28 Haziran 2017 Çarşamba

Bayramlık...


Diyarbakır’ın Sur ilçesinde düzenlenen bayramlaşma programına katılan Halkların Demokratik Partisi  Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay,

"Türkiye halklarının birlikte yaşamı için, demokrasisi için, halkların kurtuluşu için yeni bir demokrasi sürecini başlatmamız gerekiyor." diyor.

Ya arkadaş, siz değil misiniz, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne kastedecek eylemlere tetikçilik yapan!

Siz değil misiniz, mazlum halkları birbirleriyle savaştıran emperyalist güçlerle işbirliği içine giren?  Dolayısıyla da onların maşası olan tedhiş örgütlerine yardım ve yataklık yapan?

O sebeple  bu arkadaşlar yine bayramlık ağızlarıyla döktürmüşler...

Hani benim anladığım bayram, insanın en mutlu ve içinin coştuğu en güzel zamanlardır. Dolayısıyla da insanların birbirleriyle her zamankinden daha fazla birlikteliği yaşamasıdır...

Hal böyleyken birileri sözde milleti kucaklayacaklarından filan dem vururken asıl,  hayatı boyunca duyduklarına biat etmiş, düşünme kabiliyetini hiç kazanamamış bey'in'lere bölücülüğün âlâsını yapıyor, açtıkları bayramlık ağızlarıyla.

Mesela arkadaşlar sıkça ne diyor:

"Halklar"...

Vay arkadaş... ağzını açan, "Türkiye halkları" diyor! 

İyi de sen, bu tanımlama ile et tırnak olmuş Türk halkını en baştan bölüyorsun zaten. Hem de "halklar" diyerek dinsel ve mezhepsel temelde bir ayrılmaya zorlayarak. Zira bu "halkların" içerisinde alevi, sünni, hıristiyan, ateist... yok mu?

Var!..

Pekii bu "halkların" içerisinde Türkmen, Kürt, Çerkez, Arap.. yok mu?

Hiç şüphesiz...

Hal böyle olunca sen ne yapmış oluyorsun? Etnik ve mezhepsel temelde birbirleriyle sorunları olmayan bir ulusu, bir bir zorla ayırıyorsun! 

Ve de diyorsun ki,

"Türkiye halklarının 90 yıllık tarihiyle yüzleşmesine ihtiyaç vardır. Halkların taleplerine kulak vermemiz gerekiyor." 

Ya.. Allah aşkına! "90 yıllık tarihiyle yüzleşmek"  ne demek? Bu 90 yıl zarfında bölgede sizin deyiminizle halklar birbirini boğazlarken, senin o beğenmediğin, burun kıvırdığın, ama bunun yanında bu Cumhuriyetin okullarında okuyup  kaymağını yediğin güzel ülkemin üzerine çıkarak bugünlere kadar geldin! Yetmedi ekmeğini yediğin ülkenin bölünmesi için el alemle (düşmanlarla) işbirliği içine girdin...

Şimdi de kalkmış, "halkların taleplerine kulak vermemiz gerekiyor" diyorsun, öyle mi? 

O halk sana kulak tıkamış, haberin yok!..

Zira ne yaptıysanız yine de bu halkı birbirine düşüremediniz...


Demem o ki...

Aynı ülkede yaşayan, aynı uyruğa sahip olan insan topluluğuna denen halk, zaten çeşitli toplumsal kesimleri içeren bir tanımlamadır. Dolayısıyla,  aynı soydan gelmeyen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak farklı kültürlere sahip, farklı yaşam biçimleri olan ve sınırları ayrılmış insan topluluklarıdır halklar.  

E o zaman da bölücülük yapmak isteyenlere, "ırk" kelimesini kullanmadan ırkçılık yapanların özenle seçtiği isabetli bir tanımlamadır, "halklar" kelimesi.

Ve...

Biz "halklar" değiliz, 

Halk'ız!



Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

3 yorum:

  1. daha başka nasıl anlatılabilirdi ki? elinize sağlık Tülay hocam..

    YanıtlaSil
  2. Bu nasil güzel bir ifade sekli olmus ellerinize saglik.

    Benim mantigim sunu anlamiyor. Devlet icinde devlet kurma cabasida niye ? Amacimiz bu toprak üzerinde özgrce ve rahatca yasayip birlik olmak degilmi ? Neden o zaman partiler ve yandaslari yada milletler olarak ayrıliyoruz. Biz tek milletiz. Türkiye toprak sınırları icinde yasayan herkes Türk ve tek vatanimizda burası. Bölünmeye neden cabaliyor bu insanlar ?

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil