3 Şubat 2013 Pazar

Kötü "Kokan" Ruh Olmasın
























İnsanın insanı cezalandırma aymazlığına bir örnek:


"Fransa'nın başkenti Paris'teki Orsay Müzesi'ni ziyaret eden yoksul ailenin, "kötü koktukları gerekçesiyle" müzeden atıldığı iddia edildi."

http://www.cnnturk.com/2013/dunya/01/29/kotu.kokuyorlar.diye.muzeden.attilar/694446.0/index.html



Toplumda belirli yer edinmiş üst sınıfların "kalpsizliği" ile ortaya koydukları tavır ve hareketlerinin neticesinde toplumsal eşitsizlik hiç kuşkusuz meydana gelmektedir. O vakit insan vicdanı hemen devreye giriyor.

Hâl böyle olunca da Tolstoy'un o güçlü duygularıyla  toplumsal olaylara bakışı; ve  sert eleştirileriyle yapmış olduğu analizleri akla getirmemek imkansız gibi.

Bu anlamda "haber"i Tolstoy'un "hassas duyguları"yla değerlendirmenin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.


"Ruh gözümüzü benliğimizin içine çevirerek kendi halinizi beğenip beğenmediğinizi sorunuz. Aklınızdan başka bir yol gösterici tanımadığınızda, nereye varabildiniz bugüne dek? Nesiniz siz? Gençsiniz, zenginsiniz, akıllısınız ve iyi bir öğrenim görmüşsünüz -size armağan edilmiş bütün bu güzel bağışları hangi yolda kullandınız? Kendinizden ve yaşantınızdan hoşnut musunuz?"

"Yaşantınızı gözden geçiriniz, nasıl geçirmişsiniz yaşamınızı? Çılgınca sefahat alemleriyle, zamparalıkla, hep toplumdan bir şeyler alıp karşılığında hiçbir şey vermeden. Koskoca bir servete kondunuz. Nasıl kullanıyorsunuz bu serveti? Başkalarına ne hayrınız dokundu? On binlerce toprak köleniz var sizin, bir kerecik olsun onları da düşündünüz mü? Maddi ya da manevi bir parçacık yardımınız dokundu mu onlara? Hayır! Onların alın teriyle ürettiklerini siz sefil yaşantınızda har vurup harman savurmak için kullandınız. İşte sizin yaptıklarınız bunlar. Kamu yararına bir işte çalışmayı hiç denediniz mi? Hayır! Aylaklıkla geçirdiniz ömrünüzü." Tolstoy, Savaş ve Barış, 2. Cilt sf:104


Diyeceğim o ki...

Müzede Van Gogh'un eserleri sergileniyor...

"Van Gogh’un erken dönem çizim ve resimleri daha çok köylülerin, yoksul işçilerin yaşamlarına ve de kasvetli manzaralara odaklanır. Van Gogh, Theo’ya yazdığı bir mektupta Nuenen köylülerini şöyle betimliyordu:"

"Buradaki insanlar içgüdüsel olarak mavilerin en güzelini giyiyorlar... rüzgarın ve havanın etkisiyle bu renk kayboluyor, ortaya bedenin renklerini çıkartan sonsuz ve narin bir tona bürünüyor."

Öte yandan hem çalkantılı, hem de "kasvetli" ruhsal dönem yaşayan Van Gogh, fakirliği yakından tanıyan bir sanatçı...

Müzede bu resimleri incelemeye koyulan kimseler, baktıkları resimlerde ne görüyorlar ve nasıl yorumluyorlar? Yoksa bunlar sırf göstermelik mi?  Bence asıl incelenmesi gereken durum bu olsa gerek... Ki, resim sergisini görmeye gelen bu "soylu" insanlar, ondan olsa gerek, fakir ailenin kokusundan, hatta varlığından  rahatsız olmuşlar...


Yoksa gerçek manada yüksek ve soylu  ruhlu insanlar hamurları aynı olan, birileri yapmacık ve yalancı, diğerleri fakirlikten o durumda olan doğal kişilerden hiç rahatsızlık  duyabilir mi?


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder