18 Mart 2022 Cuma

Ölmeden Mezara Konanların Hikâyesi: ÇANAKKALE..



Sana bambAŞKa bir savaştan söz edeceğim sevgili arkadaşım.

Eşi, benzeri olmayan bir savaştan...

Bir tarih öğretmeni olarak her anlatışımda gözlerimin dolduğu, tüylerimi diken diken eden bir savaşı kelimelerim yettiğince anlatmaya çalışacağım...

Bir fakir millet gelsin gözlerinin önüne... 

Onurlu bir millet, kum çuvallarından urbasına yama yapan ama baş eğmeyen bir millet... 

Elinde kahraman Mehmetçikten başka kimsesi olmayan bir milletten söz edeceğim sana. 

Dünyanın baş eşkıyaları var karşılarında...

İngiliz, Fransız...

Ve sömürgelerden gelen on binlerce insan...

O halde başlayalım:

I. DÜNYA SAVAŞI içinde...

Topunu, tüfeğini, zırhlısını, uçak gemilerini, sömürgelerinden eli silah tutanları toplar gelirler Çanakkale'ye...

Ellerini kolları sallayarak geçeceklerdir güya Çanakkale Boğazından...

El kadar bir yarımada GELİBOLU...

En yüksek yerinden baktığınızda hem boğazı görürsünüz, hem de Saroz Körfezini...

Şimdi sessiz bir sonsuzluğun içinde mezarlı mezarsız binlerce genç adam yatıyor orada. Kimi subay, kimi doktor, kimi mühendis, kimi öğretmen, kimi tarlasından çıkıp gelen çiftçi...

Kimi de çocuk...

Hepsi koyun koyuna...

Dünya Savaş Tarihi’nin gördüğü en kanlı savaş bu...

9,5 ay süren ve cehennemi andıran savaş...

Şevket Süreyya yazıyor, "Bir gün önce İstanbul'dan Çanakkale Savaşına gidenlerin künyeleri geliyor ertesi gün..."

Değirmem gibi insan öğütüyor...

Kimi zaman gökyüzü kapanıyor toplardan çıkan kara dumandan. 

Kimi zaman sesler boğuyor yeryüzünü... 

Bacağı, kolu kopan askerin feryadı yırtıyor dağları ikiye...

34 yaşında çakı gibi bir Komutan...

Büyük İskender’i, Sezar’ı, Napolyon’u kıskandıracak kadar cesur, gözü kara...

MUSTAFA KEMAL PAŞA..

Savaş başladığında Sofya'da ateşe militer... 

Yani geri plana sürülmüş. Cephe gerisinde rahat rahat yatmak varken o Genelkurmaya mektup yazıp savaşta görev istiyor. "Arkadaşlarım savaşırken ben cephe gerisinde kalamam!" diyor. Yanıt alamayınca, bir kez daha yazıyor...

"Gel o zaman!" diyorlar.

İstanbul'da Genelkurmaydan görev belgesini alıyor: 19 Tümen komutanı...

Ortada tümen falan yok... Çoğu asker savaşa götürülmüş, bir o kadar firar etmiş.

Tekirdağ'dan Bolayır'a geliyor.

Toparlayabildiği askerlerle ÇANAKKALE' YE hareket ediyor. 

ÇANAKKALE o andan sonra bir başka, bir başka destana dönüşüyor.

Karşı koyma, dirence dönüşüyor. Direnç, isyana... İsyan dünya çapında bir zafere...

Zaman yok, artık an'lar var.

"Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum, biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde başka birlikler yerimizi alabilir" diyor, İngilizlerin zafer için azgınlaştığı dönemde...

İnsan ölümü 5 dakika...

Ölüyor göz göre göre destan kahramanları... 

Tamamen kırılıyor 57. Alay... Sancağını bir ağaç dalına asıveriyor son nefer...

Boğaz boğaza bir harp...

Süngü süngüye...

Akın akın geliyor çocuklar ortaokullardan liselerden... İstanbul'da ortaokul öğrencileri savaşa koşuyor, tıp fakültesi boşalıyor...

Sabaha karşı, hiç uyumamış askerlerin türküsü sarıyor kızıl şafağı.

"Çanakkale İçinde Bir Dolu Testi,

Analar Babalar Mektubu Kesti.

Of Gençliğim Eyvah."

Bir asker koynundan çıkardığı bir mektubu kokluyor, öpüyor, ağlıyor. Bir başkası ellerini açmış gökyüzüne...

Bir başkası "yeni bir sabaha kalkıyoruz arkadaşlar" diye bağırıyor... "Zafer yakın dedi paşa" diyor bir başkası...

9,5 AY süren bir cehennemin içinde; sadece bir kara somuna düşen karavana...

Tarlaların içinde buğday tanesine muhtaç bir ordu... 

Uçaklarla savaşan dünyanın en büyük emperyalist ordusunu yeniyor.

Bir gün emperyalistler, sessizce çekiliyor evlatlarını ÇANAKKALE TOPRAKLARINDA bırakarak. ÇEKİLİP gidiyorlar...

O gün bugün Çanakkale, çelik gibi bir direncin sembolüdür.

Dünyanın en kanlı ama, en çok saygı duyulan savaşıdır...

Umutsuzluk duygularınızı yok etmek için bugün Çanakkale Savaşını okuyun...

Ruhi Su'dan Çanakkale Türküsünü dinleyin...

Umut aşılayın çevrenize ve insanlara...

İnsanlık emperyalist saldırıları önleyecek güçtedir.

Birlik olunursa dünyada emperyalizm yine yenilecektir...

Bu duygularımla;

Başta, Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale Savaşlarında şehit düşen askerlerimizi, gazilerimizi saygı ve borçluluk duygularımla bir kez daha anıyorum...

Çanakkale yaşamış; bir ulusun çocuğu olarak onlarla gurur duyuyorum.

Ruhları şad olsun...


Erdal ATICI, 18 Mart 2022


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

4 Mart 2022 Cuma

"Çağdaş" Avrupa, Öyle Mi?

 





Hahahaaa... 

Hani... "modern" Batılı pek "demokrat", insan haklarının yılmaz, fedakar "savunucuları" var ya...

Hah işte,

Tolstoy'u, Dostoyevski'yi yasaklamaya kalktı.

Dahası hızını alamayan sayın geri zekalı ahali

Çaykovski'nin "Kuğu Gölü Balesi"ni   yasaklamış, 

Münih Flarmoni orkestrasının şefini  işinden kovmuş... 

Hahahaaa!.. 

Rus kedilerine yasak getirilmiş!

Milano Üniversitesi'nden geri kalmayan Netfliks'te Tolstoy'un Anna KARANİNA yapıtına engel koymuş!

Nazi içerikli Ortaçağ'a geri dönüş...

Suç ve Ceza,

K. Kardeşler,

Budala,

Delikanlı...

Diriliş,

Savaş ve Barış,

Anna Karenina...

Dostoyevski, Tolstoy insanlığın ortak değeri, 

Vicdanın sesini, dünya edebiyatının bel kemiği yazarlarını yok saydınız, öyle mi?

İyi o zaman.

Ey  İtalya, birileri de çıksın Dante'yi yasaklasın! 

Fransızlara kızıp, Victor HUGO'ya, Emile Zola'ya, G.Flaubert'e, Camus'ye...  yasak getirsin.

Vay be...

Rönesans dönemini insanlığa sunan toplumların geldiği nokta bu oldu, öyle mi?

Öncelikle Dostoyevski'nin ve Tolstoy'un hemen hemen tüm kitaplarını okumuş ve onlara hayran biri olarak duygularımı dile getirmeye çalıştığımı belirtmek isterim. 

Savaş ve Barış gibi dev yapıtıyla birlikte, Napolyon'un Moskova'yı işgalini detayıyla öğrendim. "Bu savaşın kazananı olmamıştır" özetiyle savaşın nasıl bir şey olduğunu, tarihçilerin tarihi nasıl değerlendirdiğini  dolayısıyla dünyaya bakış açımın değiştiğini, dar kalıplardan çıkarak daha geniş pencerelerden olaylara bakabilmemi TOLSTOY sağlamıştır. O sebepledir ki, Tolstoy ve Dostoyevski'nin yapıtlarını, kitaplığımın en güzel rafı olarak değerlendiriyorum. 

Demem o ki...

Bilim yuvası, dünyaca tanınan saygın Milano üniversitesinin rezilliğinin ve zavallılığının göstergesi bu tutumunu, sokaktaki tepkilerden, portakal bıçaklayıp, dolar yakan, dahası Çinli zannedip sırf gözleri çekik diye Koreli döven protestoculardan ne farkı kaldı!

Sahi sırada ne var? 

Kalinka eşliğinde...

Rus kültürünü tümden yok sayıp, yasak getirmek mi?

Hahahaaa...



Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

2 Mart 2022 Çarşamba

Irkçılığın Dibi

 


"Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi. Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. Anlamak istemiyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var... Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay. Herkes sürüye katıldığından ötürü güven içerisinde, kentlerin yollarından geçip işe, yemliklerin başına ve eğlenceye gidiyor. Tıpkı büroda olduğu gibi, sınırları iyice çizilmiş bir yaşam. Böylesi bir yaşamda mucizeler değil, yalnızca kullanma talimatları, doldurulacak başvuru formları ve kurallar var. Özgürlükten ve sorumluluktan korkuluyor. O nedenle insanlar, kendi yaptıkları parmaklıkların ardında boğulmayı yeğliyorlar." Dönüşüm, F. KAFKA  

Hal böyleyken...

Dün bi'koşu çarşıya gidip,

Acilen saç açıcı ile birlikte sarı saç boyası ve renkli lensler aldım. 

Zira siyah saçlı, kahverengi gözlüyüm.

E haliyle... 

Sarı saçlı, mavi gözlü olmadığımdan...

Sahi...

Aklıma gelmişken not düşmek adına,

Sayın geri zekalı takıma bir hatırlatma yapmak isterim:

Boşnaklar katledilirken,

Onlar sarı saçlı, mavi gözlü değiller miydi?

 

Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)