20 Aralık 2014 Cumartesi

Bir Sen Eksiktin...




"Neo-barbarlık

CIA’nın işkence raporu, "demokrasi ve insan hakları" havariliği yapan ABD’nin ırkçı yüzünü bir kez daha deşifre etti. Altı bin sayfadan 528’i yayımlanan rapordaki kan donduran yöntemler, Washington’un onlarca ülkede kurduğu kiralık hapishanelerde barbarlıkta sınır tanımadığını gösteriyor. BM "sorumlular hesap versin" derken sivil toplum örgütleri, "Açıklananlar sadece buzdağının görünen kısmı" tespitinde bulundu."  Yenişafak, 11 Aralık 2014



Bu bir itiraf... Zira bu yöndeki haberler zaten çarşaf çarşaf basında yer aldı... Üstelik tüm bu işkencelerin  o utanç resimleriyle birlikte..

Dolayısıyla  hani, "Tüm insanların doğuştan hür ve eşit olduğu hakikati üzerine bina edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, 10 Aralık 1948 tarihinde, ilan edilen ve her yıl bu günde sözde "İnsan Hakları ve Demokrasi" adına bol bol nutuklar atılıp, oraya buraya "özgürlük" getiriliyor ya...




















Eyy, dünyanın jandarmalığına soyunan Amerika! 

Ve 

Eyy.. demokrasi ve insan hakları "savunucu"su Avrupa!

N'oldu?!.. 

Bu hazırlanan rapora ne diyorsunuz?


Hani öyle komisyonlar kurup, komiserlerle, gözlemcilerle oraya buraya parmak sallayarak bizlere "insanlık" dersi vermeye kalkanları ve o sayfa sayfa raporları bırak, kendi hazırladığın o utanç rapora cevap ver!

Zira, sizi ne tarih, ne de insanlık affetmeyecek!!!

Öte yandan...

"KKTC Meclisi’nde kürsüye çıktı ‘Türk askeri tecavüzcü’...

KKTC’de Milletvekili Doğuş Derya, Meclis genel kurulundaki konuşmasında, sadece Türk tarafının değil, Rumların, Ermenilerin de kayıplar yaşadığını ve tecavüzlere maruz kaldığını" söylemiş. Dolayısıyla milletin vekili sandığımız kişi, bu güruhların korosuna katılmış, iyi mi?!

Vay be.. Ne inciler saçmış...

Hem de  tarihe "Kanlı Noel" diye geçen o katliamın yıldönümü arefesinde söylüyor bu sözde vekil...

Ne diyor:

"Ama kaybeden yalnızca biz olmadık. Bu ülkede bizden başka yaşayan insanlar da var Kıbrıslı Rumlar, Maruniler, Ermeniler de var ve bu insanlar da en az bizim kadar kayıp yaşadılar.  Bu insanlar evlerinden kovuldular, mülklerinden oldular, tecavüze uğradılar. Kilise ilk kez 74 yılında kürtajı serbest bıraktı. O kadar çok Kıbrıslı Rum kadın vardı ki tecavüze uğrayan." 


Görünen o ki, Vekil Hanım ve şürekası KKTC'nin değil, emperyalistlerin vekili... 

Hanım hanım... geçtim CİA raporunu.. 

Sen önce, öldürülenlerin  Türk olması münasebetiyle, insan hakları denildiğinde mangalda kül bırakmayan ve dünya kamuoyunca yeterince önemsenmeyen 21 Aralık'ta başlayan olaylarla,  24 Aralık  1963'te Lefkoşa'nın Kumsal semtinde Binbaşı İlhan'ın evinin banyo küvetinde ölü olarak bulunan eşi Mürüvet İlhan ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan'dan bahset! 

Sonra 23-25 Aralık tarihleri arasında, Rum-Yunan askerlerinin, savunmasız Türk halkına karşı, tarihe kara leke olarak geçmiş bulunan, insanlığa yakışmayacak şekilde işlediği cinâyetlerin hesabını sor! Sor ki, tarih önünde sorumluluğunu yerine getirmiş ol! Sonra da o süslü sözlerle mensubu olduğun ve Türk askerinin sağladığı "BARIŞ HAREKATI" sayesinde ekmeğini yediğin devletinin askerine ahlâksızca attığın iftiralarına karşın asıl özürü, Yunan'dan, Rum'dan iste... 



Hani diyorsun ya, 

"Federal tezden bakmak karşısındakinin hakikatiyle, acısıyla yüzleşmek demek. Belki utanmayı hatırlamak, vicdanımız olduğunu hatırlamak demektir.  Özür dilemenin de insanlık erdemi olduğunu geçmişi bakarak değil aynı zamanda geleceği kurma iradesini gösterme sorumluluğumuz olduğunu da görmek demektir…" İşte sen önce tarihe geçmiş bu acılarla yüzleş..

Dahası, Irakta'ki savunmasız masum insanlara yapılan tecavüzleri anlat, anlat ki yüzün kızarsın... Ha haberin mi yok?

Sen ne iş yaparsın oralarda! 

Al sana tecavüz....




Sahi.. bir de sana arka çıkan bir güruh takımı daha olmuş..  

"Meclis Genel Kurulu ziyaretçiler bölümüne oturan grup "Susmayacağız haykıracağız" pankartı açarak ağızlarını siyah bantla bağladı.  Oturum başkanının salonun boşaltılması istemesi üzerine “Derya Doğuş yalnız değilsin” sloganları atıldı."




Sorum çok net olarak o güruha;

CİA'nın hazırladığı o resmî rapordaki,  o korkunç işkencelere ve tecavüzlere sesiniz niye çıkmıyor? Dahası bölge kan içinde.. Niye duymaz, görmez oldunuz? Susmayın, bağırın...

En önemlisi de...

Türk Askerine ve  Türkiye'ye atıp tutan bir takım zevatla bir olup, ne hikmetse olmamış gibi davranılan kanlı hadiselerin tarihteki adıyla;

"Kanlı NOEL" katliamına neden sessiz kalıyorsunuz?



MEHMETÇİĞE dil uzatmayı bırakın da, 

CONİ'nin, EOKA'NIN, YORGO'nun tecavüzlerine bakın...

Bir sözüm de KKTC Başbakanı Özkan YORGANCIOĞLU'na:




"KKTC Başbakanı Özkan YORGANCIOĞLU da Derya’ya yönelik saldırıları kınadı.

Kıbrıs Manşet’in haberine göre Yorgancıoğlu, Meclis’te “savaşların acıları” konulu açıklamasında 1970’lere atıf yaptığını ve bu konunun bazı çevreler tarafından çok istismar edildiğini, Derya’nın haksız bir şekilde ve yakışıksız saldırılara maruz kaldığını söyledi. Başbakan Yorgancıoğlu, Derya’ya yönelik saldırıları kınadı ve milletvekillerin söyledikleri sözlerin bu kadar istismar edilmesinin doğru olmadığını kaydetti."

İftiralarla kendi askekerine dil uzattıran Başbakan Özkan YORGANCIOĞLU... bak gör ki, her şeyi açıkça ıspatlanan CİA raporuna rağmen, kendi askerlerine sahip çıkarak, onlara kol kanat geren bir ülke başkanı var.. Üstelik dünyaya meydan okurcasına tüm yapılan vahşetin ve ahlâksızlıkların üzerini örterek, diyor ki:












"CIA'da çalışanları, "ülkenin saygı göstermesi gereken vatanseverler" olarak tanımlayan Bush, Senato raporuyla bu kişilerin itibarlarının zedelenmemesi gerektiğine vurgu yaptı." 

Neymiş?

"vatansever"miş!

Kime diyor?



Ahlâksızca işlenen suçların sahipleri  TECAVÜZCÜLERE

Senden beklenen ise;

Sadece ve sadece doğrulara sahip çıkman...

Yazıklar olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


NOT: Bir kadın ve üç tane çocuğa, 3 Rum'un 33 el ateş ettiği,
 10 aylık bebeğin kendi vücudunu siper etmek isteyen annesinin altında kalarak boğularak öldüğü gün olan , 21 Aralık 1963'te Kıbrıs'ta başlayan ve 10 gün kadar süren,
"Kanlı NOEL" olarak anılan günün yarın 51. yıldönümü... 

Dünya kamuoyuna,  KKTC Başbakanı Özkan YORGANCIOĞLU'na, Milletvekili Doğuş DERYA'ya ve onun şürekasına duyurulur... 

SUSMAYIN!!!  T.G.


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder