21 Eylül 2013 Cumartesi

Saygıyla Anıyorum...




İnsanların türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu, 
kendilerinden kederli, 
daha uzun ömürlü kendilerinden. 
Sevdim insanlardan çok türkülerini. 
İnsansız yaşayabildim 
türküsüz hiçbir zaman. 
Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de. 

Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin. 

Bu dünyada yiyip içtiklerimin, 
gezip tozduklarımın, 
görüp işittiklerimin, 
dokunduklarımın, anladıklarımın 
hiçbiri, hiçbiri, 
beni bahtiyar etmedi türküler kadar... 

20 Eylül 1960, Nâzım Hikmet




20 Eylül 1985'te hayatını kaybeden Ruhi Su'nun  28. ölüm yıldönümü...

Sevgili eşimin ağzından dinlediğim bir anısıyla değerli halk sanatçımız ve Ozan'ımız Ruhi Su'yu saygıyla anmak istiyorum:

"İstanbul'da bir bağlama yapımcısında karşılaştığı Ruhi Su'ya -mahalli sanatçı- babamın ilk sözü şu oldu:

"Sizi sesinizden, heybetli iriyarı birisi olarak hayal etmiştim."

Ruhi Su,

"Sukût-u hayale mi uğradınız?"

"Aksine... hayallerimden de daha heybetli ve büyük olduğunuzu gördüm"


Evet... o, heybetli ve gür sesiyle, sade söyleyişle Anadolu halk türkülerini bambaşka bir yorumla özünü özlü bir şekilde dile getirdi. Eğitimiyle birleştirdiği halkın değerlerini ve insanlığı, türkülerde buluşturdu. 

Bu anlamda Sabahattin EYÜBOĞLU'nun düşünceleriyle yeri doldurulamayacak Ozan'ımız Ruhi Su'yu bir kez daha rahmetle anıyorum...


"Türkiye halkı, özellikle köylüleri, yalnız türkülerde dökebilmiştir içini; yalnız türkülerde kurtulmuştur türlü baskılardan. O kadar ki, türküler Türkiye'lilerin iç dünyasını saran damar damar yollar gibidir; onlardan geçerek buluruz yeniden kendimizi. Türküden kopmak, Türk'ten kopmak olmuştur bizim için; Türk ise halk demektir bizim tarihimizde; Atatürk'ün adında bile.

Ama halk türküleri halkı sevmeden, saymadan da söylenebilir, daha da öyle söylene gelmiştir; halkın masalları, atasözleri gibi. Kan ağlayan ağıtlar, yiğitçe başkaldıran koçaklamalar, derin bir insancalık yüklü nefesler, sırıtkan, yayvan ağızlarda eğlencelik, göstermelik haline gelmişlerdir. Bu yüzden de, yurt ve dünya aydınları can kulağıyla dinlemez olmuşlardır türküleri. Bu yozlaştırmaya: "yeter!" diyor gibidir Ruhi Su'nun yanıklığı uyanıklığa çeviren gürbüz sesi; saza bile başını eğmeden, göğsünü gere gere türkü söyleyişi."  Sabahattin EYÜBOĞLU


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

2 yorum:

  1. Merhabalar Tülay Kardeşim.

    Ölümünün 28. yıldönümü münasebetiyle paylaşımınız nezdinde ben de değerli halk sanatçımız ve Ozan'ımız Ruhi Su'ya Cenab-ı Allah'tan rahmetler diliyor, kendisini şükranla ve minnetle anıyorum.

    Babanızın mahalli sanatçı olduğunu ilk bu paylaşımınızdan öğrenmiş bulunuyorum. Ne güzel!

    Türkü ile ilgili tespitlerinize aynen iştirak ediyorum. Her şeyimize öyle güzel girmiş ki Türk adı, bu adı kaldırmak için neyimiz var, neyimiz yok hapsini silip süpürmeleri gerekiyor. Bunu da yapamayacaklarına göre, ne Türk'ü ne de Türklüğü asla yok edemeyeceklerdir.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Recep Bey,

    Değerli yorumunuza teşekkür ederim.

    İzninizle bir açıklama yapmak istiyorum: Anıda geçen Sevgili eşimin babası. Kendisi Ordu ilinin mahalli sanatçısı Ahi İhsan GÜRDAL'dır. Saygılarımla

    YanıtlaSil