"Ferrari markası, 470 bin Euro (1,3 milyon TL) fiyat etiketine sahip 1 adet California T modelini fuar kapsamında sattı. Yine Maserati ise 200 bin Euro (572 bin TL) fiyatındaki adet Ghibli’yi fuarın ilk 4 günü içinde sattı. Aston Martin ise fuarda fiyatı 295 bin Euro (843 bin lira) olan 2 adet Vantage ile 675 bin Euro (1,9 milyon TL) olan 1 adet Vanquish’in ön satışını gerçekleştirdi. Porsche ise fuarda sergilenen Macan S Diesel ve Panamera Diesel modelleri satarken, ayrıca 3 adet Macan 2.0 ve 1 adet de Cayenne Diesel siparişi aldı." 25 Mayıs 2015
"Çürük-çarık, meyve-sebze Ankara’da hangi semt pazarında, en iyi onlar biliyor. Tezgahlar toplanırken “arta kalanları” seçmek için kimsenin görmemesine büyük özen gösteriyorlar." 25 Mayıs 2015
Bir yanda...
"31 Mayıs’a kadar devam edecek Autoshow fuarını basın ve VIP günü dahil 4 günde 225 binin üzerinde rekor sayıda otomobilsever gezerken, 10 binin üstünde aracın sıcak satışı yapıldı. Fiyatları 100 bin Euro’dan (286 bin TL) başlayıp 675 bin Euro’ya (1,9 milyonTL) çıkan Jaguar, Porsche, Aston Martin, Ferrari, Maserati, Lexus, BMW, Audi, Jeep ve Land Rover gibi lüks markaların modelleri ilk 4 günde adeta kapış kapış satıldı." 25 Mayıs 2015
Öte yanda...
"Eve yiyecek götürebilmek için karanlığı bekleyenler"de var...
Ve...
Dünya işçi romanının olağanüstü parlak örneğinden olan, Emile Zola'nın, GERMİNAL'inden bir alıntıyla...
"Ücretleri yükseltmek kolay mı? Çelik gibi sarsılmaz bir yasayla en alt düzeyde, işçilerin ölmeyecek kadar kuru ekmek yemelerine ve bol bol çocuk yapmalarına yetecek düzeyde tutarlar.. ücret daha aşağı düşerse işçiler açlıktan geberir, yeni işçi isteği de ücreti yükseltir. Çok yükseğe çıkarsa, çok artan talep bunu düşürür... Aç midelerin dengesidir bu, yaşamboyu açlığa mahkûmiyettir bu." Germinal, sf:148-149
Dolayısıyla...
Alemin keyfi yerinde yine maşallah
Bize de bir gün kader güler, güler inşallah
Sevgi ve saygılarımla!
https://www.youtube.com/watch?v=CButCZSfnmw
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
ŞARKILARIMIZ
YanıtlaSilŞarkılarımız
varoşlarda sokaklara çıkmalıdır.
Şarkılarımız
evlerimizin önünde durmalı
camlara vurmalı
kapıların ellerini sıkmalıdır,
sıkmalıdır
acıtana kadar,
kapılar
bağlı kollarını açana kadar...
Biz anlamayız
tek ağzın türküsünü.
Her matem gecesi
her bayram günü,
şarkılarımız
bir gaz sandığını yere yıkarak
sandığın üstüne çıkarak
kocaman elleriyle tempo tutmalıdır.
Şarkılarımız
çam ormanlarında rüzgar gibi bize kendini
hep bir ağızdan okutmalıdır!!.
Şarkılarımız
ön safta en önde saldırmalıdır düşmana.
Bizden önce boyanmalıdır
şarkılarımızın yüzü kana..
Şarkılarımız
varoşlarda sokaklara çıkmalıdır!
Şarkılarımız
bir tek yüreğin
perdeleri inik
kapısı kilitli evinde oturamaz!.
Şarkılarımız
rüzgara çıkmalıdır...
Nazım HİKMET