Boğazım düğüm düğüm...
Yüreğim kor gibi...
Dün akşam Adana-Aladağ'da bir kız öğrenci yurdunda 11 minik çocuğumuz cayır cayır yandı!!!
Allah'ım çocuklarımız bir şekilde ölüyor...
Hep ölüyor...
Allah'ım çocuklarımızı...
Sen koru Yarabbim!
Ya...
Allah aşkına!..
Yangın merdiveni "kilitli" ne ya!..
:((
Öte yandan bugün 30 Kasım...
"Onlardan bir grup var ki, Kitapta olmayan bir şeyi, siz Kitaptan sanasınız diye dillerini Kitapla eğip büker(sözlerini, Kitabın sözü imiş gibi göstermek için kelimeleri dillerinde bükerek okur, onları, Kitabın sözlerine benzetmeğe çalışır)ler ve: "O, Allah katındandır." derler. Oysa o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler." Ali İmran Suresi, 78. Ayet
30 Kasım 1925, Tekke zaviye ve türbelerin kapatıldığı tarihtir.
"Osmanlı Devleti’nde belli bir mezhep içinde Tanrı’ya erişmek amacıyla değişik yöntemler arayan dini akımlar vardı ve bunlara tarikat deniliyordu.Bu tarikat üyeleri kurucularının uygun gördüğü şeklide çalışır ve onların düşünceleri doğrultusunda yaşamaya özen gösterirdi.İşte bu tarikat üyelerinin bir araya gelerek yaşadıkları ve dini toplantılar yaptıkları yerlere de tekke veya zaviye adı verilirdi."
Hal böyle olunca... Büyük ATATÜRK Nutuk’ta bu konu üzerine bakın neler söylüyor:
“Birtakım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve falcılara, büyücülere, üfürükçülere hayatlarını emniyet eden insanlardan oluşan bir kitleye medeni bir millet nazarıyla bakılabir mi?”
"Efendiler ve ey millet; biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler ve müritler memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır (yoludur)"
"Biz medeniyetin ilim ve fenninden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz Başka bir şey tanımıyoruz"
Dolayısıyla...
Anneyim...
Çocuklarımızın ölmesini istemiyorum!