1 Temmuz 2010 Perşembe

Dikkat!.. Kitap Oku(mu)yoruz!

















"Asırlar önce yaşayıp ölen büyük bilim adamlarıyla tanışıp görüşme fırsatını sadece kitaplar verir." Descartes


Bir tatile daha girdik... Çocuklarımızı ve ailelerini tatlı bir telaş, çoktan sardı bile... Herkes kendince ve imkanları doğrultusunda tatil planı yapıyor. Hedef; bir yılın yorgunluğunu üzerlerinden atmak...

Ancak bu süre içerisinde beynimizin ve ufkumuzun gelişmesi yönünde vakit kaybetmeksizin, kitap okumaya zaman ayırmak gerektiğine önemle dikkat çekmek istiyorum. Zira çocuklarımızın dünyasını zenginleştirecek tek çözümün, kitap dünyasıyla iç içe olmaktan geçeceği bir gerçektir. Ve bu sayede de daha donanımlı olabilecekleri gibi, bunun keyfiyle birlikte, kendilerine bir ayrıcalık kazandırdığını fark edecek olmalarıdır.


Ne kadar harika bir duygu, değil mi?


O halde bu güzel duygulara sahip olabilmek için çocuklarımızın tek yapacağı şey; temin edebildikleri kitapları en kısa zamanda okumak olmalı...


Okumayı, insanın en doğal gereksinimleri olarak bildiğimiz zaruri ihtiyaçlar gibi kabul etmeliyiz. Zira nasıl yemeden-içmeden duramazsak, insanın okuması da işte öyle bir şeydir...


Peki hangi tür kitaplar okuyacağız diye tereddüte düşebilir miyiz derseniz, bunun mümkün olduğunu şimdiden belirteyim. Çünkü kitapların arasında "Ne okusam acaba?" sorusuyla karşı karşıya kalmamak işten bile değil... Bir defa seçeceklerimiz arasından öncelikli olarak, kimliğimizi, yaşantımızı veya insanlığı anlatan kitaplar olabilir.

Mesela tarihimizi, atalarımızı, kim olduğumuzu, kısaca geçmişimizi anlatan bir kitap seçebiliriz. Veyahut edebiyatımızı temsil eden yazarlarımızdan seçeceğimiz irili ufaklı eserler olabilir. Hem böylelikle işe kendi yazarlarımızı tanımakla başlamış oluruz diye düşünüyorum...

Ya da işe felsefi düşünceleri içeren kitaplarla başlayabiliriz. Keza, bunun yanında klasik eserleri de aklımızdan geçirebiliriz... Söz klasiklerden açılmışken bu konuda şöyle bir kanıya yer verilir: Klasikler insan hayatında üç kez okunmalıdır:

Gençlikte, olgunlukta ve ileri yaş dönemlerinde. Zira insanın her dönemde hayata bakışı farklı olacaktır... Olayları değerlendirirken içinde bulunduğu yaş dönemi de çok önemlidir...


Klasik kitapları okumaya başladığım vakit, her birinde sanki uzun bir yolculuğa çıkıyor gibi heyecanlanıp, ruhumda derin mutluluk hissettiğimi paylaşmak isterim... Galiba bu duyguyla birlikte kitap okumanın zevki ve tadı bambaşka oluyor...

Kısaca kitap, insanı apayrı dünyalara, hayâllere, düşüncelere götürüyor... Ruhumuzdaki sevgiyi, acıyı, kederi, mutluluğu algılayarak, tekrar tekrar yaşamamıza vesile olmaktadır...

Yani en azından ben kitabı böyle algılıyor ve seviyorum...

Gerçekten kitap harika bir dost... Ve kitaplarla buluşmanın şimdi tam zamanı...


Herkese iyi tatiller; ve bol kitaplı günler diliyorum :)



Sevgi ve saygılarımla!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder