2 Ocak 2011 Pazar

Yeni Yeni Yepyeni...














"Boş bir kafa, şeytanın çalışma odasıdır" Eflatun





Bugün 2 Ocak 2011. Bu yılın ilk yazısını yazıyorum...

Hem bunun için, hem de geride bıraktığım 300 yazımın mutluluğunu sizlerle paylaşmanın heyecanıyla hepinize en güzel bir yıl geçirmenizi diliyorum.

Gerçek anlamda evrensel bir duygu başlığıyla "yeni yıl" denildiği zaman, sanki yaşamımızı sıfırlıyor ve hayatımızda yepyeni bir sayfa açılıyor hissiyle coşarız... Oysa bu "yeni"liği anlayabilmek, yani dünyada olup bitenleri, hemen yanıbaşımızdaki olayları farkedebilme, hatta kendi kimlik ve kişiliğimizi tahlil edebilmek için hiç şüphe duyulmasın ki okumak gerekiyor...

Yeni bir yıl...

"Yeni" sözü ve "yeni yıl" tanımlaması bize sanki geçmişte olanların bir daha tekrarlanmamasını çağrıştırıyor. Hâl böyle olunca da insan ister istemez yeni umutların ve yepyeni heyecanların beklentisiyle hayata sarılmak ister...


Öte yandan, yeni bir yıla girerken aslında diğerlerinden hiçbir farkı olmayan günlerin, sadece takvim üzerinden yola çıkılarak, zamanı, dilimlere ayırmakdan başka bir şey olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz zaten. Belki insanların kendilerine "eğlenmek" için yarattığı fırsatlardan birisi olarak da değerlendirebiliriz.


Ama asıl bundan sonrası için umutlarımızın, beklentilerimizin insanların eşit koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri; ve en önemlisi de yaşamak için olmazsa olmazların üzerinden yola çıkarak, insanların birbirlerine karşı hesaplaştırılmayacak koşulların sağlanması yönünde, kalıcı adımların atılmasını görmek istememiz olmasıdır! Zira bu temel beklenti içerisinde, bütün herkes gibi yaşam mücadelesi veren insanların haklı istekleri arasında, "insanca yaşamak" talebi söz konusudur...


İşte bunu iyi anlamak için hayatı sorgulamamız gerekiyor... Evet bunu başarabilmemiz de "okumak"tan geçer...

Oysa bir dakika durup şöyle bir etrafınıza bakar mısınız lütfen?.. Kaçımız okuyoruz? Kaçımız olanı biteni sorguluyoruz? Hep varsa da yoksa da kendi "mutluluk"umuzun hesabı içerisine düşmüşüz... Bu şartlar altında her şey ne kadar yeni ve yepyeni olsa bile biz, hiç bir zaman bu "yeni"lerin "yeni"liğini doya doya yaşayamayız... Zira bir başkası mutsuz ve zor durumda iken, biz, nasıl mutlu olabiliriz ki?!..


Her yeni bir yıl için öncelikli dileklerimizin arasında, kişisel maddi zenginlikten öteye geçerek insanlık adına, ruhumuzu kucaklayan daha yüce duyguların benimsendiği ve paylaşımcılığın yer aldığı, her zemin ve her şartta herkese hakkaniyetin uygulandığı insanca yaşamayı düşleyelim!!!

Ve... 2011'den; herkes ama herkesin, "yeni yıl"ları kutlayarak, anlayarak yaşayacağı nice,

Yeni umutlar...

Yeni dostluklar...

Ve sımsıcak sevgiler getirmesi dileğiyle...


Sevgi ve saygılarımla!


1 yorum:

  1. güzel temennilerinizin gerçekleşeceği bir yıl olsun 2011.elif

    YanıtlaSil