31 Ekim 2015 Cumartesi

Tayvan'a Selam olsun...









"Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal" diyen bir marştır. Hangi ırktan söz ediyor o?" diyor ya...

O kahraman ırk şu canım:

Vatanına, milletine, bayrağına, imanına, Allah'ına, ata'sına, yürekten bağlı, saygısını ve sevgisini esirgemeden canını, evladını, malını bu değerler uğruna feda edebilen, nefretten, kinden, fesatlıktan, düzenbazlıktan uzak, hainlik düşünmeyen, fitne fecir çıkarmayan, ayrımcılık yapmayan, ayrışmayı hedeflemeyen, menfaatini düşünmeyen bir ulusu anlatmaktadır...

Dolayısıyla...

İstiklal Marşı'mızı reddedip okumayanlara,

"Kahraman Irk"ından utanıp da bunu "ırkçı bir dayatma" olarak niteleyenlere;

"Tayvan'da yayın yapan bir televizyon kanalında, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle İstiklal Marşı seslendirildi ve Türkiye'den görüntüler gösterildi."

"Halk-kardeşlik" diye bağıranlar, içinde bir tek "Türk" kelimesi bile geçmeyen ve de babası Arnavutluklu, annesi Buharalı  olmasına rağmen ırkçılığı reddederek kendisini TÜRK kabul eden; İstiklal Şiirini yazan millî şairimiz Mehmet Akif'in etnik köken gibi eziklik duygusuna  kapılmadan İstiklal Marşı'mızı ulusal marş niteliğine büründürmesini bile   "ırkçı dayatma" olarak göstermeye çalışan;  Anadolu toprakları sayısız etnik unsuru barındırırken, aynı zenginliğe ev sahipliği yapan Mezopotamya'ya "KÜRDİSTAN" demeyi kafatasçılık olarak görmeyenlere bu haber  ithaf olunur...





Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

29 Ekim 2015 Perşembe

Cumhuriyet'imiz Sonsuz Olsun...











Eyyy!..  ABD ve AB

Bugün 29 Ekim Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 92. yıl dönümü...

Hani durmak bilmeksizin, hayasızca  akın ettiğiniz ve boğazına bastığınız tüm mazlum milletlerin bayramıdır bugün..


Ve...


Hani "Korkma" diye başlıyor ya...

İşte korkun bu korkmayan gözüpek milletten...

Dolayısıyla...

Büyük önder Atatürk'ümüzün "en büyük eserim" dediği,

Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu, Cumhuriyet'imiz sonsuz olsun...



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 


28 Ekim 2015 Çarşamba

"40 Bavul"a Sığdırılmış...



"Lübnan’da 2 ton uyuşturucuyla yakalanan Suudi prense gözaltı

Abdül Muhsin Bin Welid Bin Abdülaziz ile dört Suudi Arabistan vatandaşı havalimanı polisi tarafından gözaltına alındı.

Suudi Arabistan’a uçması planlanan jette yapılan aramada 40 bavula saklanmış 2 ton sentetik uyuşturucu madde “amfetamin” türü olan Captagon bulundu." Sözcü, 27 Ekim 2015


Hani biz de 92 yıl önce padişahlıkla yönetiliyorduk ya... 

Hani... hanedanlık, saltanat filan...

Hani şaşaanın zirve yaptığı, halkın devletten, devletin halktan kopuk bir şekilde yaşadığı yönetim şekli...


İşte yukarıdaki haberi okuduğum zaman Büyük Önder ATATÜRK'ün 92 yıl önce kurmuş olduğu ahlâk temelli Cumhuriyet rejimi aklıma geldi..



Ne bileyim... 

Padişahlık, krallık...

Prensler, şehzadeler, cariyeler, bilmem kaç eş'lilikler filan...

Dolayısıyla...  

Allah'tan başka birisine kulluğun, 

Kula kulluk dayatmasının, 

Kulun kulu ezmesidir bu haber..

O sebeple..

Hâlâ Atatürk Cumhuriyeti'ne laf söyleyen, burun kıvıran varsa,

Önce dönüp -aklını kullanmadığından başına pislik yağan (Yunus Suresi 100. Ayet)- Arap coğrafyasına bir baksın,

Sonra da dönüp Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne baksın...

Baksın ki... 

Bu toprakların başına gelen en güzel şeyin 

LAİK temelli CUMHURİYET olduğunu görsün.



Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

22 Ekim 2015 Perşembe

Bunları Yapanlar "Terörist Değil"miş!








Okullar yakıldı, bayraklar indirildi, doktor öldürüldü, ambulanslar taşlandı, öğretmenler kaçırıldı, çocuklar öldürüldü, hastaneler kullanılamaz hale geldi, halkın kullandığı ortak alanlar, binalar, yollar yakıldı, yıkıldı, talan edildi.

Bombalar patlatıldı, hendekler kazıldı, mayınlar döşendi, güvenlik güçlerimiz, askerlerimiz alçakça arkadan kalleş tuzaklarla şehit edilirken,

Güneydoğu Anadolu bölgemiz savaş alanına döndü. 




Hal böyleyken... tüm bunları yapan eli kanlı canilere, "terörist" diyemeyenler, emperyalizmin ağında hiç aksamadan tıkır tıkır işleyen bir mekanizmanın dişlileri arasına düşmüş ufacık bir yonga parçası kadar önemsiz bir kukla olduklarını hissedemeyecek kadar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içerisinde, "mağdurum da mağdurum" rollerindeler, iyi mi!


Dolayısıyla Batılı Haçlı güçlerce bölgemiz coğrafyasının ocağını söndürdükleri, yerle bir ettikleri açıkça görülen, ama ortadan kaldırılan bölge halklarının yaşamının yerine bambaşka bir kukla düzeninin kurulma çabaları ne kadar başarılı olacak derseniz,



"Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi Fatih Ortaokulu’nun bahçesindeki gönderde asılı bulunan Türk Bayrağı, 15 Ekim’de top oynayan bir grup çocuk tarafından indirildi. Okul bahçesinde oynayan 10-13 yaşları arasındaki 4 çocuk ise yere atılan bayrağı aldı ve yerine astı. Bayrağı yerine asan çocuk, arkadaşlarından alkış aldı. Yaşananları okulun güvenlik kamerası saniye saniye kaydetti." 20 Ekim 2015



Dolayısıyla... 


Başaramayacaksınız!!!


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

17 Ekim 2015 Cumartesi

Doğu PERİNÇEK Yedi Düvele Karşı...




Yedi düvele meydan okuyan,

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde görülen davada haklı çıkarak Türkiye'nin "soykırım"cılıkla suçlanmasına karşı bir zafer kazandı.

Bu durumda,

Eyyy Avrupa... hani kendini medeni ülkeler arasında en baş görüyordun ya...

Hani medeniyetin en, en beşiği ulaşılmaz İsviçre, kendinizi o kadar yukarılarda gördünüz ki.. burnunuz kâf dağına çıktı...

Dolayısıyla o ruh haline girmiş siyasetçileriniz var ya.. İşte bu güruhlar tarihi kendi çıkarları doğrultusunda değiştirerek yalan kararlarla düşünceyi suç saydılar, iyi mi!

Yani... savunma yasaklandı...

Eyyy, Avrupa!

Hani... 



Sorgulayıcılığı ve eleştirileriyle kazandığı düşmanlarca "gençlerin ahlâkını bozmak ve dinsizlik" suçlamalarına maruz kalarak, açılan dava neticesinde, filozof SOKRATES'in ölüme mahkum ettirildiği gibi siz de çıkarınıza dokunan tarihsel olayları bile,  işinize gelecek şekilde yalanlarla tarihi çarpıtmaya başladınız!

Dolayısıyla SOKRATES gibi duruş sergileyen Doğu PERİNÇEK, Avrupa'nın eski hikmetlerini çürüten duruşu ve sorularıyla ve İsviçre meclisinin çıkardığı yasa(k)larına baş kaldırdı...

Ve..

Sokrates'in ölüme çarptırıldığı mahkemede suçlayıcılara son sözü; "onlara kızgın olmadığını ve onlardan bir şey rica eder. Eğer gelecekte oğlulları erdem yerine paraya daha çok değer verir ya da sahte bir bilgelik hissine kapılırlarsa, kendilerini bilmezlerse, yapmaları gerekeni yapmazlarsa; oğullarına, kendisinin suçlayıcılarına davrandığı gibi davranmalarını öğütler." olmuştur.

Dolayısıyla...

15 Ekim 2015 tarihinde İsviçre'de, "erdem yerine paraya (çıkarlara T.G.) daha çok değer veren" Batı'nın sözde demokratik ülkeleri ve kendisini bilge gören İsviçre meclisi'nin aldığı utanç kararına karşı AİHM, SOKRATES'in öğütlediği gibi davranarak "erdem"i seçti ve "Avrupa Hukuku"nun onurunu kurtardı!!! 



Evet...

Doğu PERİNÇEK'in, bu iftiralara  ve tiranlık dönemlerinde bile rastlanması zor olan böylesi bir  faşizme karşı hukuk mücadelesi   AİHM'de yerini buldu. Dolayısıyla AİHM'in aldığı bu kararla  siyasi anlamda Batı'nın TÜRKİYE'yi bölme plânı da çökmüş oldu!


Sayın PERİNÇEK'e, kararlı duruşları ve kazanmış oldukları milî davamızla birlikte ulusal çıkarlarımıza hizmetlerinden dolayı minettarız...




Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

14 Ekim 2015 Çarşamba

Levent KIRCA













"İki kardeş bir çorap yüzünden kavga edebilirler. Ama komşunun çocuğu sorun çıkardığında iki kardeş birlik olur. Ev sahibi ile kiracı arasında problem olduğunda, bina yıkılacaksa birlik olurlar. O öbürünün tepesinden halı sarkıttığında kavga eden komşular, mahalle maçlarında birlik olur. Hacısı, ateisti takımı gol attığında sarılır, ağlarlar. Düşman ülke sana savaş açtığında ülke birlik olur." Levent KIRCA

Tekrarı olmayan bu hayatı bize hicveden,

Asık yüzleri bile gülümseten,

Ağlanacak halimizi, kahkahalarla düşündür(t)en...

Güzel insan, ruhun şad, mekanın cennet olsun...

Yediden yetmişe... 

Seni hep gülerek hatırlayacağız...


"Sağlıcakla kalın, hoşçakalın, ATATÜRK'le ve CUMHURİYET'le kalın..."



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

10 Ekim 2015 Cumartesi

Ankara'nın Taşına bak









Ankara'nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Uyan uyan Gazi Kemal
Şu feleğin işine bak!


Türkiye'nin kalbi Ankara'da bugün yapılan katliamda onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti...

Büyük Türk ulusuna geçmiş olsun

Milletimiz sağ olsun...

Öte yandan...

Bu kanlı facianın...

"Tek dişi kalmış canavar" Batılılar, koro halde "barış" diyorlar...

Güldürmeyin insanı!


NOT:


Büyük şair, romancı, deneme yazarı, gazeteci, senarist ve eleştirmen  Attilla İLHAN'ın aramızdan ayrılışının bugün 10. yıl dönümü...


Onu özlemle anıyoruz...




Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.) 

"Uçurduğun Beyaz Güvercinin Kanatları Simsiyah Şimdi.."



Bugün BARIŞ'tan eser bırakmayanların hırslarını yaşadığımız bir dönemi yaşıyoruz..

Gazetelere düşen bir haberle "barış şarkılarının efsane ismi John LENNON"un 9 Ekim tarihinin doğum günü olduğunu öğrendim...

Dolayısıyla...

Sevgi ve barış mesajlarıyla ruhumuzu sımsıcak ısıtan LENNON'un şarkılarının yanında gerçek bir sanatçı olmanın sorumluluğunu yerine getiren barış ve insancıl birkaç mesajını sayfamda paylaşmanın mutluluğunu okuyucularımla yaşamak istiyorum:




İngiliz kraliyet ailesi adına verilen bir konserde söylediği, "Daha ucuz koltukları olanlar ellerinizi çırpabilir misiniz? Onun dışındaki herkes, sadece mücevherlerinizi şıngırdatsanız yeter" sözleriyle sınıf farkına göndermede bulundu.

1965 yılında, "İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in verdiği MBE ünvanı ve imparatorluk nişanını, Vietnam Savaşını protesto etmek için geri iade eden" LENONN gibi bugün kaç tane bu şekilde davranacak, -Irak, Suriye, Libya vahşetlerine karşı durabilecek- başı dik onurlu sanatçı görebiliriz acaba?!..

Bir İngiliz olmasına rağmen New York’ta hayatını sürdüren barış aktivisti John Lennon, Nixon yönetimi sırasında ulusal tehlike olarak hedef gösterilmiş ve sınır dışı edilmek istenmişti. Çünkü Lennon, insanları yazdığı ve bestelediği parçalarıyla; katıldığı televizyon programlarındaki açıklamalarıyla; peşinde dolanan kameralara verdiği cevaplarla ve eylemlerle her daim barışa çağırıp Vietnam Savaşı’nı sorgulatmaktaydı.

"Herkes yeni bir televizyon seti yerine barış isteseydi, barış gerçek olurdu" diyen Lennon, tüm bu savaştan aslında her bireyin sorumlu olduğunu dile getirdi.

John Lennon bugünki popüler müziğin aksine, insanları "uyuşturmak" için değil "uyandırmak" için müzik yaptı.

"Doğar doğmaz kendinizi küçük hissetmenizi sağlarlar. Evde canınızı yakıp, okulda döverler. Zekiyseniz sizden nefret edip, değilseniz aşağılarlar. Ta ki siz öfkeden delirip onların kurallarına uyamayacak hale gelene dek. İşkence ve korkuyla geçen tuhaf bir yirmi yılın ardından, sizden bir kariyer sahibi olmanızı beklerler, siz henüz kımıldayamayacak kadar korku doluyken sizi din, seks ve televizyonla uyuştururlar. Ve siz çok zeki, sınıfsız ve özgür olduğunuzu düşünürsünüz." Sözcü

Ve...

Her ne kadar bir hayranı tarafından öldürüldüğü söylenip yazılsa da...

 J. LENNON, yazdığı şarkı sözleri, sisteme başkaldırışı  ve yaşam biçimi ile  peşindeki hayran kitlesinin artması ile savaş lobisini rahatsız etmiştir. 

Dolayısıyla...

Ölümü meçhuldür! 


İyi ki doğmuşsun John LENNON...

:)

Sevgi ve Saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)