTürk'ü "anmayalım"...

7 bin yıllık Türk toprağı olan Anadolu'yu kültürel, zihinsel ve ahlâki bozulmaya terk edelim...

Türk Bayrağını "tartışalım"...

Türkiye Cumhuriyeti'nin adını "konuşalım"

İstiklâl Marşı'nı "değiştirelim"...

"Türk değilim" demek moda...

Türk'üm demek "ırkçılık"...


Hani... uzaydan bile görünen koskoca Çin Seddi kime karşı yapılmıştı?

Bir "bilen" Sayın Hoca'ya göre;



"Türk yok"...

Hülasa...

"Yerli malı Türk'ün malı

Her Türk onu kullanmalı!"

Cümleten "Yerli Malı" Haftamız kutlu ve mutlu olsun...



Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)


13 Aralık 2013 Cuma

Bizim Evin Hâlleri... Kırmızı Nokta!

















Vallahi dilimi ısırdım! O ne ya..?!!! 




Üstü açılmamış ağız dolusu GALİZ SÖZLER  havada uçuşuyor... Üstelik de tüm dünyanın gözleri önünde, iyi mi?!

Bu sözler karşısında Türk Dil Kurumu (TDK), internet sitesinde bazı kelimelerin sözlük anlamlarının yanı sıra argo anlamlarını da birlikte verdiği haberi aklıma geldi. Demek ki; bu tür ayıplı sözleri işitecek ve tutanaklara geçecek boyuta gelmişiz de ondanmış...



Sorumluluk sahibi eğitimciyim.. çocukların ruh halini çok yakından takip eden, çok iyi bir gözlemciyim... Ancak bu saatten sonra bu durum nasıl açıklanır, işte orasını bilmiyorum...

Tabii televizyonlarda elindeki sigarayı filitreleyerek çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumaya çalışan ilgili kuruluşlarımız bu gelişmeler karşısında neredeler, doğrusu onu da merak ediyorum...

Hani... "başını kuma gömmek" gibi bir şey...

TBMM gibi yüce bir kurum, dünya ve ülke kamuoyu önünde ne hallere düşüyor? Bu durum nasıl izah edilir? İnanılır gibi değil...


Kim demiş ülkemizde ifade özgürlüğü "yok" diye.. Vallahi bırakın kürsü dokunulmazlığını ülke sathında "ifade" özgürlüğünü doya doya yaşayan bir ülke haline geldik...

Pek sayın büyüklerimiz, incilerini büyük bir cüretle ve fütursuzca ortaya koyarak,  saydırıp döktürüyor..

Sakın ha.. bunun ne medeniyetle, ne de özgürlükle hiçbir alâkası yok! Bunu baştan bir söyleyelim...

Konuşmalar sokak seviyesinin çok daha gerisine düştü...

Muhteşem büyüklerimizin ifadeleri birbirini aratmayacak kadar utandıracak seviyede...

Sahi...

Bir konuşmasında ne demişti büyüklerimizden birisi?

"Buradan Sayın Başbakana, hükümetin ve kabinenin tüm üyelerine sormak istiyorum ve bütün halkımın affına sığınıyorum. Ve sormak istiyorum ‘Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı ey "hükümet?”

Neyseki "affına sığınıyorum" demiş ya.. İşte bu "nezaketi"yle  hepimizi şoke ederek, gözlerimizi yaşarttı sayın...


Dahası birbirlerini kınayanlar da bir diğerini eleştirirken "tencere dibin kara, seninki benimkinden kara" misali daha da batıyorlar...

"CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın cinsel olarak ağır sorunlar yaşadığını düşündüğünü iddia ederek "cinsel organıyla konuşuyor" dedi." 12 Aralık 2013

Bakar mısınız açıklamaya... 


Tabii gelişmeler sadece sayın büyüklerimizin bu galiz sözleriyle sınırlı değil.. Her alanda müthiş bir kuşatma altındayız bu anlamda. Zira bir basın yayın kuruluşu'muzun amacı nedir, neye ve kime hizmet için vardır işte orası sorgulanacak şekilde bir gazete çıkardı..

Adı mı? 



Ayy... evlere şenlik.. :((


Vallahi sokak ağzı demeye bile insanın dili varmıyor..  AMK(Açık, Mert,  Korkusuz) spor gazetesi 9 Haziran 2012'de yayın hayatına başladı.. Üstelik bu "ad"a şöyle bir yorum geldi; "ilginç isim" Pessss... 

Sanal alemde bu rumuzun galiz bir söz olduğunu bilmeyen tek bir çocuğun bile kalmadığı  bir dönemde, bu kısaltmayı sözde "masum" bir tanımlamaya oturtmak en basit deyimle tam bir aymazlıktır bu bir! İkincisi; bu isim bilinçli bir şekilde toplumu kirletmeye ve seviyesizleştirmeye yönelik atılan korkunç bir adımdır!

Efendim... Çok "masum" iseler "MAK(Mert, Açık Korkusuz)" koysalardı, mesela!!!




Öte yandan... Bu galiz isime nasıl izin verilir orasını merak ediyorum.. Hani toplumu yozlaştırmak böyle bir şey olsa gerek! Zira Özgürlük kaba ve ayıp söz söylemek değildir!!! Doğrusu bu utanç verici isimli gazete reklamlarını gördüğümde, yüzümün kulaklarıma kadar kızardığını hissediyorum... Neredeyse gözlerimi kapatacak duruma geliyorum...

Bu tür söylemlerin yoğunlaştığı ve herkesin hayretler içerisinde şaşkınlık yaşadığı bu süreci yakından ilgilendiren sorumluluk sahibi Pek Sayın İLGİLLİLERin acilen dikkatlerine arz olunur efendim!!!


Diyeceğim... Ben bir öğretmenim! Çocuklarıma her gün bu konu üzerinde elimden geldiğince eğitim vermeye çalışıyorum.. O minicikler ve de henüz ergenliğe yeni adım atan çocuklarımıza tembih edip, öğütler vermeye çalışırken... Dahası aileler yanıma gelerek; "vallahi hoca hanım, evde bu tür konuşmalar yapmıyoruz, nereden öğreniyorlar?.." diye bas bas bağıra dursunlar..

Bizim evin halleri ortada değil mi?!


Sevgi ve saygılarımla!

Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

10 Aralık 2013 Salı

Alın Size "İnsan Hakları"








10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü

"Yunan askerleri bizi dövüp denize attı.

Yunanistan üzerinden İsveç'e gitmek için yola çıktıklarını söyleyen umut yolcularından Muhammed şunları söyledi:

"Suriye'den İsveç'e daha güzel bir yaşam için yola çıktık. Orada bize insanca davranılacağına inanıyorduk. Denize 40- 42 kişi karanlıkta açıldık. Aramızda çocuklar ve kadınlar da vardı. Yunanistan'ın bir adasına vardık. Yunan komandoları bizi yakaladı. Hepsinin yüzlerinde kar maskeleri vardı. Üzerimizdeki tüm eşyaları ve telefonları aldılar. Bazılarımızı dövdüler. Plastik kelepçe taktılar. Yarım saat sonra büyük bir gemiye bindirdiler. Gemide üst üste bir vaziyette yolculuk yaptık. Daha sonra Türk karasına yaklaşık 150 metre yaklaştığımızda bizi denize attılar. Kelepçeli olanlar da vardı. Yüzme bilmeyen iki kadın ve bir çocuk gözümüzün önünde boğularak öldü. Hepimiz yüzerek karaya çıktık. Kıyıya yakın bir ev vardı, oraya sığındık." 9 Aralık 2013

Kim yapıyor bu vahşeti?

Medeni(!) ve insan haklarına saygılı(!) anormal demokrat(!) Batı!!!

Öte yandan, Irak’ta sivilleri hedef alan saldırılar kahve, cami, market gibi kamusal alanları hedef alıyor.

Bu bağlamda 9 Aralık 2013 günü meydana gelen patlamalarda 36 kişinin öldüğü, 20'den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi...

Dahalarını mı, saymayayım....

Bu vahşeti kim yapıyor?

Hiç şüphesiz, en çağdaş(!), en barışçı(!),  en demokrat(!),  ennn insani(!)...
 Batı!!!

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü...

Boş versenize bu palavraları... Kimi kandırıyorlar?

Batı'dan doğuya öldür(t)ülen  insanların hemen hepsi kendilerinden olmayanlar!!!

Ne diyor Âkif?

"Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar"



NOT:




Bu da TÜRK ASKERİ!

"Bingöl'de operasyonda yakalanan teröristlere yardım eli yine askerden geldi. Üşüyen teröriste, Mehmetçik parkesini verdi yaralı terörist tedavi edildi" 12 Aralık 2011


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

9 Aralık 2013 Pazartesi

Nelson MANDELA




Nelson MANDELA, 27 yıllık ırkçılığa karşı verdiği mücadeleden değil, emperyalizme maşa oluşu nedeniyle anılacak... Zira Yugoslavya'nın parçalanma sürecinde bizzat rol alarak mazlum milletlerin yanında değil, karşısında duruş sergiledi..  Ve ne yazık ki sömürgecilik karşıtı duruşunun yerini emperyalistlerle işbirliğine bıraktı.

MANDELA  bu bağlamda bir de ödül aldı. Nobel barış ödülü... Malum  bu ödülü ancak ve ancak emperyalizme hizmet edenler alabiliyor... Hatırlayacağımız üzere  bizim "yazar" O. Pamuk gibi... Hani o da "yazar"lığını unutup "tarihçi"liğe soyunmuştu ya.. Ardından ne demişti? "1 milyon Ermeni'yi kestik" filan gibi...

İşte öyle bi şey...

"The Elders" grubunun kurucuları ve onursal liderleri Nelson MANDELA'da o biçim oldu... Ki  bu grubun üyeleri kimler, işte  ona iyi bakmak gerekir...

Neyse...  Basından takip ettiğim kadarıyla MANDELA için, "teröristbaşı Öcalan için kurulacak hukuk komisyonunda temsilci olmayı düşündüğü ancak sağlığı el vermediği için vazgeçtiği açıklanmıştı."

Ömrü yetmedi... Yoksa bizi de tıpkı Yugoslavya da yaptığı gibi parçalama hevesindeydi...

Ne diyelim... "Efsane" lider olmak öyle kolay olmuyormuş hani... Önce sömürüye, toprak ağalığına karşı duracaksın, ardından emperyalizmin önünde diz çöküp, boyun eğeceksin!

Nelson MANDELA'da tarihteki yerini aldı...


Diyeceğim... Bu gibi  kişilerin eylemleri pek hayra alamet değil. Hele bir de o meşhur "Nobel" denen ödülü aldılar mı...


Bu Nobel ödüllülerden uzak durmak şart!


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

6 Aralık 2013 Cuma

Şayet Olmasaydı!
























* Suudi Arabistan hükümeti, hem kadın hem erkek personel çalıştıran mağazalarda personeli birbirinden ayırmak için duvar inşa etme mecburiyeti getirdi.

* Sudan'da yüzlerce kişinin önünde kırbaçlanan kadın...

* Suudi Arabistanlı bir din adamı, "bütün kız bebeklere burka giydirilmesi gerektiğini" söyledi.

* Brunei şeriat kanunları gereği zina yapanlara recm ve uzuv kesme cezası verecek.

* Filistin’de okul çağında evlilik

* Yemen'deki kızların yüzde 25'i, 15 yaşın altında evlilik yapıyor. Ülkede 2009 yılında evlilik yaşı yasal olarak 17 olarak belirlenmişti. Ancak düzenleme 'islami kurallara uygun değil' diyerek sonradan yürürlükten kaldırılmıştı.

* İran'da babalar üvey kızlarıyla evlenebilecek.

...

Şayet Atatürk olmasaydı!

Türkiye, 
Suudi Arabistan olurdu. 
Irak olurdu. 
İran olurdu. 
Filistin olurdu. 
Afganistan olurdu. 
Brunei olurdu. 
Bahreyn olurdu. 
Katar olurdu.
Mali olurdu. 
Suriye olurdu. 
Libya olurdu... 

Zira bunların hepsi de İslam ülkeleri... Hemen hepsinde iç savaş hüküm sürüyor.

Hepsi kardeş ama, birbirlerinin kanını döküyorlar.

"İslam" adına, "insanlık" adına, "din" adına katilamlar yapıyorlar.

İnsan öldürürken  tekbir getirenler kontrolsüz bir şekilde ortada cirit atıyor.

Buralarda insanlar birlik olamıyor, küresel güçlerin güdümünde hareket ediyorlar.

Akıl ve bilimin ışığı altında yaşamak yerine karanlığı seçiyorlar.

Batı'nın uşağı olmayı, esaret altında yaşamayı, kukla olmayı üstün tutuyorlar.

Ve de en önemlisi buralarda kadının değeri hiç yok!!!

Demek ki Atatürk olmasaydı, Türk milleti ve Türk kadını bunlar gibi olacaktı..

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü... 

Bütün bu gelişmeleri dikkatle takip etmek gerekir. Türkiye ile mukayese ederek, Atatürk Cumhuriyeti'nin önemini bir kez daha net olarak anlamak ve yorumlamak zorundayız.

Bugünün önemiyle Büyük Ata'mıza şükran ve minnet duygularımı bir kez daha sunmanın haklı gururuyla...


Kutlu olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)