17 Şubat 2012 Cuma

Bu Toprakları Koruyan da Süren de...














"... Aziz çiftçiler! Şimdiye kadar sizi anlayan, sizin büyük ruhunuzu takdir eden bu arkadaşınızın sizin için, sizin refahınız ve istikbaliniz için neler düşündüğünü, bundan sonra da İnşallah maddi semereleriyle öğrenmiş olacaksınız. . ."

"... Vatan en çok sizin emeğinize istinat ettiği halde en az bahtiyar ve mes'ut olan yine sizdiniz..."

"... Sizi ya harb olunca, ya hazinelerini doldurmak lâzım gelince hatırlarlardı..."

"... Hepinizin malûmudur ki, milletin ekseriyeti sizlersiniz ve yine malûmunuzdur ki, memleketimiz şu iki şeyin memleketidir biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok İyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. lyi çiftçi yetiştirdik: çünkü topraklarımız çoktur iyi asker yetiştirdik: çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyan hep sizlersiniz. Bundan sonra da daha iyi çiftçi ve daha İyi asker olacağız. Lâkin bundan sonra asker oluşumuz artık eskisi gibi başkalarının hırsı, şan ve şöhreti, keyfi için değil, yalnız ve yalnız bu aziz topraklarımızı muhafaza etmek içindir. .."

"... Çiftçilerimizin gayretiyle memleketimizin mahsuldar tarlaları birer mamure menbaı olacaktır." Atatürk, 18 Mart 1923 Tarsus'ta Çiftçilerle Konuşması



Türk milleti, yedi düvele karşı vermiş olduğu savaşı cephede henüz kazanmıştı.

Askeri alanda kazanılan savaşın yanında, ekonomi cephesinde de aynı azim ve kararlılığın gösterilmesini isteyen Atatürk, 17 Şubat 1923'te İzmir'de İktisat Kongresi'ni topladı.

Bu kongrenin asıl önemli noktası;

Atatürk, öncelikli olarak Türk halkının çıkarlarını her şeyin üzerinde görmesidir... Ki tarımda köylüden üretim beklerken, aynı zamanda onların sıkıntılarının anlaşılarak tespit edilmesinden yanaydı. Bu amaçla kongreye çağrılanlar, bizatihi Anadolu halkının ta kendisiydi...


" Atatürk, sık sık memleketi dolaşan bir liderdi. Çiftçi ile, işçi, sanatkar, esnaf ile konuşur; memleketin derdini arar bulur, meclise getirir, milletvekillerden, bakanlardan hesap sorardı.

İşte öyle yurt gezilerinden birinde Orta Anadolu'da tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşmıştır.

-Kolay gele, bereketli ola ağa.

-Allah razı olsun bey

-Hayrola ağa, öküzün teki ne oldu?

-Devlete borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik.

"Sağlık olsun ağa" diyerek konuşmasını kısa kesmiştir.

Çiftçinin adı Halil Ağa idi. Atatürk'ün yanındakiler İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Salih Bozok, Kılıç Ali, Hüsrev Gerede, Emir Subayı Resuhi Bey, daha birkaç yakını vardı. Yürüyorlardı. Atatürk düşünceli idi. Salih Bozok'u yanına çağırdı. Salih yarın sabah git,Halil Ağa'yı bul bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de.


Ertesi gün Salih Bozok Halil Ağa'yı bulmuş, Atatürk'ün yanına getirmiştir.

Atatürk ayağa kalkarak;

"Buyur Halil Ağa" deyip bir sandalye göstermiştir. Zamanın başbakanı İsmet İnönü de salonda bulunuyordu ve olanlardan habersizdi. Atatürk Halil Ağa'ya dönerek "Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha." demişti.


Halil Ağa, vergi borcunu, icrayı, satılan öküzünü tekrar anlattı. Atatürk kaşlarını çatarak, İsmet Paşa ve Şükrü Kaya'ya dönerek

"Arkadaşlar, biz İstiklâl Savaşı'nı Halil Ağa'nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Bu memlekette adaleti, vatandaşı böyle mi koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz."

Hali Ağa "Sen Atatürk Paşamsın galiba, beni bağışla, kusur ettim" diye yalvaracak oldu.

"Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın" diye Halil Ağa'yı ayakta uğurlamıştı.

Atatürk Türk köylüsünün borcu konusunda çok titiz davranmıştı." Atatürk'le Anılar, Figen BAHTOĞLU



Diyeceğim odur ki...


Kendisini halkına adamış ve her şeyin üstünde gördüğü Türk milletinin çıkarlarını gözeten Atatürk, İzmir İktisat Kongresi'ne halktan uzak kişi ve bürokrat çağırmamıştır!!!


Bilakis milletin efendisi olarak gördüğü köylü, çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi ile "Misak-ı İktisadî Esaslar" görüşülüp kabul edilmiştir.


Sevgi ve saygılarımla!


Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder