11 Eylül 2022 Pazar

Prens Andrev...


Sakarya savaşı sonrasında yakılan Eskişehir ve Polatlı köylerinin sorumlusu olan Yunan komutan, Prens Charles'in dedesi Prens Andrev. 

Kendi halinde  mütevazı(!) bir hayatıyla, kendini insanlığa adamış(!), önemli sorumluluklarda rol almış, "hayırlı"(!) bir insan olan  Kraliçe Elizabeth  öldü ya...   

Hah işte, o gün bugündür cenazenin Zincirlikuyu'ya defnedilmeyeceğini öğrendiğim andan itibaren

Valla kendime gelemedim. 

Ne bileyim... 

Hani bizim "İngiliz aşıkları" aklıma geldikçe,

Zincirlikuyu camii önündeki kalabalığı hayal bile edemiyorum... 

Dolayısıyla ben de özellikle rayban gözlüğümle cenazede olmayı düşünüyordum...

Yıkıldı hayallerim...

Nasıl yıkılmasın ki..

Sabah akşam televizyonlardan, son dakika haberlerinden tutun da, belgeseline kadar, kraliyet ailesinin yedi sülalesinin hayatı beynimize, beynimize  kazındı. 

Yav arkadaş.. kadının ay affedersiniz kraliçenin kayınpederi tee Anadolu'ya kadar gelip, Yunan ordusunun 2. Kolordu komutanı olarak,

Sivrihisar, Haymana ve Emirdağ'da yağmalamadık köy bırakmamış. Sivrihisar'ın Karkın, Polatlı'nın da Üzümbeyli ve Çekirdekler köyünü bizzat yakmış, bunlardan hiç bahseden yok! 

Dahası sanki Birleşik Krallığın tebaa'sıymışız gibi az kaldı ülkemde yas ilan edeceğiz!

Dolayısıyla...

"Tanrı Türk'ü korusun!" yerine,  

 "Tanrı kralı korusun" mu, diyeceğiz?




Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

4 yorum:

  1. Merhabalar Öğretmenim.
    Bu blog paylaşımınızla çok acı bir gerçeği okuyucuların dikkatine sunmuşsunuz. Ancak, bu gerçeği kaçımız biliyor ki? Tarihi gerçekleri milletimizden saklayan ve paylaşmayan sorumlular utansın!
    Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Ne Mutlu Türküm Diyene! Tanrı Türk'ü Korusun!
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep bey. İlginize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Hassasiyetinizi içtenlikle paylaşıyorum... En derin saygılarımla esen kalınız.

      Sil
  2. Merhabalar.
    Ben bu konu ile ilgili tekrar geldim. Arada sırada Hürriyet gazetesi alırız, okumak için değil; bulmacası için. Çünkü, eşim bulmacanın tiryakisi oldu. Sizin bu paylaşımınızdan sonra Cumartesi günkü Hürriyet gazetesinin sayfalarını çevirdiğimde ön sayfadan spor sayfasına kadar bu konu ele alınmış. Ne kadar haklı olduğunuzu da görmüş oldum. 73 yıllık eşi olan Philip'in yanına defnedileceğini okudum. Philip'in ise, İzmir'i yakan Yunan prens Andrea'nın oğlu olduğunu siz zaten yazınızda paylaşmışsınız. Ne yalan söyleyeyim. Ben de bu durumu sizin yazınızdan öğrendim. Ve bu durumu bilmeyen milletimizin de ölen kraliçe için iki gözü iki çeşme bir ağlamadıkları kalmış. İngiltere zaten ülkemizi ve milletimizi yok etmek, tarihten silmek için elinden geleni yapmış. Her ne kadar bunlar el gördiye dost gibi davransalar da düşmanlıkları hala devam etmektedir. Bunlar bizim ezeli ve ebedi düşmanlarımızdır ve öyle de kalacaklardır.

    Yazınızı kaç kişi okudu bilmiyorum, ancak yazılan yorum sayısına bakınca benden başka yazınızı okuyan olmamış.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Yeniden Merhaba Recep Bey,


    İngiltere'nin dünya üzerindeki hakimiyeti daha doğrusu sömürü düzeni ile eli kanlı bir geçmişe sahip.. Bunu ben demiyorum, bakın Charles Darwin'in notlarından örneklemeyle bu konuya açıklık getireceğim:

    İngilizlerin desteklediği general, "Pampalar denilen ve binlerce kilometreyi kapsayan bölgede Kızılderilileri yok ederek sığır tüccarlığına geniş araziler sağlarken, İngilizler de misyonerleri aracılığıyla uygarlık götürüyordu. Charles, daha sonra anlayacaktı ki, İngilizlerin uygarlık dediği; yöntemleri ve çıkarları ile barışık olma anlayışıdır. İngilizlerin uygarlıktan anladığı, yöntemlerine körü körüne itaatti..." Kökenini Arayan İnsan Darwin. Sf:150.
    Öte yandan, yazılarımı kaç kişinin okuduğunun bence önemi yok... Bugün ne yazık ki okumayan bir milletin bedelini ödüyoruz... Dolayısıyla önemli olan NİTELİK, sayı değil...Teşekkür eder, saygılar sunarım.

    YanıtlaSil