"Öğretmenden Aleviler'e hakaret!
Din öğretmeni "Alevilerin elinden yemek yenmez dedi" veliler isyan etti." 17 Nisan 2013
http://www.internethaber.com/ogretmenden-alevilere-hakaret-522215h.htm
Bu ve buna benzer söylemler ne yazık ki içimizdeki cahillere ait... Dış güçlerin direk yapamadığı bölünme ve ayrışmanın nifak tohumları içimizden atılıyor. Aynı toprağın, aynı inancın sahibi insanlarız, ama maalesef bu şekilde bilinçsizce konuşmaların sonunda kimlerin ekmeğine yağ sürdüğümüzün hiç farkında olamayacak kadar da cahiliz. Özellikle bu çirkin sözün sahibi din dersi öğretmeni olunca, işte orada biraz durup düşünmek gerekir...
Alevî kardeşlerimize "yakıştırılan" bu tür karalama ve iftiraların menşei hiç şüphe duyulmasın ki dış güçlerdir. Özellikle şu yaşadığımız süreçte, coğrafyamız patlamaya hazır bir bomba gibi iken, Anadolu'da Alevî-Sünnî çatışmasının zemini hazırlanıyor; ve her geçen gün Anadolu insanını birbirine düşürecek kışkırtmaların şeytanca plânları yapılıyor... Ki biz millet olarak bu kışkırtmalara hiç yabancı değiliz...
Tam da bu noktada konuya ilişkin, okuduğum kitaptan ve en yetkin bir isimden, Diyanet İşleri eski Başkanı Dr. Tayyar ALTIKULAÇ'ın bir anısından örnek vermek isterim:
"19-26 Ararlık 1978 tarihlerinde Kahramanmaraş'ta Sünni-Alevî çatışmasıyla tavan yapmış, pek çok insan bu çatışmada hayatını kaybetmiş (...)
Bu tarihlerde Erzurum'un Hasankale (Pasinler) ilçesinin bir köyünün muhtarından aldığım mektubu hiç unutamıyorum. Mektup sahibi benden köylerinde yapımına başlanan cami için yardım istiyordu ve beni köylerine davet ediyordu.
Mektuptaki bir cümle unutulur gibi değildi, gerçekten etkileyici ve düşündürücü idi: "Başkanım, köyümüze teşrif ettiğiniz zaman soframızda size ikram edeceğimiz eti, ilçedeki Sünnî kasaptan alacağımıza güvenebilirsiniz" diyordu.
"Alevî'nin kestiği yenmez" şeklindeki yanlış düşünceden kaynaklanan bu ifade, bir Türkiye gerçeğini ve ayıbını ortaya koyuyordu. Bu tür cahilane sözlerle öteden beri bu toplumda kaynaşmayı önlemeyi gerçekten başardığımız ve bölücülüğün ta kendisini yaptığımız anlaşılıyordu.
Mektuba verdiğim cevapta, köye geldiğim takdirde sofralarında ikram edecekleri eti, köyde kendileri tarafından kesilen hayvanın etinden olduğu takdirde yiyeceğimi, ilçeden getirecekleri eti yemeyeceğimi bildirmiştim." Dr. Tayyar ALTIKULAÇ, Zorlukları Aşarken cilt: 2, sf: 657-658
Bu tür aşağılayıcı ve cahilce söylemleri insafsızca sarfeden cahillere...
Akıl ve izan diyorum...
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
Merhabalar Tülay Öğretmenim.
YanıtlaSilAynı Allah'a, aynı Peygamber'e, aynı Kitab'a inanan;aynı kıbleye yönelen;sevinçte ve tasada aynı duyguları yaşayan insanların, birbirlerine soğuk durmaları ve hasmane düşünceler taşımaları söz konusu olamaz!
Bırakın Müslüman din kardeşi olarak birbirimizi incitmeyi, Adem kardeşi olarak diğer din mensuplarını bile kucaklayacak, yaratılanı Yaratan'dan ötürü hoş görebilecek erdemi gösterebilmeliyiz.
Bu öğretmen arkadaşımız ayıp etmiş. Onun bu hasmane davranışını cahilliğine saymakla birlikte ateşlediği tehlikeli fitilin hangi dinamit lokumlarını patlatacağını düşünememesi affedilebilir gibi değil.
Sözlerimi Hacı Bektaş-ı Veli'nin şu sözleri ile bitirmek istiyorum. "Yetmiş iki millete aynı nazarla bakmayan medresede müderris olsa da Hakk'a asidir."
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Bu beyin özürlü öğretmenimize allahtan akıl diliyorum. Dini tam öğrenemediği kesin. Bir kez daha fakülte okumasını tavsiye edeceğim ama eğitilebilir seviyede olduğundan öğrenebileceğini düşünmüyorum. Yazıklar olsun. Din ve millet düşmanları aslında bu zihniyetsizlerdir. Serkan ALPASLAN
YanıtlaSil