"Hayatta neyin önemli olduğunu keşfetmek için bir felaket beklememek gerekir."
Emperyalist güçler Anadolu’yu parçalamak ve Türkleri bu topraklardan çıkarmak emellerinden dün olduğu gibi bugün de vazgeçmediler...
Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 10 Ağustos 1920'de imzalanan antlaşmadır.
Sevr Antlaşması adını, son müzakerelerin ve imza töreninin gerçekleştiği Paris'in Sevr banliyösünden alır.
Sevr Antlaşmasının Önemi:
Osmanlı Devleti yok sayılmış ve yağmalanmıştır.
Dünya Savaşı’nın galipleri Osmanlı topraklarını paylaşmışlardı.
Azınlıklara geniş ve sonsuz haklar verilerek, Türk hakları kısıtlanmıştır.
Osmanlı Devleti işgalcilerin kontrol ve güdümüne itilmiştir.
Anlaşma uygulama alanı bulamamış bundan dolayı ölü doğmuş bir anlaşmadır.
Anadolu’daki Milli Mücadele azmini hızlandırmıştır.
"Yine bu sıralarda, 18 Haziran 1920 de, Türkiye Büyük Millet Meclisi, yaptığı bir gizli oturumda, Ulusal Ant'a bağlılığını bildirerek, Türk topraklarının parçalanmasına göz yummayacağını, bir kez daha, bütün dünyaya ilân etti." SÖYLEV "Nutuk" sf: 161 / Baki KURTULUŞ
"Sevr Antlaşması Uygulanamıyor
Osmanlı Hükümeti, Sevr Antlaşması'nı imza etmek ve onaylamakla birlikte, İtilaf Devletleri, bu antlaşma koşullarını uygulamak olanağını bulamıyordu. Çünkü, TBMM Hükümeti, bu antlaşmayı hiçbir şekilde onaylamayacağını, kesin kesin olarak bildirmişti.
İtilâf Devletleri, antlaşma koşullarını TBMM Hükümeti'ne zorla onaylatmak amacıyla, Yunan ileri hareketine izin verdiler. Yunanlılar, Türk cephesine saldırıya geçtiler." Söylev sf:163
TBMM’nin Sevr Barışı’na tepkisi çok sert olmuş, TBMM böyle bir antlaşmayı tanımadığını ilân etmiştir. Ayrıca Sevr’i imzalayanları da vatan haini saymıştır. Bu antlaşma Anadolu genelinde ulusal bilincin artmasına neden oldu. Anadolu'da Atatürk'ün önderliğinde başlayan ulusal hareket "Kurtuluş Savaşı" sürecine dönüştü. Bu süreç de Lozan Antlaşması ile noktalandı!
Sevgi ve saygılarımla!
Sevr Antlaşma'sının Hükümleri
1-Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya'nın büyük bölümü Yunanistan'a, Ceyhan-Antep-Urfa-Mardin-Cizre kent merkezleri Suriye'ye bırakılacak, İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak;
2-Boğazlar (madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlarda deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman Müttefik Devletlerin donanmalarını yardıma çağırabilecek;
3-Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek;
4-İzmir (madde 65-83): Yaklaşık olarak bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı devleti egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan'a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan'a katılması için plebisit yapılacak;
5-Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyetini tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.)
6-Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;
7-Azınlık Hakları (madde 140-151): Osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrımüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek;
8-Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı'nın askeri kuvveti, 15.000'i jandarma olmak üzere 50.000 personelle sınırlı olacak, Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesinde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek;
9-Savaş Suçları (madde 226-230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak;
10-Borçlar ve Savaş Tazminatı (madde 231-260): Osmanlı'nın mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye'nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak Türk maliyesi müttefiklerarası mali komisyonun denetimine alınacak;
11-Kapitülasyonlar (madde 260-268): Osmanlı'nın 1914'te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;
12-Ticaret ve Özel Hukuk (269-414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacak vb.