"Yiğitlik, en büyük korkunun ve en büyük ümidinin üstüne üstüne gitmektir." Friedrich Nietzsche
Geçtiğimiz yıllarda çalıştığım bir okulun bahçesinde mahalle sakinleriyle birlikte bayram kutlaması yapıyoruz... 23 Nisan kutlamaları esnasında dünya çocuklarını ve kardeşliğini temsilen ana sınıfı öğrencilerinin -yürüyüş- gösterileri büyük bir keyifle sergileniyor... Bu gösteride, zenci çocuğu temsil edebilmek için -doğal olarak- yüzün boyalı olması gerekiyor...
İşte böyle bir esnada ve tamamen tesadüf olarak getirdiğim, izlemesi ve eğlenmesi için Bursa Spor'un Zaireli oyuncusu Kifu'nun 3 yaşlarındaki oğlu ODEN; yanımda bulunuyordu. Üstelik eline Türk bayrağı tutuşturduğum o şeker mi şeker afacan şey, yerinde duramayacak kadar hareketli ve oynamaya hazır durumda iken... Ve bu coşkuya onu da dahil etmek için o an gösteriye Oden'in de katılmasını ilgili kişiye rica ettim. Öyle ya, gerçek anlamda Afrikalı zenci bir çocuğun yerini moda deyimle "çakma"sı tutamaz değil mi?! Ama Dünya Çocuk Bayramı olarak da kabul edilen ve yine dünya çocuklarını ülkemizde ağırladığımızı düşünerek benim Oden'in gösteriye girmesi talebime karşın aldığım cevabı yorumsuz bırakıyorum. Zira Oden'in, o minik çocukların yanına sokulmasına izin verilmedi...
"Yayına başladığı günden bu yana soluksuz izlenen Aşk-ı Memnu dizisinin "veda" heyecanı, Meclis çalışmalarına da yansıdı. Dizinin son bölümünün yayınlandığı perşembe akşamı mesaiye kalan bazı milletvekilleri, Karayolları Teşkilat Yasası’nın görüşmeleri sürerken Aşk-ı Memnu’yu izlemeye başlayınca Meclis’te ilginç diyaloglar yaşandı." 26.06.2010, Bülent SARIOĞLU Hürriyet
Aşk-ı Memnu dizisinin finali, günlerdir gazetelerde boy boy manşet oluyor... Türkiye ekranlara kilitleniyor... Ve ardından "Ağlatan Veda", "Bihter Kendini kalbinden vurdu Türkiye'yi ağlattı." nidaları...
Hatta gazetelerden edindiğimiz bilgilere göre;
"Dizinin son bölümü için evlerde "Aşk-ı Memnu" davetleri düzenlendi. Gündüz birbirlerini telefonla arayanlar, dizinin finali için sözleşti." ifade şekilleriyle toplum üzerine psikolojik yönlendirmeler yapıladursun; öte yandan insanlar için ekran başına neredeyse davetiyeler çıkarıldı...
Türkiye hergün şehit cenazesi kaldırıyor!..
Analar, babalar ağlıyor!..
Biz ise Bihter'e ağlıyoruz!
Evet, basın böyle gösteriyor güzel ülkemin güzel insanlarını... Gerçekten de bütün Türkiye, ekran başında gözyaşlarını bu sahnelere mi döktü?!.. Orasını bilemiyoruz...
Meğer sanal ve "çakma" yöntemlerle durumdan vazife çıkararak, mutlulukların en alâsını, acıların en karasını yaşar konuma gelmişiz de haberimiz yok...
Demem o ki... Asılları dururken çakmalarla durumu idare eder olduk... Ne güzel...
Selam olsun güzel ülkemin güzel insanlarına!
Sevgi ve saygılarımla!