Bugün izlediğimiz "çocuklar duymasın" dizisi yıllar önce izlediğimiz "çocuklar duymasın"la hiçbir alâkasının kalmadığını ve hatta içeriğinin tamamen değiştiğini artık görmeyen kalmadı sanırım. Zira yıllardır toplumu yozlaştıran dolayısıyla insanlarımıza dayatılan "entrika"lı bir yaşamın olmazsa olmamız haline getirildiği ve de saçma sapan ilişkilerin gırla gittiği dizilerin el üstünde tutularak heyecanla izlendiği bir süreçteyiz.
Hal böyleyken değişmeyen tek şeyin dizideki Gönül’ün "neyse" demesiyle kalan "çocuklar duymasın" dizisi artık an itibariyle adının, "çocuklara izletmeyin" olması gerekir, bu bir! Dahası insan psikolojisine zararlı ve de arka planında pek çok noktada subliminal mesajlar veren bir dizi haline gelmiştir, bu iki!
Dolayısıyla... çocukların da izlediği bu diziyi, hangi amaçla ve kime hizmetle bu hale getirildi, vallahi bilen yok! Yoksa psikopat, güven yoksunu bir kuşak yetiştirme derdine mi düşüldü, bunu da bilen yok... Zira "1 numara" olma takıntısı içinde entrikalarıyla evli bir erkeğin peşini bırakmayan, gençliğe ve çocuklara Tutku'lu psikopat bir kadının rol model edilmesi, biraz olsun gülelim diye izlenen diziyi sinir stres altında izlenmez hale getirmek ancak bu kadar olur!
Öte yandan...
Çocuklar Duymasın dizisi yıllarca izleniyor. O sebeple dizi aracılığıyla topluma verilen pek çok mesaj var...
"İngilizce düşün, o vakit İngilizceyi iyi konuşursun"... algısıyla her geçen gün İngilizce dili, anadilimiz Türkçe'nin önüne geçerek neredeyse inanılmaz bir abartıyla her alanda bize dayatılır hale getirildi... Öyle ki, dizide evde yardımcı olarak çalışan "Emine" bile İngilizce öğrenmenin peşine düşmüş, son gayret topluma aşılanıyor. Dolayısıyla yediden yetmişe herkese adeta bir seferberlik başlatırcasına "İngilizce öğrenin" dayatmasına girmek ailece izlenen bir dizinin neresine yakışıyor?
Demem o ki...
Çocuklarımız, gençlerimiz dolayısıyla da Türk toplumunun diziler ve saçma sapan programlar eliyle yozlaştırılmasına hızla devam ediliyor...
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
bilgilenidren ve ilgi çekici görüşlerinizi içeren yazınızı ilgi ve beğeniyle okudum. Sizi de benim düşündüren güldüren blogumu izlemeye davet ediyorum.Dost selamlar.
YanıtlaSilwww.erhantigli.blogspot.com
İlginize ve beğeninize çok teşekkür eder, saygılar sunarım.
SilMerhabalar Öğretmenim.
YanıtlaSilÖnce, sizin ve öğrencilerinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım.
Yazınızdan aynen aldığım şu cümleyle yorumumu bitirmek istiyorum.
"...Türk toplumunun diziler ve saçma sapan programlar eliyle yozlaştırılmasına hızla devam ediliyor..." Yazınızda şikayetlendiğiniz tüm hususlara aynen katılıyor ve bu konuda sizi destekliyorum.
Selam ve dualarımla.
İlginize ve desteğinize çok teşekkür ederim. Ayrıca sizin de bayramınızı en içten dileklerimle kutlar sayılar sunarım Recep Bey.
SilŞu TV denen mereti evimize sokmasak en güzeli aslında ama iş sadece onunla da bitmiyor maalesef :(
YanıtlaSilDeğerli düşüncenize aynen katılır saygılar sunarım, Recep Bey.
SilSize sonuna kadar katılıyorum. Ben bazen eski bölümleri hala izlerim ama yeni bölümlerine tahammül edemiyorum.
YanıtlaSilEvet "tahammül edemiyorum" ifadeniz toplumun hislerine karşılık olduğunu düşünüyorum... İlginize teşekkür ederim.
YanıtlaSil