27 Ağustos 2008 Çarşamba

Özümüzle Varolmak









Türk harsından kaybettiğimiz bir bir değerlerimizin bir halkası da, şüphesiz ki müziğimizdir. Ülke olarak içinden geçtiğimiz bu ağır döneme zemin hazırlayan en kuvvetli etmen kültür emperyalizmidir. Şayet bir ülke dilini kaybederse, ülkesini, bağımsızlığını da kaybetmiş demektir. İşte bu düşünceyle yola çıktığımızda, zincirin bir halkası da müziğimizdir. Müzik bilindiği üzere bir milletin sosyolojik anlamda kültürel yazılı belgesi anlamına gelmektedir.
Önceleri, büyük alışveriş merkezleri sürekli müzik yayını yaparak ve özelikle de yabancı müzikle beynimize ve ruhlarımıza hitap etmişlerdir. Sonraları ise diğer birimlere sıçramıştır. Bundan sonra ise bırakınız alışveriş merkezlerini bindiğimiz dolmuşlar, taksiler ve en önemlisi de okul öğrenci servisleri bu zihniyete farkında olmadan servis etmeye başladılar. Artık kendi dilimizde müzik yayını neredeyse sıfırlanmış bir duruma geldi.

Tabii, bu tür müzik dinletimleri ister istemez bağımlılık kazandımak ve ardından normalleştirmek adına kendi müziğini unutturmak için sistemli bir şekilde düşünülmüş, emperyal plandır. O halde, bırakınız yetişkin insanları, kendi kültürüyle beslenmek durumunda olmanın zorunlu olduğu yaştaki çocuklarımız nerelerde müziğini dinleme fırsatı bulacak ve tanıyacaktır? Ruhları kendi öz dili ve kültürüyle dolacak ve coşacaktır? Bu imkanlar, niçin yabancı kültür edinimine terk edilmiştir?


Neredeyse yabancı müzik çalınması zorunlu hale gelen ülkemizde artık Türk Halk müziği, Türk Sanat müziği korunması gereken ve nesli tükenen canlılar gibi varlığı yok olmaya yüz tutmuştur. Artık çocuklarımız yabancı müziğin esiri haline geldi. Öyle ki, yarışmalara dahi ingilizce sözlerle, şarkı söyleyerek girip, 1. olduk. Bundan gurur mu duymalı, yok sa utanç mı duymalıyız? diye sorgulamadan geçemeyeceğim. Oysa ki özentiyle ve dayatmayla yabancı dilde söylediğimiz şarkıların ruhu bizleri mi temsil etti dersiniz, yoksa "biz de sizin gibi olmak istiyoruz, size hayranız!" düşüncesine kanıt mı gösterilmeye çalışıldı? Her ülke insanı, utanmadan, gururla ve iftiharla ana dili ile devletini temsil etmelidir. Bu tür yerlerde bireysel değil, ülke adına temsiliyet vardır. İşte o milli ruhla bizler de büyük bir heyecanla millet olarak destek veririz. Sonra da milli marşımızla taçlandırıp, ülke olarak büyük gurur yaşarız. Aslında müziğin evrenselliğine inanılarak halkımız hiç düşünmeden ve düşündürülmeye fırsat verilmeden beyinleri yabancı kültüre teslim edilmiştir. Oysa ki, ulus devlet özelliğini tavizsiz sürdüren Fransa, kendi dilinden başka bir dille müzik dinletimini, yüzde otuzla sınırlandırmıştır. İşte kendi kültürünü devlet eliyle korumanın yasal yollarından bir tanesine örnek.


Pekii, diyelim ki müzik evrensel ve hangi dille söylenilerek kalplere ulaşılmış ne fark eder? Bir milletin kültürünü yaşatabilmesi kalplerden ve gönüllerden geçer. Önce gönülleri kazanmak gerekir. Ulus milletin devamlılığı da bu yollarla sürdürülür. Sağlam bir karakter, güçlü bir kişilik kendine güvenle gerçekleşir. Onun için de önce kendini tanımalı sonra da kimliğinden gurur duyarak övünmeli. Tüm bunları kazanmak için de başkalarına hayranlık duymadan elindekileri kullanarak ve kollayarak, geliştirerek yapmalıdır. Böylelikle de insanlarımız kendi öz değerleriyle aşağılanmaktan, ezilmekten uzak tutulacaktır. İşte bizler de müziğimizi, dilimizi, geleneklerimizi, adetlerimizi en önemlisi de inacımızı büyük bir özenle, hassasiyetle özüne sağdık bir şekilde korumalı yaşatmalıyız. Kimselerin egemenliğine terk edilmeden, başkalarının kendi isteklerine cevap verecek niteliğe büründürmeden, sevgiyle, gönülden koruyarak yaşatmak, geleceğimizi teminat altına almamız için şarttır. Unutulmamalıdır ki! taklit asıl olanın yerini tutmaz. Başkalarına özenmek, insanları hem utandırır, hem aşağılatır.

Bizler de çocuklarımızı kendi özünden gelen değerlerle besleyip, yaşatmalıyız. Onunla övünen, onunla eğlenen, onunla mutlu olmayı ruhlarına sindiren bir toplum olma özlemiyle üzerimize düşen görevleri birey birey yaparak, kültür emperyalizmine karşı durmaya ne dersiniz? İzin verirseniz, bir örnekle yazımı hem renklendirmek, hem de gururla mücadelemi sizlerle paylaşmak isterim:


Bir yakınımın nikah töreninde kültürümüzde, inancımızda olmayan bir müziğin çalmasına verdiğim tepkiyi, yılmadan sürdürdüğüm gerek yazılı, gerekse telefonla olan itirazım neticesinde haklılığımı kanıtlayarak, müziğin değiştirilmesine vesile oldum. Nikah töreninde kilise müziği tarzı olan ENYA çalıyordu. Bundan duyduğum utancı ve öfkeyi anlatmam imkansızdır. Bunu kabul etmek aslımı inkar etmek demektir! Bunu kabul etmek geleneğimize, adetlerimize ihanettir! Bunu kabul etmek inancıma aykırıdır! Bunu kabul etmek, çocuklarımızın geleceğini çalmak demektir ve asıl önemlisi de bir Türk eğitimcisi olarak, Büyük ATATÜRK Cumhuriyetinin felsefesine ters düşmem anlamı taşımaktadır.

Ben Türklüğümle, müslümanlığımla övünerek yaşıyor ve yaşatıyorum. Öğrencilerimi bu felsefeyle besliyorum. Asla kimsenin hayranı değil, kendi tarihim ve geçmişimle gurur duyarak, inançla, şevkle, azim ve kararlılıkla görevimi yerine getirebilmenin onurunu yaşıyorum.

Sevgi ve saygılarımla!

1 yorum:

  1. ömer öztürk [Tüm Yorumlarını Göster] 25.05.2008 - 22:38


    Tarih boyunca emperyalist güçler Türkleri de sömürgelerine katmak istemişler bunu güç yoluyla olmayacağına anlayınca dil ve kültür yoluyla başarı göstermekteler.............


    Misafir 25.05.2008 - 02:26


    Sizi eleştirenler utansın.Utanmadan ben türküm diye türklüğünü savunurlar.Özümüzü unutturdular.


    cüneyt kuaför [Tüm Yorumlarını Göster] 24.05.2008 - 23:48


    okumuş olduğum yazıdan çok etkilendim.ve saygı değer eğitimci bayanın bu konudaki düşüncelerini bizlerle paylaştığı için teşekkür ederim.ayrıca konuyla ilgili ifadelerin.bizlerinde duyarsız kalmamamızın gerektiğini düşünüyorum.


    derya çalayır [Tüm Yorumlarını Göster] 24.05.2008 - 17:21


    çook güzelllllll


    ergil coşkunkanlıgil [Tüm Yorumlarını Göster] 24.05.2008 - 02:11


    Resimdeki sizmisiniz?Eleştirmene bu bir YAZAR ARANIYOR yarışmasıdır.RESİM YARIŞMASI olmadığını hatırlatırım.


    baran dayan [Tüm Yorumlarını Göster] 23.05.2008 - 19:19


    türkçemizi koruma adına keşke herkes adına düşen sorumluluğu yerine getirse.dedelerimizin bizleri bu günlere ulaştırmak için nelerden vazgeçtiklerini unutmasa


    mehmet yazıcı [Tüm Yorumlarını Göster] 23.05.2008 - 16:13


    beni gene ayılttınız


    Misafir 23.05.2008 - 14:57


    Bu yazı nasıl bu kadar oy alır.Babaanne yazısı gibi.Resimdeki sizseniz içiniz geçmiş.Kerime Nadir de sizinle iyi dalga geçmiş laf aramızda.Ama onu da gerçek sandınız galiba; bu kadar özgüven hayret doğrusu.


    caglar devrim [Tüm Yorumlarını Göster] 22.05.2008 - 20:50


    Dayanaksız komplo teorileri ve vıcık vıcık hamaset.. Oy toplamak için iyi bir fikir.. Anlamadığım şu: Çok kozmopolit bir toplum adına kendi görüşlerinizi yine o topluma malederek bastırmaya çalışırken nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz? Eğitim neferi, öyle mi? Vay eğitimin haline!


    deniz selçuk [Tüm Yorumlarını Göster] 22.05.2008 - 12:56


    ÇOOKKKK GÜZEL OLMUŞ ZEVKLE OKUYORUM SİZİ EFENDİMMM.....


    azia azizoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 22.05.2008 - 11:57


    Yazılarınızı Adil arkadaşımın tavsiyesi ile okudum.Duyarlı yazılarınızı okuyca bu konulara duyarlı insanlar'da varmış dedim.yazılarınızın devamını dileriz.


    gülderen gürbüzoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 22.05.2008 - 00:25


    Var olabilmek çalışmakla olur. Bizler gece gündüz durup dinlenmek bilmeden çalışmalıyız, çünkü kurtuluş savaşı veren bir milletiz.Öz değerler öz kültürle korunur.Herkes bunun farkına varsın artık. Benim çocuğum daha güzel yazar diye bu yazıyı eleştiren vatandaş birazcık kafasını yorup daha güzelini yazsın.Böylece bir kişi daha etrafına ışık yayar.


    yağız furkan yılmaz [Tüm Yorumlarını Göster] 21.05.2008 - 22:28


    çok güzel olmuş ben yağız furkan yılmaz


    mustafa karaarslan [Tüm Yorumlarını Göster] 21.05.2008 - 15:51


    Tebrikler, çoğumuzun dikkat etmediği veya önemsemediği bir konuya değinmişsiniz. Mermeri delen, suyun çokluğu değil damlaların istikrarıdır... Bundan sonraki yazılarınızda yine hiç değilnilmeyen bir konuya parmak basacağınızı hatta arı kovanını çomaklayacağınızı düşünüyorum...


    kerime nadir [Tüm Yorumlarını Göster] 21.05.2008 - 09:36


    tebrikler....muhtesemmm.. omrumde daha guzel bir yazi okumadim desem inanir misiniz?nerden buldunuz bu hic bir yerde karsimiza cikmayan fikri.bu genc yasta bu ne derinlik mirim.?


    adil kacar [Tüm Yorumlarını Göster] 21.05.2008 - 09:20


    Tülay hanım çok haklısınız.Bazı tv'ler yayın akışı olmayınca yabancı klip yayınlıyorlar.Yabancı hayranlığımız malesef müziğimizi de etkilemiş durumda.Sizin gibi değerli kalemler bu konuları işlerse geleceğe ışık tutacağına inanıyorum.Duyarlılğınızdan dolayı teşekkürler teşekkürler teş...


    Misafir 20.05.2008 - 21:02


    Tebrikler Tülay Hanım. Tüm duygu ve düşüncelerinize yürekten katılıyorum. Bilmem "Türkçe Olimpiyatları"nı takip ediyor musunuz? Bu konuda önemli bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. Başarılar dilerim...


    sıla doğan [Tüm Yorumlarını Göster] 20.05.2008 - 16:56


    unutturulmaya çalışılan bir başka konuyu daha başarıyla yorumlamışsın tebrikler


    hatice güden [Tüm Yorumlarını Göster] 20.05.2008 - 15:54


    Yazınıza canı gönülden katılıyorum Bu ülkede sizin gibi düşünen ve yazan insanların çogalması dil€e€iyl€.


    Misafir 20.05.2008 - 15:17


    Bu kadar beğenilmenize anlam vermek zor, ortaokul öğrencisi kompozisyon ödevi tadında tüm yazılarınız. Benim oğlum bile daha güzel yazar...


    KAÇAN KAÇAN [Tüm Yorumlarını Göster] 20.05.2008 - 14:32


    Dilimizi,dinimizi,özümüzü koruma gayreti içinde oluşunu ,hayranlık içinde izliyor, seni kutluyorum.Umarım yetiştirdiğimiz çocuklarımız olan tüm öğrencilerimiz ,bizlerle bu duyguları yaşar ve yaşatma gayreti içinde olurlar.


    ruhi kısaoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 20.05.2008 - 13:18


    Yazını tebrik etmekten başka birşey yazmayacağım.Konu güzel.


    şükriye karaarslan [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 20:24


    Kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini tekrar hatırlatmışsın. Teşekkürler! Türkçe' nin şiirde, müzikte, edebiyatta hiç bir dilin yerini tutmayacak kadar zengin olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Kendimizi dış dünyaya kapatmayalım ama kendi değerlerimizi kendi dilimizle yaşatalım...


    kıymet ışık [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 14:34


    Çok haklısınız,öz müziğimiz artık bize ne kadar nostaljik gelmekte,adeta çocukluğuzdan bir anı gibi.Halbuki müzik hayatımızın her döneminde hep var olan bir şekilde süregelmekte. Bu nedenle eskiyip,geçmişte kalmamalı.


    HALİL İBRAHİM KÂHYA [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 14:20


    Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmada en önemli unsur olan dilimizi korumanın önemini ve kültüryozlaşmasının geldiği noktayı çok güzel ifadelerle vurgulamışsınız.Yazılarınız gittikçe daha çok kesimtarafından okunur ve anlaşılır hale geliyor.Tebriklerimive takdirlerimi sunuyorum.Bir sonrakiyazınızı sabırsızlıkla bekliyorum.


    Erman Kaleli [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 14:08


    Gerçekten güzel bir konuyu net olan tespitlerinizle dile getirmişsiniz. Teşekkür ederim. Sizin gibi düşünen ve bu konuda hassas davranan eğitim camiasının üyeleri bu duruma bir dur demeli ve gelecek nesilleri bu fikirler kalıbında yetiştirmeli. Müzik evet evransel bir dil. Ancak müziğe duygu katan etmenlerden birisi notaların yanısıra sözlerin anlamı,mecazı ve yazanın hisleridir.Bu yüzden yabancı müzik hayranlığı insanlarda duygu ve his tembelliğine de neden olmaktadır. Bu güzel yazınız için sizi kutluyorum.


    gultekin goksel [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 02:12


    tülay hanım yazılarınızı beğenerek ve ilgiyle okuyoruz.


    ergil coşkunkanlıgil [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 01:43


    Bize kaybettiğimiz özümüzü hatırlattığın için sana teşekkür ederim.Özümüzle varolmak dileği ile,başarılar.


    tülay muti [Tüm Yorumlarını Göster] 19.05.2008 - 00:32


    tülay hanım çok güzel yazılarınız için çok teşekkürler...ağzınıza sağlık...


    deniz deniz [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 22:57


    Söyleyecek fazla bir şey yok, benim gibi bir çok insanın da duygularına o kadar güzel tercüman olmuşsun ki...Senin yazılarını okudukça içim huzur doluyor. Çocuklarımız ve kendimiz için gelecek korkum azalıyor... Azınlıkta olmadığımızı ve benim gibi düşünenlerin varolduğunu görüyorum. Yorumları okuyunca da bu açıkça görülüyor. Eline ve beynine sağlık. SEVGİLER...


    xdemetx zeybek [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 15:18


    cevrenizi we toplumumuzun gözlemlemenize ve dile getirisinize bayılıyorum.orada1 anınızı anlatmıssınız.gülmekten kendimi tutamadım.neden biliyormusunuz.çünkü aynı seyi bende yapardım.selamlar. demet zeybek


    xdemetx zeybek [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 15:14


    annelik üzerine yazınızı okudum begendim ama ben başka bir pencereden bakmak istiyorum.bu ülkede çocugunu çöpe atan anneler war.hiç yüzünü görmeden evlatlık werenler war.annelıgın ben bu yüzünü ben yakından gördüm.herkez anneligi hak edemez.cocuk dogurmak ayrı annelık ayrıdır. bende bir anneyim gördüğüm yanlıslar içinde dogruyu arıyarak anne olmaya calısıyorum.bahsettıgınız annelerin ellerını saygıyla öpüyorum.kendimede örnek alıyorum. demet zeybek


    hasan köseoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 13:41


    Değerli Hocamiz Oktay Sinanoğlunun ifade ettiği gibi Türkçe giderse Türkiye gider sözünün Müzik alanında görülen olumsuz tabloya dikkat çektiniz .Bir ülkeye sahıp olmanın önemi kaybedilincemi anlaşılacak.21 asırda ülkelerin sinsıce uyguladıkları planlara karşı uyanık olmalıyızHerkesi diline sahıp çıkmaya davet ediyorum.Eline sağlık Tülay hanım Hasan Köseoğlu Hasan Ali Yücel Lisesi


    cihan sert [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 13:13


    Sadece müzik değil kültür yozlaşmasını tümüyle anlatmak daha vurucu ve ilgi çekici olurdu sanırım. Biraz zorlanarak başlamışsın yazına. Ama giderek güzelleşmiş ve iyi bitirmişsin. Sürekli yazmaya başlayınca bu tip sıkıntılar olması doğal. Ben de yaşamıştım bu sıkıntıyı. Biraz daha rahat hissedersen kendini çok daha iyi yazılar çıkaracağını biliyorum. Çünkü fikirlerin, tespitlerin , gözlemlerin çok sağlam ve sağlıklı. Aynen devam diyorum. Eline sağlık.


    hüseyin öztaş [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 12:15


    Yazınızı okurken özümüzden nelerin yavaş(hızlı hızlı)ça çıkıp gittiğini birkez daha anımsadım.Kalemine kuvvet.


    binnur karakoc [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 11:49


    Tarihimizi kültürümüzü korumak hepimizin borcu olduğunu hatırlatmışsın. teşekkür ederim.


    Serkan Alpaslan [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 10:28


    Öğrencilerimde gördüğüm en büyük eksikliklerden biri bu yazıda çok güzel anlatılmış. Gerçekten yeni nesiller milli müziğimize çok uzaklar. Yabancı şarkıları ezbere söylerken, kendi müziğimize burun kıvırıyorlar. Bence bu çok acı. Tülay Hanım yazınız için teşekkür eder, bu güzel yazıların devamını dilerim.


    demet coskun [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 08:36


    Güzel yazmışsın ancak Fransa'daki gibi bir yasak getirmek üzerimize gerici damgasını getirmez mi?Ki müzik evrenseldir.Sazıyla yurtdışında dersler veren çobanımızı okudun mu?Özümsemeyi iyi yapmak lazım.Selam...


    semra kasapoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 18.05.2008 - 01:35


    NE MUTLU TÜRK' ÜM DİYENE!.. Sözünün anlamını herkes çocuğuna aşılamalı.


    basak çelik [Tüm Yorumlarını Göster] 17.05.2008 - 19:06


    "Dandini dandini" gibi özümüzü anlatan ninnilerle başlayan müzik kültürümüzün geldiği noktalara bakar mısınız? Amerika özentimiz sürdükçe Tülay Hanım,emin olunki kültürümüzdeki yozlaşmaları anlatan sizin gibi düşüncelerini kaleme alıp kitlelerle paylaşan duyarlı ve yetenekli kişilere daha çook kaynak çıkacaktır..Yıllar önce 23 yaşındayken geleceğimiz bu noktayı bilip bu yolda hayatlarını armağan eden gençlerimize içimiz yanmasında ne yapalım..


    fuat tokdemir [Tüm Yorumlarını Göster] 17.05.2008 - 18:35


    Bizi bir arada tutan değerler vardır ki bu değerler milletimizin en önemli temel taşlarıdır.Dilimiz,geleneklerimiz ,ulusal kültürümüz ve müziğimiz gibi...Tülay Hanım özellikle müziğimizin uğradığı bu olumsuz başkalaşıma dikkat çekmeniz çok yerinde...Tebrikler...Başarılarınızın devamı ve kulağımızdan TÜRKÇE ezgilerin eksik olmaması dileğiyle...


    ilknur uğurlu [Tüm Yorumlarını Göster] 17.05.2008 - 16:37


    Tülay'cığım düşüncelerine katılıyorum.Bunun en canlı örneğini maalesef 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında okullarımızda yabancı müzikle hazırlanan dans gösterilerinde görüyoruz.Umarım eğitimciler farkına varır.Çünkü onlara çok iş düşüyor....


    ibrahim eroğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 17.05.2008 - 16:02


    Yazdıklarınıza katılıyorum,ancak her konuda olduğu gibi yeniliklere açık olmak müziktede olmalı.Bu sanat ve halk müziğimizi unutmamız anlamında olmamalı.Malesef teknoloji ve bilimde öncü olamadığımız için öncü olanların dillerini bilmek zorundayız.Bence kendi dilimizi koruyabilmenin tek yolu bilim ve teknolojide ilerlememiz olacaktır.


    Bilgehan M. BAYLAN [Tüm Yorumlarını Göster] 17.05.2008 - 15:56


    Yazınızda anlamlı mesajlar var. Başarılar dilerim.


    nural tekman [Tüm Yorumlarını Göster] 17.05.2008 - 15:49


    sayın oğrtmenım sız bana yazılarınızla bağımlılık yaptınız .Bu zamanda TATÜRK SEVGİSİbulmak zor gibi diyordum ki sız beni yanılttınız . bu yanılmamdanda memnun oldum.M üziğin dışında daha neler neler dilerım bunlarıda dıle getirirsiniz...


    Misafir 17.05.2008 - 15:33


    Kültürüne sahiplenerek yetiştirilen bireyler, kimlik ve kişilik sahibi olacaktır. Yazının özü hepimizi çok yakından ilgilendiriyor. Kaleminize kuvvet olsun.

    YanıtlaSil