8 Ağustos 2016 Pazartesi

En Büyük Asker Bizim Asker!


Doğruluğu değişmeyecek olan bu slogan; bizim ordumuzun devletimizin ordusu olduğu gerçeğini yansıtır. Ve yine milletimizin hizmetinde olduğunu, dolayısıyla  canını vatanı için veren asker millet olma özelliğimizi anlatan, insanın içini ısıtan, yüzünü güldüren, dahası Türk milletinin millet olma özelliğini en net anlatan, "ordu millet el ele"nin en güzel tanımıdır, "EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER" ...



Dün...

İstanbul, Yenikapı'da ay yıldızlı al bayrağımızın altında birleşen milyonların, kürsüye çıkan Türk ordusunun komutanı Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Sayın Hulusi AKAR'a, "en büyük asker bizim asker" nidaları ve alkışları arasında büyük bir sevgisi ve coşkusuyla selâmlandı. Ve bir itirafımı buradan iletmek isterim ki, ben de  ekranlardan  aynı duygu ve aynı heyecan ve yüksek bir coşkuyla gözlerim dolu dolu izledim Sayın Genelkurmay Başkanı'mızı. Dolayısıyla yüreğim milyonların meydanda hissettiği aynı duygularla çarptı...

İşte bu duygunun adı vatan sevgisi,

Bu duruşun adı da, millet olmaktır! 

Dolayısıyla Sayın Genelkurmay Başkanımızı biz de aynı coşku ve heyecanla, saygı, sevgi ve gururla selamlıyoruz...

1919 ruhuyla yediden yetmişe verdiğimiz Kurtuluş Savaşı neticesiyle oluşan 1923 ruhu! Yani "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Türkiye halkına TÜRK milleti denir" ruhu...

15 Temmuz 2016'da tıpkı...

Mondros Antlaşması ile 1. Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından, 13 Kasım 1918'de Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul işgal edildiği gibi yeniden işgal edilmeye çalışıldı.

Hâl böyleyken...

Büyük Türk milletinin bağrından çıkan Türk ordusu, bu işgale karşı çıkması ve yine
Yüce Türk ulusunun azim ve kararlılığıyla milletimiz,  aynı 1919 ve 1915 ruhuyla hareket ederek, 15 Temmuz 2016'da vatan için göğsünü emperyal güçlerin maşası olmuş canilere siper etti.  




Öte yandan...

Şanlı ordumuzun içerisine asker kıyafeti giymiş dinci canilerin  hayasızlıkları ortaya dökülünce, Yunanlılara sığındıkları yetmezmiş gibi, şimdi de milletimizi -aynı amaç doğrultusunda- etnik mezhepsel bölmeye gayret eden ve emperyalist haçlıların bir diğer maşası, PKK'lılardan medet umarak onların, inlerine "sığınmışlar", iyi mi?! 

"3’ü general 60 darbeci subay Kandil’e kaçıp PKK’ya sığındı
Kanlı girişim durdurulunca paniğe kapılan hainler, soluğu bölücülerin ininde aldı." 8 Ağustos 2016

Demem o ki...

Ordumuz olmadan asla bu coğrafyada tutunmamız mümkün değildir!!! 

Millet olmadan bu coğrafyada varlığımızı sürdürmemiz asla mümkün değildir!!!

Irak işgal edildiğinde önce Irak ordusu lağvedildi, şimdi milyonlar öldü, öldürülüyor; Devlet paramparça; Millet olamayan (kendilerini ümmet-cemaat olarak tanımlayanlar) kitleler, yığınlar,  etnik dinsel ve mezhepsel çatışmalar altında yığın yığın can veriyor!

Dolayısıyladır ki, Türk milletinin gözbebeği ordusunun,  "ordu  millet el ele" ruhunun,  "en büyük asker bizim asker" olgusunun  aynı heyecan ve aynı tutkuyla yürekten yaşamanın şimdi tam zamanıdır! Zira bu noktaları çok iyi tespit eden emperyal düşmanlar, bu olgularımızı  zayıflatmak için harekete geçtiler bile...


Sevgi ve saygılarımla!





"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder