30 Mayıs 2015 Cumartesi

O Köy "Müslüman" Köy...

























"Tarikat şeyhlerinin fotoğrafları olan kitapta, skandal ifadeler de bulunuyor.

Çocuklara “Kadınların şoförlük yapması, sokakta konuşması caiz değildir, Anneler Günü, kafirlerin işidir, Yılbaşından uzak durun, Tavla oynamayın, Kadınlar erkeklerin olduğu yerde sekreterlik yapmamalı, Sakalsız erkek, çarşafsız kadın olmaz, Yüksek topuklu ayakkabı giyen kopuktur" gibi akıl almaz öğütler veriliyor."14 Mayıs 2015


"Bir süre önce, ilkokul 4′üncü sınıfta okuyan kız öğrencinin ailesi, evli ve üç çocuk babası sınıf öğretmeni İ.K, Balıkesir’deki bir ilkokulda sınıf öğretmeni olarak görev yapan 51 yaşındaki İ.K., iddiaya göre, 10 yaşındaki öğrencisiyle rüyasında nikahlandığını gördüğünü söyleyip çocukla evlenmek isteyince ailenin şikayeti üzerine gözaltına alındı." 20 Mayıs 2015


"‘İğrenç’ davada savcıdan ‘ilginç’ mütalaa!  
 Savcı, cinsel saldırıya maruz kalan çocuklar için "kendi rızalarıyla" deyince istismarcının cezası 150 yıldan 10 yıla düştü."25 Mayıs 2015



Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

"Türkiye'yi sarsan tecavüz skandalının detayları mide bulandırıyor. Elazığ'ın Karakoçan ilçesine bağlı bir köyde 8 yaşından itibaren 7 yıl boyunca yüzlerce kez cinsel istismara maruz kalan S.A.'nın, olayı anlattığı ağabeyinin de tecavüzüne uğradığı ortaya çıktı. Bir köyün sessiz kaldığı iğrençlik nedeniyle haklarında dava açılan 19 sanık ise tutuksuz yargılanıyor."28 Mayıs 2015

Bu akıl almaz, iğrenç olayları koyun üst üste...


"Önce imam nikahı"na Anayasa Mahkemesi'nden 29 Mayıs 2015 tarihi itibarıyla, vize çıktı...

Ve...

"TCK 230/5 Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medenî nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar."

Dolayısıyla...

"1926’da kabul edilen Türk medeni kanunu’nun amacı, resmi nikâh müessesesi ile kadının sosyal konumunu güçlendirmek, aileyi, ana ve çocukları korumaktır. dini nikâha dayalı evlenmelerin, kadın ve çocuklar yönünden doğurduğu sakıncalar gözetilerek resmî nikâh yapılmadan dini tören yapılmasının ceza yaptırımına bağlanmasının kamu düzenini ve kamu yararını sağlama amacına yönelik.." olduğu tartışmasız kabul gören bu yasa,

Ne yazık ki dün itibarıyla artık "YOK" hükmünde..




:(


Sevgi ve saygılarımla!



NOT:


"İşi Bitince Giyinip Odadan...."




http://www.tulaygurdal.com/2015/01/ibretle-okuyacagnz-roportajm-1-isi.html


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 



27 Mayıs 2015 Çarşamba

Robin Hood
















"Demirtaş: "HDP bir Robin Hood hareketidir. Zenginden alıp, fakire veren bir harekettir" dedi." 26 Mayıs 2015, Hürriyet

Robin Hood zenginlerin mallarını çalıp fakirlere dağıtan bir kahramandır.

"Robin Hood, İngiliz halk hikâyelerinde yer alan bir hayduttur. O'nun düşmanı, görevini kötüye kullanan, topraklara saldıran, yüksek vergilendirmenin yanı sıra fakirlere kötü davranan biri olmuştur."

Dolayısıyla hani HDP  Robin Hood'a benzetilmiş ya.. doğru(!) valla...  Zira HDP'nin bir türlü feodal sistemin vazgeçilmezi olan   ağalık düzenini eleştirmediği gibi, bu düzenin yıkılması gibi bir derdi de yok... O vakit toprak ağalarının elinde marabalığa mahkum edilen insanlarımızın sefaletini görmezden gelerek, kendilerini  Robin Hood'a benzetmeye kalkışmak, olsa olsa komedi olur! Dahası buna kargaları bile güler...


Allah aşkına... bırakalım askerimizi, polisimizi de... Sivil masum binlerce vatandaşlarımızdan tutun da kundaktaki bebeğe kadar katledeni, öğrtemenini, memurunu öldüreni, memleketinin yollarını, iş arabalarını, dükkanlarını... yakan, yıkanları lanetlemeyenler..

Nasıl olur da Robin Hood'a benzetilir?..

Ha..  illâ da benzemek isteniyorsa

Robin Hood'un düşmanı, fakirlere kötü davranan despotlar daha uygun...


Sevgi ve saygılarımla!

"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Hava Döndü İşçiden Esiyor Yel!



"Ferrari markası, 470 bin Euro (1,3 milyon TL) fiyat etiketine sahip 1 adet California T modelini fuar kapsamında sattı. Yine Maserati ise 200 bin Euro (572 bin TL) fiyatındaki adet Ghibli’yi fuarın ilk 4 günü içinde sattı. Aston Martin ise fuarda fiyatı 295 bin Euro (843 bin lira) olan 2 adet Vantage ile 675 bin Euro (1,9 milyon TL) olan 1 adet Vanquish’in ön satışını gerçekleştirdi. Porsche ise fuarda sergilenen Macan S Diesel ve Panamera Diesel modelleri satarken, ayrıca 3 adet Macan 2.0 ve 1 adet de Cayenne Diesel siparişi aldı." 25 Mayıs 2015


"Çürük-çarık, meyve-sebze Ankara’da hangi semt pazarında, en iyi onlar biliyor. Tezgahlar toplanırken “arta kalanları” seçmek için kimsenin görmemesine büyük özen gösteriyorlar." 25 Mayıs 2015




Bir yanda...

"31 Mayıs’a kadar devam edecek Autoshow fuarını basın ve VIP günü dahil 4 günde 225 binin üzerinde rekor sayıda otomobilsever gezerken, 10 binin üstünde aracın sıcak satışı yapıldı. Fiyatları 100 bin Euro’dan (286 bin TL) başlayıp 675 bin Euro’ya (1,9 milyonTL) çıkan Jaguar, Porsche, Aston Martin, Ferrari, Maserati, Lexus, BMW, Audi, Jeep ve Land Rover gibi lüks markaların modelleri ilk 4 günde adeta kapış kapış satıldı." 25 Mayıs 2015

Öte yanda...



"Eve yiyecek götürebilmek için karanlığı bekleyenler"de var...


Ve...



Dünya işçi romanının olağanüstü parlak örneğinden olan, Emile Zola'nın, GERMİNAL'inden bir alıntıyla...

"Ücretleri yükseltmek kolay mı? Çelik gibi sarsılmaz bir yasayla en alt düzeyde, işçilerin ölmeyecek kadar kuru ekmek yemelerine ve bol bol çocuk yapmalarına yetecek düzeyde tutarlar.. ücret daha aşağı düşerse işçiler açlıktan geberir, yeni işçi isteği de ücreti yükseltir. Çok yükseğe çıkarsa, çok artan talep bunu düşürür... Aç midelerin dengesidir bu, yaşamboyu açlığa mahkûmiyettir bu." Germinal, sf:148-149


Dolayısıyla...

Alemin keyfi yerinde yine maşallah
Bize de bir gün kader güler, güler inşallah



Sevgi ve saygılarımla!




https://www.youtube.com/watch?v=CButCZSfnmw

"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

21 Mayıs 2015 Perşembe

Kürt Reşo'dan da Utanmadınız...














"HDP 19 Mayıs'ı "Pontus soykırımı anma günü" olarak kutladı.

Partinin Şişli örgütünün twitter sayfasından paylaşılan "19 Mayıs Pontus Rum Soykırımı Anma Günü. 353 bin Rum öldürüldü, 1 milyon 250 bin Rum mübadeleyle sürgün edildi. #BuAcıHepimizin" mesajı sosyal medyanın da gündemine oturdu."

Vayyy!..  Biz ne "soykırımcı" bir milletmişiz be...

Onu kesmişiz, bunu biçmişiz...

Bundan önce de Nobel'ci Orhan PAMUK da aynı incilerden saçmıştı, 

"Bu topraklarda bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü ve benden başka kimse bunu söylemeye cesaret edemiyor." O. PAMUK

Daha yok mu, kestiğimiz başka bir millet? 

Bekliyoruz... 

Sayın, dökün bol keseden...

Hani bırakın 50, 100 yıl geçmişi, içinde yaşadığımız zaman diliminde Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Afganistan'da, Gazze'de, Balkanlarda, Kafkaslarda... kırım üzerine kırım yapılıyor ya.. işte onları da alimallah biz yapmışızdır...

Dolayısıyla hani Türkiye için yanıp tutuşan (!), milleti ayrıştırmadan (!) birlik içinde huzurla yaşamasını isteyen (!),

Ama buna karşın dili ayrı, inancı ayrı, kültürleri ayrı kısaca Kıbrıs'ta asırlarca kanlı bıçaklı olan iki farklı milleti birleştirmeye canhıraş çalışan, bu zat-ı muhteşemlere yuh olsun...



Sahi... Kürt Reşo'dan da mı utanmıyorsunuz?

Hani, İzmir 9 Eylül 1922'deki Büyük Taarruz sırasında Yunan Bayrağını indirip Türk Bayrağı'nı göndere çeken Diyarbakır, Erganili Süvari Çavuş Kürt Reşo...

İşte, O millî kahramanımız  Kürt Reşo'nun oğlu babası adına İstiklal Madalyası'nı alan Zülküf Nazlı,

Kürt-Türk kardeşliğine vurgu yaparak, sizin söyleminizin tam aksine, 

"Memleketimizin düşman elinden hangi şartlarla nasıl kazanıldığını çok iyi biliyoruz. Bu bakımdan Kürt-Türk herkesin Kurtuluş Savaşı ruhunu taşıyarak kardeşçe ve barış içinde yaşamasını istiyorum. Rahmetli babamın şahsında, bu ülke için mücadele veren tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyorum." dedi, iyi mi?

Bu durumda görünen o ki,

Siz hiçbir zaman Türk halkının yanında dün olduğu gibi bugün de olmadınız!

Tıpkı bu ülke topraklarının işgal edildiği yıllarda olduğu gibi..

Dolayısıyla...

Ne yaparsanız yapın, bu milleti asla bölemeyeceksiniz..

Zira bu vatanın gerçek sahipleri ve bu milletin ta kendisi olan Kürt Reşo'nun çocukları ve torunlarıdır...

Kısaca: 

Türkiye Cumhuriyetini Kuran Türkiye Halkına TÜRK Milleti Denir. 

NOKTA.



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

15 Mayıs 2015 Cuma

İlk Kurşun

Bugün 15 Mayıs 2015...


 Eskişehir'de küçük bir çocuk iş yerinin önüne asılı olan Türk bayrağını defalarca öperek alnına koydu. 23 Nisan 2015



Dahası bu çocuk, çevrede kimse yokken kimsenin görmediği bir yerde ve birileri görsün diye değil, gerçekten içindeki vatan sevgisi ile yapıyor...


Dolayısıyla çok küçük yaşlarda bize, yerde ekmek bulduğumuzda yerden kaldırıp, nimettir günahtır öğretisinin yanında,  bayrağa karşı da aynı duygularla yaklaşmamızı ve  Atatürk'ün yere serilen Yunan bayrağını çiğnemeyerek, kaldırttığı gibi "Bayrak bir ulusun bağımsızlık simgesidir, çiğnenmez" diyerek  öğrettiler...


Öte yandan...

Merkel, cep telefonuna Atatürk fotoğraflı kılıf takan bir çocukla konuştu. O anlar Reuters objektifine yansıdı.
Şansölye, fotoğraftaki kişinin kim olduğunu bilip bilmediğini, "Wer ist er" diye sorduğunda öğrenciden "Atatürk" yanıtını aldı." 13 Mayıs 2015, Hürriyet



Diyeceğim...


Bu ülkeyi yıkmaya, bu toprakları işgal etmeye kalkanların hüsrana uğramasının yegane cevabı budur, dedirten haberdir bunlar.

Tıpkı atalarımızın geçmişte yaptıkları gibi...

15 Mayıs 1919,  İzmir'in Konak Meydanı'nda  Yunan askerlerine  ilk kuşunu atan Gazeteci Hasan TAHSİN, aynı yerde şehit edildi.



16 Mayıs 1919, Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a hareket etmek üzere yola çıktı..

Ve...

19 Mayıs 1919. Mustafa Kemal Paşa Samsun'da...





Ey Türk Gençliği,

Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuza dek korumak ve savunmaktır. Var olmanın ve geleceğinin tek temeli budur. Bu temel senin, en değerli hazinendir...

Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda vardır!

Dolayısıyla... 

Dün ne isek, bugün de aynıyız...


Büyük Atatürk gençlere ve çocuklara, emsali görülmemiş eşsiz günlerin temsili olan  ayrı ayrı bayram hediye etti.. Ki geleceğimizin teminatıdır çocuklar ve gençler.

 Emanetin emin ellerde Ata'm..

Bu vesileyle...

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Büyük Türk Ulusuna Kutlu ve Mutlu Olsun...





Sevgi ve saygılarımla!



NOT: 

Bu gece, Hz. Muhammed'in, Allah'ın huzuruna yükseldiği gece olarak kabul edilen, Miraç Kandili...

Hepimize kutlu olsun...


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

13 Mayıs 2015 Çarşamba

301 SOMA














Öğrencim Musa BOZKURT'un geçen yıl  (2.sınıfta) çizdiği resim

13 Mayıs 2015...

Tam bir yıl önce Soma'da yaşanan facianın 1. yıl dönümü...

301 madencimizi anmak üzere eşler, anneler, babalar, çocuklar...

Mezarlığa koştular bugün...


Bu facianın ardından akıllarda kalan  bir cümleyle madencilerimizi yad etmek istiyorum:

 "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin." 














Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 


NOT:
  
Bu facianın ardından Soma'ya giderek bizzat gördüklerimle birlikte, yaşanılanları ve madenci eşleriyle yaptığım söyleşiyi 4 bölümlük bir yazı dizisiyle sayfama taşımıştım,

İşte o söyleşi dizisi:





SOMA'dan İzlenimlerim -1- "Keşke Sen de Ölseydin de..."

13 Mayıs 2014... Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçenSoma maden ocağı faciası... Millet olarak hepimizi yasa boğan ve karalara bağlayan 301 madencimizin ölümüyle olmasıyla  birlikte "Soma'da neler oldu"ğu bir tarafa,orada, yaşanan acıyı bizzat hissetmek istedim. Ki insan olduğumu hatırlamak ve anlamak için Soma'ya gitmeye karar verdim.

Devamını okumak için...


SOMA İzlenimlerim -2- " 301 Tane Zengin Dul'umuz Var! Bayanlar Giyinin, Süslenin Kocalarınızı Elinizde Tutun!"



Maden faciası yaşanan Soma'da, Turgutalp Mahallesinin iki dönemdir muhtarlığını yapan ve 5 aday arasından "büyük bir farkla" kazanan Gülay ERDAL'ın yaşanılan facia karşısında, olağanüstü bir gayret sarf ettiği her halinden belliydi.  Felaketzedelerin sorunlarıyla ilgilenmek, onların dertlerine ortak olmaya çalışmak bir taraftan kendisine müthiş "huzur" verdiğini ifade ederken, bir diğer taraftan da faciayla birlikte kendisinin de psikolojisinin bozulduğunu anlatıyor.




Soma izlenimlerim -3- "Demirden Aldığımız Oksijenle Kurtulduk!"


Soma gerçekten sosyolojik açıdan endişe edilecek  duruma gelmiş. Zira geride kalan perişan aileler... Babasız kalan yetim çocuklar, dul kalan gencecik gelinler. Soma için uzun vadede herkes, toplumsal dokunun bozulacağı  endişesini taşıyor..




Soma İzlenimlerim -4- "... Bir Kadını Eğitirseniz, Bir Kuşağı Eğitirsiniz."


İnsan kendi ayakları üzerinde durabildiği sürece namusunu koruyabilir.

Bu  dünyada yaşanılan tüm felaket ve kötülükler, kadınlar açısından ikiye katlanıyor. Savaş, doğal afet... her şey, evet her şey iki katı yük, acı, gözyaşı ve sefalet anlamına gelmektedir kadın için. 


11 Mayıs 2015 Pazartesi

Netekim...

















1980'li yılların o acılı günlerini zihinlere kazıyan dönemin  ünlü adı  Kenan EVREN ile o kötü günleri ve olayları mizahi yollarla güldürerek eleştiren ve halkı düşünmeye sevk eden  sanatçılarımızdan Zeki ALASYA  peş peşe...


5-6 yıl önce olsa gerek, güneşli  bir günde dışarıda...

Halka sorular sormak üzere bir radyo -müzik- kanalında çalışanlardan bir tanesinin  mikrofonuyla tesadüfen karşı karşıya kaldım...

"Şu anda canlı yayındayız... Bir soru sorabilir miyiz?" 

- 1980'li yıllar size neyi hatırlatıyor?

-Valla, halkın apolitize edildiği bir dönem olarak hafızamda yer etmiş...

Programcı arkadaş, "müzik konusunda soruyoruz" diye devam etti.

Neyse...

Soruyu algıladığım şekilde verdim cevabımı... Zira 1980 denilince insanın aklına gelen şey belli...

12 Eylül 1980=Netekim

Ve...

"Adaletli olsun diye bir sağdan, bir soldan astık. Tarafsızlığımızı gösterdik." diyen, dönemin kudretli generali Kenan EVREN

Nitekim, "netekim" de öldü...

Dolayısıyla...

Allah taksiratını affetsin...




Öte yandan...


1980'li yılları  hicvetmesiyle  adından sıkça bahsedilen ve "Devekuşu Kabare" ile anılan değerli sanatçımızı kaybettik.

Hani adını duyunca insanın gülesi yoksa bile yüzü gülen; ve insanları kahkahaya boğan o sevimli mi sevimli  insanımız var ya..

Zeki ALASYA,

Ruhun şad, mekanın cennet olsun...






Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S)