10 Ocak 2022 Pazartesi

KAZAKİSTAN



 "Latin Amerika yerlileri, egemen uygarlığın sınırları genişledikçe, hep biraz daha yoksul bölgelere, kurak dağlara, çöllerin derinliklerine kaçmaktalar. Yerliler kendi zenginliklerinin gazabına uğradılar. Aslında Latin Amerika'nın acıklı tarihinin özeti de budur. Nikaragua'daki Bluefields altın madeni bulunduğunda, Karkaslar derhal ırmak kıyısındaki topraklarından kovulmuşlardı. Rio Bravo'nun güneyinde kalan bütün verimli vadilerde ve yeraltı zenginliğinin bulunduğu bölgelerde de durum farklı değildi. Kolomb'la başlayan yerli kıyımı hiçbir zaman sona ermedi." Latin Amerika'nın Kesik Damarları, sf:73-74 Eduardo Galeano.


"Tezatlar ülkesinde bolluğun, refahın saltanat sürdüğü yerlerde sefaletin en koyusu kol gezer. Doğanın her türlü besinin yetişebilmesini sağlayacak şekilde donattığı bu bölgede tarımın "t"sine bile rastlanmaz. 

Mutlu azınlığın doyması için yığınların açlıktan ölmesi gerekir" Latin Amerika'nın Kesik Damarları,sf:92 Eduardo Galeano

"Bir gün gelecek yeryüzü hep tellerle örtülecek, havalarda demirden gagalı kuşlar uçacak, kargalar karpuzları nasıl gagalarsa onlar da insanları öyle gagalayacak. İnsanlar açlıktan, vebadan kırılacak, kardeş ağabeyine, oğul atasına başkaldıracak." Durgun Don, M.ŞOLOHOV. sf:88 

"Sen çar için dövüşüyorum diyorsun, ama çar dediğin kimdir senin? Yağmacının biridir, çariçe de o*pu işte; her ikisi de bizim sırtımıza yük bunların. Anlamıyor musun? Fabrika sahibi votkasını çekerken, askerler bitlerini ayıklar. Kârı fabrika sahibi alır, işçi yalınayak kalır. İşte bizim sistemimiz budur. Hizmet et onlara daha sen Kazak, hizmet et! Bir haç daha kazanırsın nişan diye, hem de iyi bir haç; mezarının başına dikilecek hâlis meşeden bir haç!" Durgun Don cilt:1, M. ŞOLOHOV, sf:400

Dolayısıyla...

Yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından olağanüstü zenginliğe sahip "Kazakistan'da neler oluyor?" diye soruluyor ya...  

Olan ortada... 

Demem o ki...

ŞOLOHOV'un,  15.yüzyıldan itibaren Don kıyısında yarı Rus, yarı Ukraynalı ama artık kendi kültürü olan Don Kazaklarının, 

"Ekim devriminde ve sonrasında yeni kurulan Sovyetler Birliği'nde iç savaş koşullarında yaşanan tarihsel olaylara" konu olan,

"Karşı safta olanlara yapay olarak yaratılmış bir düşmanlık besleyen KAZAKLAR, aslında değişen bir dünyanın içinde yaşadıklarının da ayrımında" olduklarının, dün olduğu gibi bugün de farkındalar...


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

4 yorum:

  1. Merhabalar.
    Enerji savaşı. Affedersiniz, "atlar tepişir, arada eşekler ezilir."
    Sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demem o ki Recep bey, zengin coğrafyaların fakir halkları. Yaşanan bu... Dolaysıyla ifadenizle şirketlerin savaşı. Esen ve mutlu kalınız.

      Sil
  2. Kitap alıntıları Kazakistan'ın bugünkü durumuna çok uymuş..Kazaklar,kendi benliğinde değil Rusların benliğinde yaşamayı seçtikleri için herhalde bugün bunlar başlarına geliyor olmalı..Ne güzel anlatmışsınız konuyu,son cümleniz daha anlamlı Tülay hocam emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Ertuğrul bey. Kazakistan çok zengin bir coğrafya üzerinde varlık gösteriyor. Yazımda bahsettiğim üzere tıpkı Latin Amerika'da yaşanılanlar gibi, zenginlik kaynakları bir şekilde Batılı şirketler eliyle Kazak halkının elinden alınıyor. Esen ve mutlu kalınız.

    YanıtlaSil