Anadolu illerinden yeniden seçilen 285 ve İstanbul'dan kaçabilen 78 milletvekili, Ankara'ya geldiler. İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturdular. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 Cuma günü, Atatürk'ün 21 Nisan 1920 günkü bildiriminde önerdiği törenle açıldı. sf:106
M.Kemal Atatürk'ün 21 Nisan 1920 Tarihinde Ülkenin Tamamına Gönderdiği TBMM'nin Açılış Bildirisi
1. Allah'ın yardımıyla 23 Nisan Cuma günü, Cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2. Yurdun bağımsızlığı, yüksek halifelik ve padişahlığın kurtarılması gibi en önemli ve ölüm dirimle ilgili görevleri yapacak olan bu Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü cumaya getirmekle o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte, kutlu Hacı Bayram Camii'nde cuma namazı kılınarak, Kur'an'ın ve namazın nurlarından ışık alınacak ve güç kazanılacaktır. Namazdan sonra Peygamberimiz'in kutlu sakalı ve kutsal sancak alınarak meclisin toplanacağı özel yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. İşbu törende, camiden başlayarak, Meclise kadar Kolordu Komutanlığınca askeri birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.
3. O günün kutsallığını güçlendirmek için bugünden başlayarak valiliklerde, vali beyefendinin düzenlemesiyle hatim indirilecek, muhayiri şerif okunacaktır. Hatmin son kısımları cuma namazından sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır.
.....
6. Yüce Allah'dan tam başarıya ulaştırmasını yakarırız. sf:104/105
Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülküsü, kuruluş biçimi ve kendisine tanıdığı özellikler bakımından; Meclisi oluşturan düşünce yurdun güvenliğini ve devletin bağımsızlığını sağlamak için; Savaş Bırakışması'nın imzalanmasından sonra, yurdun her bölümünde ve hemen hemen aynı dönemde beliren ve ulusal kongrelerde bir örgütlenme olarak anlam kazanan ulusal iradedir. sf:108
Tarihsel olaylarla Söylev "NUTUK" / Baki KURTULUŞ
*
*
*****
*
Evet; 23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması gerçeği Atatürk'ün gerçekleştirmiş olduğu en büyük devrimlerden birisidir. Aynı zamanda bu bir hukuk devrimidir. Yine Türkiye Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin halk devleti olarak örgütlendiği tarihtir. Bu konuda, gazeteci Yunus NADİ'nin Atatürk'le yapmış olduğu sohbetlerinden konuyla ilgili önemli saydığım bir bölümü buradan aktarmak isterim;
...
- Canım Paşam, teori çok güzelse de, durumun gerekleri de acele etmeyi emretmektedir. Meselâ Ankara’da beni huzursuz eden en büyük şey ordunun yokluğudur. Gerçek şu ki, eğer elimizde dayanacak bir ordu bulunmazsa bütün bu güzel teori suya düşüp gidebilir.
- İşte aramızdaki fark özellikle burada göze çarpıyor. Bence Meclis teori değil, gerçektir ve gerçeklerin en büyüğüdür. Önce Meclis, sonra ordu Nadi Bey. Orduyu yapacak olan millet ve onun yerine Meclistir. Çünkü ordu demek yüz binlerce insan, milyonlarca ve milyonlarca servet demektir. Buna iki üç kişi karar veremez. Bunu ancak milletin karar ve kabulü meydana çıkarabilir ve bir kere bu hale geldikten sonra, milletin hayat ve varlığına zıt olan haksızlık ve baskının tamamını bertaraf etmek yetkisini yalnız teori olarak değil, fiilen de kazanmış oluruz.
Paşa ile bu yolda çeşitli meseleleri inceleyen konuşmamız gecenin saat üç buçuğuna kadar sürdü. Odalarımıza çekildiğimiz zaman Ankara’nın boşluğu gözümden silinmiş, bütün vatan bence, canlı insanlarla dolu bir sağlamlık ve güzelliği ile gözleri eğlendiren bir gül bahçesi olmuştu. İlk defa olarak, vicdanen de huzur içinde, çok rahat bir uyku uyudum. Kurtuluş Savaşı Anıları; İstanbul, 1978, sf: 260
*
*****
*
Kısaca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı;
- İşte aramızdaki fark özellikle burada göze çarpıyor. Bence Meclis teori değil, gerçektir ve gerçeklerin en büyüğüdür. Önce Meclis, sonra ordu Nadi Bey. Orduyu yapacak olan millet ve onun yerine Meclistir. Çünkü ordu demek yüz binlerce insan, milyonlarca ve milyonlarca servet demektir. Buna iki üç kişi karar veremez. Bunu ancak milletin karar ve kabulü meydana çıkarabilir ve bir kere bu hale geldikten sonra, milletin hayat ve varlığına zıt olan haksızlık ve baskının tamamını bertaraf etmek yetkisini yalnız teori olarak değil, fiilen de kazanmış oluruz.
Paşa ile bu yolda çeşitli meseleleri inceleyen konuşmamız gecenin saat üç buçuğuna kadar sürdü. Odalarımıza çekildiğimiz zaman Ankara’nın boşluğu gözümden silinmiş, bütün vatan bence, canlı insanlarla dolu bir sağlamlık ve güzelliği ile gözleri eğlendiren bir gül bahçesi olmuştu. İlk defa olarak, vicdanen de huzur içinde, çok rahat bir uyku uyudum. Kurtuluş Savaşı Anıları; İstanbul, 1978, sf: 260
*
*****
*
Kısaca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı;
Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde egemenlik padişaha aitti. Osmanlı Devleti Mondoros Ateşkes Antlaşması'yla birlikte fiili olarak işgal altına alındı. Güzel ülkemiz İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun'dan Amasya'ya, oradan Erzurum'a ve Sivas'a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler yaptı. Mustafa Kemal Atatürk egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla "Ulusu yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir." ilkesini öne sürdü.
Ankara'nın o günkü şartlarında Meclis'in toplanabileceği elverişli bir bina yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan eşyalarla donatıldı. O yıllarda Türkiye yokluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara'da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, günümüzde uluslararası düzeyde kutlanmaktadır. Bu büyük bayramımız aziz Türk milletine kutlu olsun! Şükranlarımı sunuyorum Büyük ATAM...
Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun'dan Amasya'ya, oradan Erzurum'a ve Sivas'a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler yaptı. Mustafa Kemal Atatürk egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla "Ulusu yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir." ilkesini öne sürdü.
Ankara'nın o günkü şartlarında Meclis'in toplanabileceği elverişli bir bina yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan eşyalarla donatıldı. O yıllarda Türkiye yokluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara'da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, günümüzde uluslararası düzeyde kutlanmaktadır. Bu büyük bayramımız aziz Türk milletine kutlu olsun! Şükranlarımı sunuyorum Büyük ATAM...
Sevgi ve saygılarımla!
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ,TÜM ULUSUMUZA KTLU OLSUN .VATANIMIZI NEKADAR ZOR ŞARTLARDA KAZANDIĞIMIZI UNUTMAMALIYIZ .ULU ÖNDER ATATÜRK'ÜMÜZÜ SAYGIYLA ANIYORUZ .ATAM İZİNDEYİZ ... ELLERİNİZE SAĞLIK SAYGILAR HOCAM .DİLEK DOĞRU
YanıtlaSil