14 Temmuz 2012 Cumartesi

Ben Neyim?






















"Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz." Al-i İmran Sûresi, 103. Ayet




Emperyalizmin beslendiği iki hassas nokta...

Etnik ayrımcılığa dayanan mezhepsel ve ırksal köken.

Şimdi ise ülkemiz ve milletimiz üzerinden malûm hızlı bir ayrıştırma seferberliği devrede.

Hâl böyle olunca da insanlar saflarını belirlemeye, oradan da keskinleşmeye doğru yol alıyorlar...

Durum böyle olunca...

Kendi kendime sorular sormaya başlıyorum...

Ben neyim?

Şüphesiz ki bu soruya, insanım diye başlıyoruz,

Aidiyet duygum, vatandaşlık bilincim hiç kuşkusuz yüce milletimizin bu topraklar üzerinde sürdürdüğü binlerce yıllık mücadele ve geleneğini taşıyan Türklükten gelme...

Peki inancım şüphesiz ki elhamdülillah müslümanım diyebildiğim yüce dinimiz İslam...

Kutsal kitabımız,

Kur'an-ı Kerim.

İyi.

Kur'an'da mezhepleşme üzerinden bir ayrım var mı?

Yok!

Peki, İslam'da "dört büyük mezhep" var...

Bu ibare Kur'an'da yer alıyor mu?

Hayır!!!

Kimler eliyle çıkarılmış bu "iddia"..

İslâm âlimleri söylüyor...


İyi de "elhamdülillah müslümanım" demek yetmez mi?

Kur'an'da bize emredilenlere uymak bize, farz değil mi?

O halde,

Hanefi, Hanbeli, Maliki, Şafi.
Dördü de İslâm yaşayışı ve anlayışı ise, nedir bunun aslı?

İslâm.

Kur'an kelâmı böyle bir ayrımı yazmış mı?

Yok!

N'ooldu?..

Kitabımız da olmayan şeyler,


İnsan eliyle adeta kavgaya davetiye çıkaracak kadar hassas ayrışmanın adresi,

Mezhep...

İyi o zaman... Peki bu kavga, bu üstünlük tartışmaları ne?


Öte yandan,


"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk milleti denir" diyen büyük Atatürk, çok şey ifade eden bu sözle,

Kimlik ayrımı yapmış mı?

Hayır!

Etnik anlamda ayrım yapmış mı?

Hayır!

Niye?

Çünkü, bu millet kavramının içerisinde her türlü "ırk"dan insanımız var, ve de bunları ayrıştırmadan bir şemsiye altında toplayarak zenginliklerin ve hakların eşit paylaşımı esasına uygun ulus bilinci yaratmış...


Yani kısaca bu, ırksal olgu değil!

Ya...

Dünya üzerinde,


Aynı gelenek ve görenekleri taşıyan, aynı dili konuşan, aynı inancı yaşayan, ortak kaderi paylaşan, ortak tarihi ve ülküsü olan, beraberce gülebilen, beraberce ağlayabilen duygulara sahip insanları aynı çatıda toplayarak, onların haklarını korumda, zenginliklerini paylaşmada kardeşlik duygularını aşılamada ve kollamada...


Kısaca dışarıdan gelebilecek kötülüklere karşı, art niyetli insanların, toplulukların, milletlerin gazabından korunabilmenin yollarından birisidir Atatürk'ün Türklük bilinci ve aidiyeti...

O vakit nedir bu kavga,

Kürt, Türk, Laz...

Alevi, Sünni...

Varvarası sürsüresi...

Aşık Veysel'in dediği gibi,

"Dava insanlık davası..."

Biz bu ayrışmanın peşini bırakmazsak


Biline ki...

Tek kelimeyle,

Allah kelâmıyla,

Üzerimize "pislik yağacak"...

Ki, "aklınızı kullanın" diyor Yüce Allah

O halde,

Çok uzaklara gitmeden,

Sorgulamadan yoksun, bilimden hızla ayrılan,

Irak, Afganistan, Libya...

Akıllarını kullanmadılar ya da kullanmaları engellendi...


Üzerlerine ne yağdı?


Sevgi ve saygılarımla!


Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder