17 Ağustos 2013 Cumartesi

Diren Şort :)












"Bayram namazına, hastaneye, cenaze evine şortla gidilir mi?" Meral TAMER, Milliyet'te yazdığı bu yazısıyla  günlerdir konuşuluyor...

İnsanların harıl harıl kan ve gözyaşı döktüğü bir dünyada, ele alınan bu yazının içeriğini okuduğumda neler hissettiğimi buraya aktarmak çok zor...


"İnsanlar şaşırtıcı, hem de çok şaşırtıcıdırlar. Yakından tanıdığınız, bencil ve aptal sandığınız bir kişi günün birinde, öyle güzel bir şey yapar, öyle duyarlı, öyle derin bir söz söyler ki, afallayıp kalırsınız. Bunun tam tersi de olur ne yazık ki. Duyarlı ve zeki, sandıklarınız, aklın alamayacağı kötülükler  ya da aptallıklar yapabilirler. Hele tanımadıklarınızın dış görünüşlerine hiç, ama hiç aldanmamalı. Bir gün Taksim'de otobüs bekliyordum. Demin söylediğim gibi, insanlar bende hep merak uyandırdıkları için, duraktakilere dikkatle bakıyordum gene. Bir genç kadın fena halde sinirime dokundu. Aşırı süslüydü, rüküştü, kötü makyajlıydı. Bayağılık akıyordu her yanından. On beş santimlik topuklarının üstünde zor durabildiğini belli ederek, aptal aptal sırıtıyor, çevresini, özellikle beyleri çapkın gözlerle süzüyordu. Derken, yanımızdaki elektrik direğini onaran orta yaşlı bir işçi direğe dayandığı yüksek merdivenden düştü. Bizler polise haber verilmesi, bir ambulans gelmesi için telaşlanırken, son derece sevimsiz sandığım o genç kadın, süslü giysilerinin kirlenmesine hiç aldırmadan, çamurlu kaldırıma oturdu. İnleyen işçiyi kucağına alıp acı çeken çocuğunu avutan bir anne gibi, ona mırıl mırıl bir şeyler söyleyip durdu. Ambulans gelinceye kadar, yani bir hayli zaman, kucağından bırakmadı. yaralı işçiyi. Ben de başında dikildim, içimden hep özür dileyerek genç kadınla birlikte bekledim ambulansı.

O genç kadını  bir tek kez gördüğüm halde hiç unutamadım."Mîna URGAN, Bir Dinazorun Anıları sf:78-79


Demem o ki... Meral Hanım, 


"Her türlü aykırı davranışa ve değişik fikre açık olan ben" diye tanımladığınız kendinizi, bence biraz oturup tekrar tahlil ediniz.. Zira baksanıza, bayram namazına giden bir kimsenin kılığını kıyafetini sorgulayacak kadar kendinizi otorite görmüşsünüz ya... Ve yine,  "son dönemde en olmadık yerlerde her yaştan, çoğunluğu kadın, kısacık şortlu insanlara rastlıyorum." "tespit"lerinizle pek çok kimseye verip veriştirmişsiniz... Yani kendinizce münasip görmediğiniz için eleştirmişsiniz... Demek ki "her türlü aykırı davranışa ve değişik fikre açık" değilmişsiniz, bu bir.

"Yerine göre çeşitli boylarda şortları, her yaştan kendine yakıştırarak giyenleri keyifle seyrederim." demekle, sanki podyuma çıkmış mankenlere not veren bir modacı gibi "yakışan" "yakışmayan" ayırımına girerek, insanların neyi nerede giyeceğine ahkâm kesmişsiniz ya, tebrikler.. Bundan böyle sizin "tavsiye"leriniz doğrultusunda sanıyorum ki şort giyen insanlar, kendilerine çeki düzen verirler herhalde, bu iki. 

"Tabii" siz de şort giymesini "sever"mişsiniz (yazınızda öyle diyorsunuz), ama "yerine göre"ymiş sanırım, nasıl yani? O vakit birisi de çıkar der ki; "ben bayanların öyle şort mort giymesini hiç doğru bulmuyorum..."  Hani, ne demişti bir "hoca", hamile hanımların dışarıya çıkmasını "terbiyesizlik" olarak nitelendirmişti ya... O bakımdan, sizin de öyle çıplak bacaklarla gezmenize bakarsınız birileri tıpkı sizin bakış açınızla "uygun görmeyebilir" ve  birden "terbiyesiz" falan olabilirsiniz, haberiniz ola... bu üç.


İnsanları şekli olarak ele almayı ne zaman bırakacaksınız... Mîna URGAN'ın da dediği gibi, gün gelir bu  yazdıklarınızdan utanabilirsiniz, bu da dört!!!


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

1 yorum:

  1. Merhabalar Tülay Kardeşim.

    Milliyet Gazetesi'nin kadın köşe yazarı Meral hanımla ilgili bloğunuzu okudum. Köşe yazarlarının makalelerini kaleme alırken çok dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü, ülkemiz çok zengin ve farklı kültürleri barış, kardeşlik ve hoşgörü içinde yaşayan ve yaşatan bir ülke.

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil