27 Ağustos 2008 Çarşamba

Savaş Suçlusu Olmak Cezalı ödül mü?




Bosnalı Sırp lider Radovan KARACİÇ Sırbistan'da yakalandı. Evet! Tam 13 yıldır aranan kaçak lidere yöneltilen suçlar arasında; "soykırım yapmak, soykırıma suç ortaklığında bulunmak, kasıtlı adam öldürmek, cinayette bulunmak, insanlara eziyet etmek, insanları göçe zorlamak" filleri ile Srebrenitsa'da 8 bin müslümanın katledilmesini organize etmekle aranmaktaydı. Buna göre Lahey'deki savaş suçları mahkemesine götürüldüğü söylenmektedir. Yine bir televizyon haberinde Sırp lideri KARACİÇ'in cezasını çekeceği odanın görüntüleriyle birlikte bir üniversite araştırma odası niteliğinde olduğu iddia edildi. Nedir bu iddia? İnternet bağlantılı bilgisayar, televizyon, kitaplık, lüks donanımla birlikte özel yemek ihtiyaçları vs.
Radovan Karaciç, tüm bu suçları işlerken "BM ve Batılı devletler nerede?" diye bir soru aklımıza geliyor. Hatta Srebrenitsa'da BM'e teslim edilen 8 bin müslümanın katliamına göz yumanlar kimlerdi? Olay bitti; savaş bitti ve göz boyamalık bir kişi olarak sorumlu olan Radovan KARACİÇ, mahkemede yargılanarak savaş suçlusu ilan edildi. Ardından bu kişi nasıl olduysa bilinmez; tam 13 yıl elini, kolunu sallaya sallaya yine kendi ülkesinde, rahat bir şekilde yaşadı. Bunu bizlere kanıtlayan ise televizyonlarda yayınlanan, bir toplantıya gidişindeki rahat tavırları ve ev sahibinin, sıcak karşılamalarıyla anlamış olduk. Bu vakte kadar kimler bu kişiyi sakladı? Kimler görmezden geldi? Oysa ki istediklerini anında yakalayabilen bunlar değil midir? Haa, bir de yakalandıktan sonra beş yıldızlı otelleri andıran konforda cezasını çekmek gibi bir saltanata hayret ve ibretle izlemekteyim.
Geçmişi karıştırmaya devam edelim: hakkında Nazi subayı iken Balkan işgali sırasında yapılan katliamlara katıldığı iddia edilen, BM eski genel sekreterlerinden Kurt Waldheim; tüm insanların dil, din, ırk, cinsiyet ayırt etmeksizin en doğal yaşama haklarını korumakla görevli bir cemiyetin başkanlığı sıfatını yürüten bu kişinin, eski bir Nazi Subayı olduğu son ana kadar bilinmiyordu. Bu hayretlik olayı anlamak çok zor. Böyle bir makama oturtulan kişinin, sicili nasıl olurda bilinmez? Nasıl olur da, hakkında araştırma yapılmadan oralara getirilir? İnanılmaz bir şaşkınlık! Ya da, bir göz boyama desek daha iyi olacak. Pekii, acaba bunların altında yatan gerçek aslında bir ödüllendirme mi, yoksa bu türden "militan kişilerin duyguları kullanılarak, istedikleri amacı gütmek midir?" diye sorgulamayı yapmak, ister istemez aklıma gelmektedir. Yok! Geçmişe yönelik sicillerinin kabarık olması önemsiz ise, Nazi Subayı oluşu niçin yankı buldu ve gizli tutuldu? Üstelik 2. Dünya Savaşı esnasında Nazi Almanya'sına yardım etmekle görevini gölgeleyen bu kişi, iki dönem BM'de görevini sürdürmeyi büyük bir rahatlıkla gerçekleştirmiştir. HARİKA(!)...
Konuya devrik lider, Saddam Hüseyin'le devam etmek istiyorum. Saddam Hüseyin de, bir yerde savaş suçlusu niteliğinde yargılandı. Yani kendi halkına yaptığı katliam ve zulüm iddiası ile. Pekii, bu kişinin televizyonlardaki görüntülerini hatırlarsak, ve öldürülme şekline bakarsak, inanılmaz bir ayrımcılık söz konusu gündeme gelmektedir. Hatta müslümanlardan intikam alırcasına, kutsal günümüz sayılan bir bayram ( Kurban Bayramı) sabahı vahşice öldürüldü. Yani idam edilecek başka bir gün bulunamadı ve "işte size kurban!" dercesine hakimiyet ve üstünlüklerini insafsızca, fütursuzca ve de küstahça sergilediler. O halde bir de Karaciç'in mahkumiyetine bakarak kıyaslayalım ve burada yorumu sizlere bırakmak istiyorum!...
Yine SABANCI'nın katili Fehriye ERDAL'ı ele almak istiyorum. Tedhişçi ve bir örgütün üyesi olarak bilinen bu kişiyi Belçika gibi, insan haklarının merkezi olarak beynimize kazınan mahkemeler ise, bırakınız tedhişi, neredeyse masumiyetini(!) ilan edecek pozisyonda savunarak, elindeki silahın niteliği gibi saçma sapan gerekçeyle bizlere "insan öldürmeyi adamına göre bizler suç sayarız!"ı gösterdiler. Hangi adalet? Hangi İnsan hakları? Tüm bunları Batı'nın çifte standartı ile öğrenmiş oluyoruz! TEBRİKLER(!)...
Şimdi ise dünyanın gözü önünde bir tarih yazılıyor! Irak'da BM'in resmi olarak onay vermediği; ama hiç de sesini çıkarmadan sessiz sedasız cevaz verdiği SAVAŞ!... Milyonlarca insan, çoluk çocuk demeden, kadın, erkek, yaşlı demeden katlediliyor! Arap Yarımadası'nın en büyük fuhuş pazarı haline getirilen Irak! İnsanlık suçunun işlendiği en büyük örnek! Nerede BM? Nerede Batı? Nerede İnsan hakları savunucuları? Nerede Lahey Mahkemesi? Bunların sesi şu anda yok; çünkü, suça hepsi ortak! Çünkü, çıkarlar onu gerektiriyor! Çünkü, daha yapacak çok şeyleri var! Sonrası mı? Sonrası malum! Geçmişte ne olduysa, yine o şekilde bir kılıflandırma ile ödüllü bir ceza, mutlaka birilerine kesilir. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi...
Tüm bu yaşananlar karşısında Aziz Türk Milletinin bir ferdi olarak, gerçekleri görmeyi ve üzerinde düşünülmesi gerekenleri, bir an evvel fark edip, birlik ve beraberliğimize kastedecekleri ellerimizin tersiyle itmenin zamanı diye düşünüyorum. Adaleti kendi çıkarları doğrultusunda işletip, bizlere gelince adaletin savunucuları olan "BATI" çifte standartıyla, sınıfta kaldığını bir gün algılayacağını umut ediyorum. Sevgi ve saygılarımla!

1 yorum:

  1. lab hal [Tüm Yorumlarını Göster] 12.08.2008 - 00:35


    Doğada bir kural vardır;bunu herkes bilir.Güçlü olan güçsüz olanı kurban seçer,bu insanlar arasında da ve devletler arasında güçlüysen haklısın şeklinde işler.Bizlerde haksız konuma düşmek istemiyorsak güçlü olmalıyız! bunun içinde dışarıdan bizi bölmeye çalışanlara asla imkan vermemeliyiz.


    gülay kısaoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 10.08.2008 - 13:26


    Kimseye zarar vermek gibi niyetimizin olmadığını daha önce de belirtmiştim. Yorumlarımızı yayınlamadaki ölçütlerinizi belirtin de ona göre yazalım!...KİMSENİN VAKTİNİ ÇALMAYA HAKKINIZ OLDUĞUNU SANMIYORUM.Yorumumun yayınlanması ricasıyla.Kolay gelsin.


    hüseyin öztaş [Tüm Yorumlarını Göster] 09.08.2008 - 22:33


    Bu trajik tiyatro oyunlarının senaristleri,yönetmenleri belli değil mi? Tebrikler.


    Serkan Alpaslan [Tüm Yorumlarını Göster] 09.08.2008 - 22:14


    Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Gerçekten örnekler mükemmel. Çifte standart sadece müslümanlara uygulanıyor. Bu acı gerçeği çok iyi yorumlamışsınız. Teşekkürler...


    Misafir 09.08.2008 - 13:25


    Militanlığı kendilerine karakter edinen kişler özenle seçilip, bir yerlere taşınmaktadır. Bu bir yerde amaçlarına ulaşmak için araç sayılmaktadır. Yazınızda ki kişiler çok yerinde bir tespit ve delildir. Bir daha ki yazınızı gerçekten merakla bekliyorum. KAYAN


    ayşe ataoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 15:23


    İnsanlığın en yüksek değeri olan ahlakı kaybetmiş bir dönemde çıkarların savaşı, en doğal yaşama hakkını elinden almanın önüne geçmiştir. Tarihe bakarak ders almak "tarih tekerrürden ibarettir"i bir daha yaşamamaktır.


    FADİME BEYZA GÜRSU [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 15:07


    C) O katliamda ölen müslümanları söz vermelerine rağmen katledilmelerine göz yuman hollandalı askerler de kimden aldılar bu emirleri! Kısacası lanet okumaktan başka birşey gelmeyecek maalesef elimizden! Sonra ağızlarımızı fermuarlayıp kapatacağız yine. Biliyorum. Öyle olmasa bayram sabahı cani de olsa asılan Saddam için bir müslümanında kılı kıpırdardı değil mi? Bu müslümanlar ki , Müslümanlık söz konusu olunca savurunca mangalda kül bırakmayan herkes, hatta hepimiziz...Teşekkürler.


    FADİME BEYZA GÜRSU [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 15:02


    Saddamı, ülkeler aşıp sözüm ona halkını korumak adına bayram sabahı idam eden zihniyet bana (ki sizde aynı şeyi yazmışsınız) göre zaten kendi bilgileri dahilinde saklanan bu caniyi sadece 'günah çıkartmak' adına yakaladık! Yalanı ile gün yüzüne çıkardılar.


    FADİME BEYZA GÜRSU [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 14:59


    a)Tülay hanım teşekkürler. Ben birtürlü ülkemin olaylarından fırsat bulup değinemedim. Ama yazsaydım sizden farklı yazmayacaktım. Evet batının çirkin, ikiyüzlü olduğunu anlamaları için bu olay şart değildi ama birkez daha kanıtlandı.


    FADİME BEYZA GÜRSU [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 14:58


    Sayın Gürdal bu yorumu size gece kızımın izin verdiği ölçüde (3 yaşında)yazmıştım fakat nedense yayınlanmamış. Birazda uzundu ondan olabilir. Ama kopyalamıştım ilk defa ve tekrarlıyorum. Şöyle başlamış ve devam etmiştim...


    kıymet ışık [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 14:32


    Dost ve düşmanlarımızın ayrımına varmak için,güzel bir örnek.Teşekkürler...


    ergil coşkunkanlıgil [Tüm Yorumlarını Göster] 08.08.2008 - 02:31


    Sevgili Tülay Gürdal şu ana kadar gazeteport da17 makaleniz yayınlandı , ben bunların hepsini okudum hiçbirinde yorum yapmak kısmet olmadı ,son yazınızı okuduktan sonra dayanamayarak içimden gelerek sizin gibi TÜRK millyetçisi bir hanfendinin bir eğiticinin ,yeni sanki 40,50 senelik bir yazar gibi yazıları yazmanızdan gurur duyarak başarılar diliyorum. HAKKI COŞKUNKANLIGİL.


    gülderen gürbüzoğlu [Tüm Yorumlarını Göster] 07.08.2008 - 22:26


    Güzel bir yazı olmuş. Tebrik ederim.


    nural tekman [Tüm Yorumlarını Göster] 07.08.2008 - 17:45


    Irak'da yapılan insanlık suçu ve katliamların sorumlu ve suçluları kimler acaba?


    deniz deniz [Tüm Yorumlarını Göster] 07.08.2008 - 16:53


    Tülaycığım tebrikler... Ne yorum yapsam yetersiz kalacak oyüzden söze gerek yok ,sadece teşekkürler...


    ömer öztürk [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 22:44


    Tebrikler. Yazılarını devamını bekliyoruz.


    sinem çiçek [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 20:59


    Tebrikler !Kalemine sağlık


    baran dayan [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 20:09


    Tülay'cığım, bu yazıda düşünülmesi gereken o kadar çok şey var ki! Galiba söyleyeceklerim "maşa olmamak" ve bunun farkına varabilmekle özetlenebilir. Sevgiler,


    dilek doğru [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 15:57


    MERHABA SEVGİLİ TÜLAY HANIM, gerçekten çok anlamlı çok derin üzerinde düşünülmesi gereken bi konuya değinmişsiniz tespitleriniz çok yerinde yine harikasınız ellerinize yüreğinize sağlık okucunuz bol olsun.....


    fuat tokdemir [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 15:38


    Batılı devletler yıllar önceden stratejisini kurar ve uygulamaya geçer.Devrilmiş savaş suçlusu olan liderler yargılanırken yıllar öncesinden batılı devletler ile olan ilişkisine bakmak gerekir.Oyun kurucu olmak ,"erk"in başında olmak tek amaç olmalı.Güncel ve herkesi derinlemesine düşündüren bu değerli yazınız için tebrikler...


    ruhi kısaoglu [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 15:16


    savaş suçlularının rahat ettirilmesi gerekiyor ki öyle davranıyorlar.Yoksa adam bildiklerini anlatırsa neler olur neler değil mi?Anlatmasından kuşkulanırlarsa bir sabah erken işi bitiriliyor.Bu oyunda kaybedenler maalesef hep halk oluyor.Acılı anne ve babalar göz yaşlarıyla başbaşa kalırken bazıları da timsah gözyaşları döküyorlar.Dünya tarihinin sayfaları hep böyle yazıyor.Sevgilerimle.


    SEVİLAY ÇALIŞKAN [Tüm Yorumlarını Göster] 06.08.2008 - 14:00


    Tülaycığım, yine güzel tesbitlerde bulunmuşsun. Kalemine sağlık...sevgiler

    YanıtlaSil