"Onlar başka milletlerin miskin yurttaşlarının bütün yaşamlarını iyi-kötü kavgası ve erdem üzerine laf yaparak geçirdiklerinden haberdardı; yalan konuşan ve bilgiçlik taslayan birçok kibirli insanın kendilerini erdemli olarak tanıtıp öteki ulusları barbar kalmakla suçladıklarından da haberdardı; ne zaman ki onların ahlâk anlayışlarını incelediler, o zaman aşağılık olanın aslında kimler olduğunu gördüler." Bilimler ve Sanatlar Üzerine Söylev, Jean Jacques Rousseau, sf:42
"Bir yazar, bir banka reklamında yer alıp, kitlesini kredi kartı kullanmaya, tüketime teşvik eder mi..
Taraf'ın sivri dilli televizyon eleştirmeni Telesiyej "kredi kartı reklamında oynayan yazar Elif Şafak"ı yerden yere vurdu. "Bir yazar, bir banka reklamında yer alıp, kitlesini kredi kartı kullanmaya, tüketime teşvik eder mi yavu?" 23 Mayıs 2012, Vatan
"Deniz Seki, uyuşturucu ticareti yapmaktan aldığı bu ceza Yargıtay’da onaylanırsa 3 yıl 7 ay daha hapiste yatacak" 23 Mayıs 2012, Vatan
Valla bunlara "sanatçı" diyorlar, "edebiyatçı" diyorlar...
Siz hiç gerçek bir sanatçının bu tür kirli işlerle uğraştığını duydunuz mu?
Ve gerçek anlamda bir edebiyatçının insanlara hayatı sorgulamaya teşvik etmek yerine, tüketime, halkın sorunlarından uzak bir yaşama sevk ettiğini gördünüz mü?
Tabii ki de hiç kuşkusuz,
Hayır!
Topluma örnek olacaklara bakar mısınız?
Birisi uyuşturucu ticareti yapmakla suçlanmış,
Ötekisi de toplumu tüketim çılgınlığına sürüklemenin reklamıyla meşgul...
Valla ne âlâ...
Birilerinin teşvikiyle ve arkalarına aldıkları "güç"le "ünlü" olan sözde "sanatçı"ların olacağı bu işte...
Toplumda belli başlı aşırılıklar ve kimi kötü alışkanlıkları gözden düşürme yerine onları erdem haline getirip ve insanlara da bu "erdem"leri taşımaya mecbur eden sistemin sözde sanatçılarıdır bunlar.
Yanılmıyorsam Türklüğe küfür ederek adından söz ettiren ve "yazarlığını kanıtlayan"lardan birisi de Elif Şafak.
Bu sözde sanatçılar, milletin ortak değerlerine sahip çıkmak yerine onları aşağılayıp, değersizleştirerek topluma yepyeni bir kimlik kazandırmayı kendilerine görev edinmişlerdir. Zira başka türlü onların oralarda barınmaları mümkün değil!!!
Bu vesileyle becerdikleri bu mükemmel (!) işe karşılık, kendilerinin oluşturdukları sınıfsal ayırım üzerinden halkdan kopuk yaşamayı da bir marifet, bir üstünlükmüş gibi sunmayı da ihmal etmiyorlar!
Apaçık etkilerinin hissedildiği ve bir toplumun aleni yozlaştırıldığını görerek yaşadığımız bu süreçte ne yazık ki, ahlaki bozulma dediğimiz namuslu yaşamın yerini vicdansızlığın, zalimliğin aldığını üzüntüyle görüyoruz...
Bir yanda sersefil, bir lokma ekmeğe muhtaç yaşayanlar...
Öte yandan, arsızca ve umarsızca yaşayanlar...
Demem o ki...
Gerçek anlamda sanatçı, işte bu çelişkiyi eleştirel üslûptaki sanatıyla halka sunarak hayatın mânasına dikkat çekmeyi başaran; ve mütevazı yaşamıyla halkın içinde olabilen kimselerdir... Çok uzağa gitmeden bunu hemencecik izninizle örneklendirelim;
Sazıyla, sözüyle, mütevazı yaşamıyla pekçok örnek sanatçımızdan bir tanesi,
Neşet ERTAŞ...
Sevgi ve saygılarımla!
"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)
Merhabalar,
YanıtlaSilBilim adamı da sanatçı da dünyayı değiştirmeye uğraşır. Bilim adamı, insanın doğayla olan nesnel ilişkilerinin dış dünyasını değiştirmeyi amaçlar. Sanatçı ise, insanın öteki insanlarla olan öznek ilişkilerinin iç dünyasını değiştirmeye çalışır.
Bu bağlamda gerçek sanatçılarla ilgili sergilediğiniz ve bizlerle paylaştığınız bu güzel bloğunuzdan dolayı sizi kutlarım.
Selam ve dualarımla.
NOT:Yorum ayarlarınızdan kelime doğrulama işlemini kaldırırsanız, yorumcu ziyaretçilerinize kolaylık sağlamış olursunuz.
Elif Şafağı reklamda ilk gördüğümde bende aynı düşünceleri kendime sordum ama cevap bulamadım..
YanıtlaSil