27 Şubat 2019 Çarşamba

İcra İflas Kanunu Madde 82/4



Atatürk ve Halil Ağa

"ATATÜRK, sık sık ülkeyi dolaşan bir liderdi. Çiftçi ile konuşur, işçi, köylü, sanatkâr, esnaf kısaca halk ile konuşur, onların sorunlarını dinler, Meclis'e getirir, milletvekillerinden bakanlardan bazen hesap sorar, bazen de çözüm arayışına girmelerini isterdi.

İşte böyle yurt gezilerinden birinde, tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşır.

- Kolay gele, bereketli ola ağa...

- Allah razı olsun Bey...

- Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu?

- Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik.

- Sağlık olsun ağa...

diyerek, konuşmasını kısa keser. 

Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen Atatürk'ün yanında; İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Salih Bozok, Kılıç Ali, Hüsrev Gerede, emir subayı Rusuhi Bey, daha birkaç yakını vardır. Bir yandan yürüyen, bir yandan da düşünen Atatürk, Salih Bozok'u yanına çağırır;

- Salih, yarın sabah git Halil Ağa'yı bul, bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de...

Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa'yı bulur ve Atatürk'ün yanına getirir. Halil Ağa'yı gören Atatürk, ayağa kalkarak; ‘‘Buyur Halil Ağa’’ deyip bir sandalye gösterir. Salonda bulunan ve olanlardan habersiz bir vaziyette konuşmaları izleyen zamanın Başbakanı İsmet İnönü'nün de yanında, Atatürk, Halil Ağa'ya dönerek; ‘‘Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha’’ der. 



İCRAYLA SATILAN ÖKÜZ

Halil Ağa, vergi borcunu, icrayı, satılan öküzünü tekrar anlatır. Atatürk kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya'ya dönerek; 

- Arkadaşlar, biz İstiklal Savaşı’nı Halil Ağa'nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Bu memlekette adaleti, vatandaşı böyle mi koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz.

Bu konuşma üzerine, olayı fark eden Halil Ağa, Atatürk'e dönerek;

- Sen Atatürk Paşa'msın galiba, ne olur beni bağışla kusur ettim,

diye yalvaracak olur. Atatürk, bir yandan tebessüm eder bir yandan da Halil Ağa'nın sırtını okşayarak;

- Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın...

der ve Halil Ağa'yı ayakta uğurlar. Noelle Rogar, Olaylar ve Atatürk, sf: 41-42"

Şükrü KIZILOT, 9 Kasım 2003 Hürriyet


Bu olaydan sonra aşağıdaki kanun bir gecede hazırlanıp yasalaştırılmıştır. 

İcra İflas Kanunu Madde 82/4: Borçlu çiftçi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer teferruatı ve tarım aletleri haczedilemez.



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

22 Şubat 2019 Cuma

Defalarca Okunmak Üzere...




Amerikan Müesseselerinin Desteklediği Rumlar

Mütareke'den sonra, bütün Rumlar, Yunanlılık milli emelleriyle her tarafta şımardığı gibi, Etniki Eterya Cemiyeti propagandacıları ve Merzifon Amerikan müesseseleri tarafından manen yetiştirilen ve yabancı hükümetlerin silahlarıyla maddeten takviye edilen ve cesaretlendirilen bu havalideki Rum kütlesi de, bağımsız bir Pontus hükümeti teşkil etmek emeline düştü. Bu maksatla genel bir ayaklanma hazırladılar. Dağlara çekildiler ve Amasya, Samsun ve Havalisi Rum Metropoliti Yermanos'un idaresinde, muntazam bir program altında faaliyet icrasına başladılar. Samsun'daki Rum komitacılarının reisi Reji Fabrikası Direktörü Tokomanidis bir taraftan da Merkezi Anadolu'yla haberleşme tesisine girişiyordu. Bazı yabancı hükümetler, Pontus teşkiline arka çıkacaklarını vaat ettiler ve Samsun ve havalisindeki Rumluk nüfusunu artırmak için de, Rusya'daki Rum ve Ermenileri Batum'da topladılar. Onları, Türk Kafkas ordularından alınıp, Batum'da depo olunan silahlarla silahlandırarak, sahillerimize çıkarılabilecek birkaç bin Rum'u Sohum'da, Haralambos isminde bir adamın başına topladılar. Batum'da toplananlar da Haralambos'un etrafında toplananlara iltihak ettiriliyordu. Memleketimiz dahilinde, Samsun'da bazı yabancı temsilcileri tarafından himaye ediliyor ve silahlandırılıyordu. Sahillerimize çıkan bu çeteler efradı, göçmen iaşesi maskesi altında, yabancı hükümetleri tarafından iaşe ediliyor ve giydiriliyordu. Yabancı Kızılhaçları arasında gelen subay heyetlerinin de, teşkilat yapmaya, talim ve askeri eğitimle meşgul olmaya, müstakbel Pontus hükümetinin temelini kurmaya memur oldukları anlaşılıyordu.

1919

Pontus Teşkilatı Hakkında

(Gazi Mustafa Kemal)

Atatürk'ün Kaleminden Emperyalizm ve Tam Bağımsızlık, sf: 45-46

Ve bugün...

Amerikan Müesseselerinin Desteklediği... YPG-PKK

Bugün de bölgemizde sözde "Kürdistan"  kurma hayalleriyle Irak, Suriye ile başlayıp ardından diğer komşu devletlerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni  bölüp parçalamaya  giden bir plânla şu anda karşı karşıyayız.


 "İran ve Türkiye'nin bölgenin en güçlü iki ülkesi olduğunun altını çizen İgual'ın ifadesiyle, "İran, 5 bin yılı aşkın süredir bugün olduğu yerde duran köklü bir devlet ve medeniyet geleneğine sahip. Bu topraklarda emperyalist devletlerin nüfuzunun yetmeyeceği bazı güçler var, Türkiye ve İran ise bu güçlerin başında geliyor..." 22 Şubat 2019, Aydınlık

Dolayısıyla...

Coğrafyamıza kene gibi yapışan bu emperyalistler, bölge devletlerini önce  ayrıştıracaklar, bölecekler sonra da  sahiplenecekler (!)



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)