"Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay haline!" Hümeze Sûresi, 1-2. Ayet
"Londra'nın ünlü Trafalgar Meydanı'nda toplanan binlerce savaş karşıtı gösteri düzenledi.
Sayıları binleri bulan protestocular, 'Savaşı durdur', 'Emperyalist savaşlara son', 'Filistin'e özgürlük', 'Caremon git', 'Afganistan'dan çık' yazılı döviz ve pankartlar taşıyor.
Çıkan olaylarda çok sayıda kişi gözaltına alındı." 8 Ekim 2011, Alpaslan DÜVEN/ LONDRA, (DHA)
"Arap ülkelerinde başlayan isyan hareketleri, Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Mısır lideri Hüsnü Mübarek ve Libya diktatörü Muammer Kaddafi’nin devrilmesine yol açmıştı. ABD Başkanı Barack Obama, bu ülkelerdeki isyanlara hep en güçlü desteği verirken, şimdi benzer bir protesto dalgası kendi yönetimine karşı başladı.
Hareket temelde Amerika’nın son ekonomik krizine, tehlikeli ve riskli politikalarıyla büyük oranda neden olan ve sonunda ise ABD hükümeti tarafından borçları ödenerek kurtarılan Wall Street banker ve “oyuncularına” karşı. Bu oyuncuların, devlet tarafından ‘kurtarıldıktan’ sonra bir süredir yeniden çok para kazanıp, milyarlarca dolar bonus dağıtmaya başlaması, buna karşın halkın ya evlerini kaybetmiş veya derin kredi borçları altında yüzmeye devam etmesi protestoya katılanların dile getirdiği en ciddi adaletsizlik vurgusu." 3 Ekim 2011
"Aylar önce duyurulan ve "paranın Washington'daki temsilciler üzerindeki hakimiyetinin sona ermesi" amacıyla gerçekleştirilen Wall Street işgali, 17 Eylül 2011, Cumartesi günü, yaklaşık 5000 eylemcinin katılımıyla başladı. Manhattan'ı "Amerika'nın Tahrir Meydanı"na dönüştürmeyi amaçlayan işgal eylemi Barcelona ve Tel Aviv'de olduğu gibi şiddetsiz eylem prensibiyle örgütlendi.
Wall Street İşgali lidersiz bir direniş hareketi, ilk olarak 13 Temmuz'da Adbusters dergisinde yayınlanan bir afişle duyurulan eyleme ülke çapında pek çok grup destek verdi. Eylemin resmi web sitesinde yapılan açıklamada "Ortak tek noktamız var o da nüfusun %1'lik kesiminin hırsını ve yozlaşmasını daha fazla tolere etmeyecek olan halkın %99'luk kesimi olmamız." denildi. Hacktivist Anonymous grubu da eylemde OccupyWallStreet pankartı ile yer alıyor. Grup ayrıca kısa bir çağrı videosu yayınlayarak hareketin Japonya, İsrail, Kanada ve Avrupa ülkelerine de yayılmasını sağladı." 25 Eylül 2011
Netice itibariyle olaylarda binlerce kişi göz altına alındı!!!
Demek ki neymiş?
"Nüfusun yüzde birlik kesimin hırsını ve yozlaşmasını daha fazla tolere etmeyecek olan yüzde doksan dokuzluk kesimi olmamız"mış!!!
Ben demiyorum valla, Amerikalılar söylüyor...
Kime söylüyor?
"Wall Street"e...
"Wall Street" kimleri temsi ediyor?
"Wall Street, ABD'de, New York kentinde, Manhattan'ın güneyinde, ülkenin önde gelen bazı finans kuruluşlarının toplandığı sokak.
Refah dönemlerinde ise kısa sürede zengin olmanın yolunu simgeler hale geldi.1929'da ABD menkul kıymetler piyasasının çökmesinden sonra da ekonomiyi altüst edecek kadar güçlenmiş olan vurguncuların kalesi olarak görülmeye başladı." Wikipedia
Demem o ki...
İngiltere, Amerika, Fransa, Yunanistan... Bütün buralar, tıpkı "Arap baharı" diye nitelendirilen bir halk ayaklanması ile karşı karşıya...
Yok aslında birbirinden farkları...
Zira hepsinin niyeti ve amacı ortaktır. Kan, gözyaşı, açlık ve sefaletle yoğrulmuş insanların evrensel çilesidir bugün dünyada yaşananlar...
Yani bir tarafta bir lokma ekmeğin peşinde çırpınan insanlar, diğer taraftan da insan gibi yaşamak isteyenler... Zira bilinen acı gerçek; gelir dağılımındaki adaletsizlik ve aradaki uçurumun çığ gibi büyümekte olması...
Bu sebepledir ki halklar, bu sosyal adaletsizliğin giderilmesini ve gelir dağılımının eşitlenmesini istiyorlar... Kimsenin kimseye (halk düzeyinde) de düşmanlık istediği falan yok aslında!!! Oysa savaş çığırtkanlığı yapanlar ve düşmanlık yaratanlar da yine bu "yüzde bir"lik kesimden ibaret!!!
İşte dünyada başlayan ve bizim de buna "BATI BAHARI" diye benzeteceğimiz isimden yola çıkarak kah "Arap baharı" olsun, kah "Batı baharı" olsun tek istekleri doymak bilmeyen açgözlü "para babaları"nın gerçeği bir an evvel görüp gidişata "dur" demeleridir!
Yine hazır yeri gelmişke biraz da "Magna Carta"dan da söz edelim istiyorum:
1215 yılında kabul edilmiş İngiliz belgesine denilen Magna Carta, bugünün anayasal düzenine kadar var olan tarihi süreçlerin en önemli yapı taşlarından biridir.
Kralın yetkilerini kısıtlayan ve "kanunlara uygun davranılmasını, hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılan" bu "sözleşme("Büyük Özgürlükler Sözleşmesi")"nin 39. maddesine göre (ki günümüz -evrensel- hukuk sisteminin temeli bununla atılmıştır);
"Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır"
"İnsan hakları" çığırtkanlıkları yaparak onun bunun başına çullanıp, bombalar yağdıran "yüzde bir"lik egemen güçler; ne yazık ki işlerine gelmediği takdirde kendi insanlarına dahi hiç tereddütsüz şiddet uygulayabiliyorlar...
İyi de hukuk tanımamazlık daha nereye kadar devam edebilir ki?!
Hem, 1200'lü yıllarda dahi, açıkça hüküm süren kralın yetkileri o şartlarda bile kısıtlanıyor iken...
21. yüzyılın maskelenmiş "yüzde bir"lik egemen gücü olan "krallık"ın zorbalığını ise, günümüzde ancak bu şekilde, yani kendi iç kamuoyunun baskısıyla ortaya çıkarmak mümkün olabilecektir!
Eee, n'oldu şimdi?
"Demokrasi" görünümünde yaşanılan "krallık", kendisini saklayamaz duruma düştü!!! Yani amiyane tabirle; "şapka düştü, kel göründü" artık.
Bir de evrensel anlatımla "yüzde bir"lik krallara; kıssadan hisse diyelim:
Bu defa çocuk değil, büyükler "kral çıplak!" diyor, haberiniz ola... :)
Sevgi ve saygılarımla!
"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
beğendim kalemine sağlık..
YanıtlaSil