Bizde de şu an da kültürümüzü korumak ve yaşatmak isteyenlere karşı kazan kaldıranlar, her tarafı sarmış durumda...
Nasıl mı?
Konu açıldığında kültürümüzün her geçen gün yozlaştığına bol bol dem vururuz; vururuz vurmasına da...
Millet olarak Batı'nın kültürel emperyalizminin baskısı altında kafamızı kuma gömerek ve gizleyerek kendimizi inkardan başka anlama gelmeyen görünürde "Batıcılık" arasında debelenip duruyoruz... Bu durum ne yazık ki kültürel sömürgeleşmekten ileriye gidemiyor...
Hâl böyle olunca da ortada bu yanlışlıklardan dönmek isteyenlere karşı kuvvetli bir kazan kaldırma ısrarla süregeliyor.
Söze gelince herkes, Batı'nın kültürünü almaktan inanılmaz rahatsız ve şikayetçi...
Yılbaşı yaklaşıyor... Hemen her yer çam ağaçları, "noel baba"larla donatıldığı gibi, artık bu semboller evlerimize kadar girdi... Onlarsız yılbaşı düşünemez olduk!Çam ağaçlarını süslüyor ve "mutlu mutlu" ışıklandırıp neşeleniyoruz...
Altına hediyeler doldurup, gece yarısı, "noel baba"nın gelmesini bekliyoruz...
Şimdi; tabi ki de insanlar eğlensin; yeni yılı coşku ve heyecanla kutlasın; kutlasın da...
Adından anlaşılacağı üzere "Noel" Hıristiyanların kutsal bayramları ve "Noel baba"da buradan geliyor...
Eee; o zaman biz niye buna sahiplendik diye, sormazlar mı adama?!..
Sonra sahiplendiğimiz bu sembolleri biz filmlerde görüyorduk!.. Ve de bunlar Hıristiyan adetleri değil miydi?
Öyleyse bu yaptığımız taklit değil de nedir, söyler misiniz?
Bu kültürün bize ait olmadığını; ve bunun bir Hıristiyan geleneği olduğunu söylediğimiz de...
Vay efendim o da ne...
Kazan kalkıyor!
"İSTEMEZÜK"
Aman efendim meğerse ne kadar "Batı hayranı"mız varmış da, haberimiz yok!!!
Neymiş efendim?
Çam ağacı, "Noel baba" "evrensel"miş...
İyi... "Evrensel"liğinize devam edin...
Öte yandan, lafa gelince milliyetçiliği dillerinden düşürmeyenler, mangalda kül bırakmıyorlar...
"Dilimize sahip çıkalım!" Ne güzel...
"Türkçe konuşalım!" Aman ne iyi...
O da ne? Konuşma arasına serpiştirilmiş İngilizce sözcükler, İngilizce telaffuzlar...
Bunlar yabancı kelime! Türkçe konuşalım, Türkçe telaffuz edelim!
Mesela "okey" yerine "tamam" gibi...
"CeDe" diyelim "sidi" yerine
Kazan kalkıyor!
"İSTEMEZÜK"
Peki; kendi öz müzğimize ağırlık verelim; çocuklarımızın ruhu kendi kültürümüz ve dilimizle yıkansın...
Kazan kalkıyor!
"İSTEMEZÜK"
Bunun ne alâkası var "evrensel"likle?
Çocuklarımız ve yeni nesil, kendi müziğini tanımıyor; kendi kültüründen her geçen gün uzaklaşıp yabancılaşıyor!
İnsanlar, kendi öz kültürleriyle beslenirse varlıklarını ancak böyle devam ettirebilirler!!!
Olmaz! "evrensel" işte...
İnsanlarımız bilinçsizce bir "taklit" peşine sürüklenmiş gidiyor!
Boyunlarına "haç"lı kolyeler takıyorlar! Bu Hıristiyanların sembolü değil mi?
Vay efendim sen, "demokrat" değilsin!
Kazan kalkıyor!
"İSTEMEZÜK"
"Müslüman"ım diyorsun... Rahibeler gibi örtünüyosun ama diğer taraftan da tırnaklarına oje sürüyor,dikkat çekici makyaj yapıyor ve giyiniyorsun!
Bu çelişki değil mi?
Vay sen "din düşmanı"sın!
Kazan kalkıyor!
"İSTEMEZÜK"
Dini bayramlarımızı sulandırıp, çarpıtarak, "Batı hayranlığı"yla "entellektüel"lik adına çikolata yanında likör ikram ediyorsun! Bu nasıl bir şey?
Vay sen "yobaz"lık sergiliyorsun!
Kazan kalkıyor!
"İSTEMEZÜK"
Bütün bunlar inancımıza, geleneğimize, dilimize... uygun mu?
"Hayır!"... Söze gelince uymuyor!
Ama olsun! Yine de "evrensel" düşünüp, "evrensel" olmak adına kendimizi inkar eder...
Kazan kaldırıp, "İSTEMEZÜK!" deriz...
Sevgi ve saygılarımla!