27 Ağustos 2008 Çarşamba

Kapitalizmin Oyuncağı Olan Çocuklarımız










Günlerce gazete manşetlerinden düşmeyen, hepimizin yüreğini dağlayan fakat bir o kadar da, toplum olarak düşünülmesi gereken sorularla dolu hazin bir ölüm olayını ülkemizde yaşadık. Bunun devamı olan ölümlerin arka arkaya denk gelmesi de, kafamızda ki soruları daha bir pekiştirdi. Olayın analizini yaparken, asıl ürkütücü olan üst düzey eğitimli bir ailenin çocuğunun, böyle bir vahşeti yapabilmesidir. Profesör Olcay TİRYAKİ'nin tüyler ürpertici inanılmaz ölümü bizlere kuşak olarak, kendimizi sorgulamanın gerçeğini ortaya çıkartmıştır. Evet, ben bir anneyim. Aynı zamanda, bir eğitimciyim. İşte bu kimliklerimle olayın, çok yönlü ele alınması gerekliliğini düşünüyorum. Asıl düşündürücü kısmı ise, kapitalzmin elinde oyuncak olan, yarınlarımızın teminatı çocuklarımızın, göz göre göre nasıl heba olduğudur.


Özellikle 1980 sonrası ülke halkımız, hızla siyasetten uzaklaştırılarak, kültürel değerlerimizin yozlaştırılmasını da beraberinde getiren, hedefleri olmayan, ülküsünü kaybeden adeta ruhsuz bir kuşağın yetiştirilmesini toplum olarak beraberce sağladık. Tabii, bu kuşağın önceside, yani bizim anne ve babalarımızın bizlere naklettiği sorunlarda bu problemin unsurlarından bir tanesidir. Yıllar önce ülkemizin masum, temiz yürekli insanlarının işsizliği karşısında, Anadolu'nun yiğit delikanlıları Avrupa kapılarında çalışmaya gönderildiler. Öyle ki, bu insanların büyük bir çoğunluğu kasaba dışını dahi görmeden Avrupa'nın en büyük kentlerinde yapayalnız çalışılmaya terk edildiler.


Her yönüyle ele alınması gereken bu büyük olay belkide, Büyük Türk Milleti'ne ve Atatürk Cumhuriyetine yakışmayacak kadar ağır işlerde çalıştırılmasına izin verilmesidir. Bu sayede ezilmişliği, boyun eymeyi, yaban ellerde maraba muamelesi görmeyi, 2. sınıf vatandaşlık statüsünü, ruhlarına sindiremeyecek kadar ağırlıktaki sorunlarıyla yapayalnız kalarak, kimlik bunalımına adım atıldığının tarihidir. Sonrası ise bugünlerimizin yani, kültürümüzün, kimliğimizin, aile mefhumunun kutsallığının, saygı ve sevgnin, hoşgörünün, geleneklerimizin, müziğimizin, dilimizin, dinimizin birer birer yok oluşunun habercisiydi. Evet, bizler, çocuklarımıza, her dediğini yapmayı bırakın, kendi egomuzu tatmin adına inanılmaz bir tavizle, ihtimamla, kollayıcılkla şımartılmasına müsaade ettik. Bütün yaptığı hareketlerini, eleştirmeksizin görmezden geldik! İstedikleri her birşeyi bize uyar mı uymaz mı? Sorgulamasını yapmadan bulup buluşturup anında fazlasıyla yerine getirdik! Reklamların, markaların, yabancıların esiri ettik! Gözümüz hep daha daha yüksekleri aradı! Geleceğini şekillendirmede sadece yüksek okullarda, mümkünse yurt dışında eğitim almalarını sağlamak adına yine nedenlerini hiç düşünmeden bir yarış atı gibi hizaya sokarak, okuldan dersaneye, dersaneden, sınava, oradan bizim kültürümüze uysun uymasın bir gösteriş merakıyla sosyal faaliyetler adına kurslara o da yetmedi, küçük yaşta dil öğrenme sevdalarına derken çocuğumuz kaybettiğimizi göremedik bile. Bu olanakları olmayanlara da, futbol ve mankenlik adreslerini gösterdik.


Televizyonlar, kitlesel halde halkımızı uyuşturup, reklamlar, uçuk dizler ve yaşamları, lüks hayatlar, magazin dünyası adı altında kalitesizliği, basitliği kısacası aşağılık duygusuyla beraber verilen eğitimin kurbanları, gözbebeğimiz olan çocuklarımız! İşte kapitalizmin çılgın tüketiminin esiri edilen çocuklarımız! Ruhları alınan, bencilliği ilke edinen, doyumsuz çocuklarımız! Zamanından önce her bir şeyi yaşamayı öğrettiğimiz, paylaşmayı bilmeyen çocuklarımız! Kendi ayakları üzerinde durmasına izin vermediğimiz, neredeyse lokmalarını dahi çiğneyerek ağızlarına verdiğimiz çocuklarımız! onlara yaşamın hep güzel yanını verdiğimiz çocuklarımız! Yokluğu mümkün olduğunca göstermediğimiz, çocuklarımız! Tarihimizi, geçmişimizi, değerlerimizi, inancımızı kültürümüzü, öğretemediğimiz çocuklarımız! Kısacası kendisiyle birlikte herşeyiyle gurur duyan öz güveni tam, kişilikli, hedefi olan, hayatı sorgulayarak büyütmeyi, toplum olarak galiba yapamadık.


Tüm bu eksiklerimiz, izlenen siyasetin belirleyicisi yine kapitalizm vesilesiyle oldu. Vahşete gelince her anlamda doygunluğu yaşayan, gelecekten bir beklentisi olmayan, sadece tüketimi gözeten lüksü özleyen, hatta Medeniyetin adresi olarak gösterilen Batı'nın müzik adı altında, civcivleri sahneye salarak, çivili ayakkabılarıyla onların ölümünü zevkle dansederek klipler hazılayan sanatçı(!) kılklı şahsiyet Ozzy OFBOURNE gibileriyle eğlenmeyi, affedersiniz edepsizliğin her boyutunu duygusallık gibi gösterip, inanılmaz kliplerin etkisiyle sapıklıkları cinsellikmiş gibi işlenen ve beyinleri doldurulan çocuklarımızın sonunun nasıl olmasını bekliyoruz? Sakın! Anne baba ayrılığı, maneviyat eksikliği gibi gerekçelerin bahane gösterilerek işin içinden çıkma ya da durumdan vazife çıkarma yolunu ve kolaylığını seçmeyelim. Bu faktörler insanlığın var olduğundan bu yana vardır. Ve yine bu elim olayın, münferit gibi algılanılmasını da izin vermeyelim.


Bence sorgulanması gereken çok şeyler var. Toplum ve ülke olarak neler yaptık? Ne bekliyoruz? Derhal düşünüp, nedenleri üzerinde önce kendimizi sonra diğer halkaları sorgulayarak durum değerlendirilmesi yapılmasını, bir bakış açısı olarak sizlere sunmak isterim. Artık gerçek dünyaya dönmenin bence zamanı geldi. Sevgi ve saygılarımla!

40 yorum:

  1. arzu sevinç [Tüm Yorumlarını Göster] 29.04.2008 - 21:36


    size sonuna kadar katılıyorum .ARTIK BU LEŞ KARGASI GİBİ BAŞIMIZDA DÖNÜP DURAN KAPİTALİZMDEN KURTULMAK DİLEĞİYLE....

    YanıtlaSil
  2. cihan sert [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 22:44


    Sevgili arkadaşım, Bire bir senden dinlediğim yorumlarını geniş kitlelerle paylaşacak olman beni çok mutlu etti. Bir şey yapmalı diye düşünen ama yapmayanlara örnek olması dileğiyle, yeni yazılarını bekleyeceğim. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  3. aynur keles [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 22:14


    Problemin adını koymak çözümün ilk basamağı olsa gerek.Bundan sonra her kesime düşen yapmamızı istedikleri kavgaya düşmemek herhalde.Çözüme yönelik çalışmalarının devamı dileğimle...Teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. osmanogretmen asdf [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 12:32


    Belki de suçlu aramak yanlış.Toplum olarak,medya,daha bir çok sebep sayabiliriz.Sizin bu düşünceniz sebeplerini.Milletçe öz eleştiri yaptığımız gün herşeyin düzeleceğine inanıyorum.

    YanıtlaSil
  5. Misafir 28.04.2008 - 12:17


    Sevgili Tülay benim düşünüğüm ve dile gitiremediğim fikirlere çok güzel ve akıcı bir üslüple yazdın. Tebrikler başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil
  6. deniz kurtaş [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 11:52


    mükemmel olmuş

    YanıtlaSil
  7. ersin gürdal [Tüm Yorumlarını Göster] 28.04.2008 - 09:59


    Seni kutluyorum, kalemin hep böyle aydınlatsın.

    YanıtlaSil
  8. Misafir 28.04.2008 - 09:55


    Tek kelimeyle harika .

    YanıtlaSil
  9. Misafir 28.04.2008 - 09:55


    Tek kelimeyle harika .

    YanıtlaSil
  10. Misafir 28.04.2008 - 09:53


    sizi tebrik ederim,yazılarınızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum.

    YanıtlaSil
  11. Misafir 28.04.2008 - 00:41


    Söz verdim yazını okudum.Konuyu ele alışın güzel.Devamını bekleriz.

    YanıtlaSil
  12. Misafir 27.04.2008 - 18:18


    Sevgili arkadaşım benim düşündüğüm ve dile getiremedim fikirlere çok güzel ve akıcı bir üslüple yazdın.Tebrikler başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil
  13. binnur karakoc [Tüm Yorumlarını Göster] 27.04.2008 - 18:11


    kanayan ortak yaramızı dile getirmişsin sevgili öğretmenim

    YanıtlaSil
  14. ilknur uğurlu [Tüm Yorumlarını Göster] 27.04.2008 - 10:23


    Bakıpta göremediğimiz değerlerimizi su yüzüne çıkarttığın için teşekkürler.Düşüncelerini daha çok kişiyle paylaşman dileğiyle,başarılar.

    YanıtlaSil
  15. Misafir 27.04.2008 - 01:37


    Sevgili arkadaşım, Senden bire bir dinlediğim bu ve benzeri güzel yorumlarını daha geniş kitlelerle de paylaşacak olman beni çok mutlu etti. Bir şey yapmalı diye düşünüp yapmayanlara örnek olması dileğiyle başarılar diliyorum. Yeni yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum. Cihan SERT

    YanıtlaSil
  16. cemre özmen [Tüm Yorumlarını Göster] 26.04.2008 - 18:51


    Çok güzel düşünüp, dile getirmişsiniz. Öğretmenim, anne duygularını çok iyi yakalamışsınız.

    YanıtlaSil
  17. deniz kurtaş [Tüm Yorumlarını Göster] 26.04.2008 - 13:14


    Arkadaşım her zamanki gibi süper düşüncelerini ,çok güzel ifade etmişsin. unutulan bazı değerleri ,unutanlara hatırlattığın için teşekkürler...Ben de bir eğitimci olarak, başta tüm eğitimcilerin bu ülkenin değerlerine sahip çıkmaları ve geleceğimiz olan çocuklarımızı bu doğrultuda yetiştirmeyi amaç edinmeleri dileğiyle.

    YanıtlaSil
  18. ersin gürdal [Tüm Yorumlarını Göster] 25.04.2008 - 23:35


    Seninle gurur duyuyorum.Her zaman duygularını bilginle birleştirip, böyle güzel anlatımlarını bekliyor olacağım.

    YanıtlaSil
  19. hüseyin öztaş [Tüm Yorumlarını Göster] 25.04.2008 - 23:04


    Kalemine kuvvet Tülay hanım. Bir eğitimciden böyle bir analiz beklenirdi...

    YanıtlaSil
  20. Hüseyin ÖZTAŞ [Tüm Yorumlarını Göster] 25.04.2008 - 22:34


    Bir eğitimciden böyle bir5yazı beklenirdi.Kalemine kuvvet Tülay Hanım

    YanıtlaSil
  21. Misafir 25.04.2008 - 10:04


    ARKADAŞIM ELİNE SAĞLIKÇOK GÜZEL OLMUŞ ...DEVAMINI BEKLİYORUZZ...

    YanıtlaSil
  22. KAÇAN KAÇAN [Tüm Yorumlarını Göster] 24.04.2008 - 23:04


    yanlış oylama hatamı telafi ettim affettin umarım

    YanıtlaSil
  23. semra kasapoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 24.04.2008 - 22:48


    Konuya duygusal açıdan yaklaşmanız çok etkileyici olmuş. Toplumun kanayan yaralarını bir bir ele alarak, akıcı bir anlatım kullanmışsınız. Sizin daha çok konuda yazılarınızı merakla bekliyoruz. Başarılarınızın devamını dilerim.


    ŞÜKRÜ ORHAN [Tüm Yorumlarını Göster] 24.04.2008 - 22:58


    tebrikler Kaçan Kaçan hatasını telafi etti.Başarılar.

    YanıtlaSil
  24. ruhi kısaoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 24.04.2008 - 13:29


    Sevgili Tülay,devletin elinden tutmadığı bireylerin ne olacağını belirttiğin yazın harika .Sonuçların toplum hayatımıza yansımalarını görüyoruz.Toplumsal bütünlüğümüz tamamen yok olmak üzere.Bu güzel ülkemize yapılanların hesabını veren de maalesef olmayacak ve göz göre göre gitti derler ya öyle olacak.Aile toplumun en küçük birimi.Eğitimsiz,sadece geleneklerle toplumlar gelişemiyorlar.Yeni yazılarını bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  25. Misafir 24.04.2008 - 13:21


    Arkadaşım kalemine sağlık süper bir yazı olmuş.Aynı zamanda duygularımada tercüman olmuşsun.Devam et lütfen,başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil
  26. GÜLDEREN DEMİR [Tüm Yorumlarını Göster] 23.04.2008 - 00:35


    TEBRİK EDERİM. GÜZEL YAZILARININ DEVAMINI BEKLİYORUM.

    YanıtlaSil
  27. baran dayan [Tüm Yorumlarını Göster] 22.04.2008 - 19:46


    unutulmaya başlayan değerlerimize daha sık sarılmamızı hatırlattığn için teşekkürler

    YanıtlaSil
  28. MUSTAFA UĞURLU [Tüm Yorumlarını Göster] 22.04.2008 - 16:56


    12 EYLÜLCÜLERİN TAM İSTEDİĞİ TİP GENÇLİĞİN YANSIMALARINI GÖRDÜĞÜMÜZ ŞU DÖNEMDE NE GÜZEL TESPİTLER YAPMIŞSINIZ TÜLAY HANIM.

    YanıtlaSil
  29. SEVİLAY ÇALIŞKAN [Tüm Yorumlarını Göster] 22.04.2008 - 10:06


    Tülaycığım kalemine sağlık...sevgiler

    YanıtlaSil
  30. murat devrim çelik [Tüm Yorumlarını Göster] 21.04.2008 - 23:30


    Sizi fikirlerinizden dolayı candan tebrik ederim.İşledeğiniz konu gerçekten çok hassas bi konu .Bence anne ve babaların en önemli görevi ;çocuklarının ( özelikle bu dönemde) ATATÜRK Cumhuriyeti'nde laik ve gelenek görenekelerine bağlı modern bireyler yetiştirmektir

    YanıtlaSil
  31. Misafir 21.04.2008 - 21:23


    hay ağzına sağlık arkadaşım. Topuyla tüfeği ile bizi yıkamayan yedi düvel ,eğitim sistemimizin içini boşaltarak,güzel dinimizi yozlaştırarak, bizi ümmet yaparak bu günlere getirdi. Bu günlere gelmemize sebeb olan, bilerek veya bilmiyerek bu tuzağa düşen yöneticilerimize lanet olsun. Ah Atatürk nerdesin.

    YanıtlaSil
  32. ergil coşkunkanlıgil [Tüm Yorumlarını Göster] 21.04.2008 - 20:55


    çok güzel olmuş, gerçekleri yansıtmışsın, ellerine sağlık. Tebrik ederim Tülay'cığım

    YanıtlaSil
  33. sezen soykan [Tüm Yorumlarını Göster] 21.04.2008 - 20:19


    Tebrikler...Harika bir yazı.Kanayan bir yaraya parmak basmışsınız.

    YanıtlaSil
  34. ayşe ataoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 21.04.2008 - 19:10


    tespitler harika, eline sağlık

    YanıtlaSil
  35. KAÇAN KAÇAN [Tüm Yorumlarını Göster] 21.04.2008 - 15:35


    Duygularıma tercuman olan harika bir yazı.Fazla söze gerek yok.Tebrikler arkadaşım.

    YanıtlaSil
  36. Recep Öz [Tüm Yorumlarını Göster] 16.05.2008 - 14:04


    Yok olmaya yüz tutan degerlerimizin dile getirilmesi karşısında duyarsız kalmak mümkün değil uynaışımızı hep bilirkte yapmalıyız Tebrikler

    YanıtlaSil
  37. Yusuf Ersöz [Tüm Yorumlarını Göster] 09.05.2008 - 22:59


    Bu konu hakkındaki tüm fikirlerinize katılıyorum.Sizin gibi düşünen yazarların her gün köşeleride ve gazetelerin manşetlerinde gençleri ve çocukları bilinçlendirmek adına ailelere yardımcı olmaları gerekmektedirler.Sadece öğretmenlerin çabaları yetersiz kalıyor.... Teşekkürler Tülay öğretmenim.

    YanıtlaSil
  38. burcu altın [Tüm Yorumlarını Göster] 08.05.2008 - 15:18


    yazınızı okudum tülay hanımm başarılarınızın devamını dilerimm

    YanıtlaSil
  39. Misafir 05.05.2008 - 20:07


    yazını okudum öğretmenım. inşallah bende sizin gibi olurum.başarılarının devamını istiyoruz.

    YanıtlaSil
  40. Misafir 05.05.2008 - 20:06


    yazını okudum öğretmenım. inşallah bende sizin gibi olurum.başarılarının devamını istiyoruz.

    YanıtlaSil