* Hollywood yıldızı Kevin Costner, Türk Hava Yolları reklam filminde oynadı.
* Ve bu reklam filminin çekimlerini de "Danimarka’dan, görüntü yönetmeni Kasper Tuxen’in kameranın başında olduğu ve İsveç’ten, yönetmen Fredik Callingaard" yönetti.
* Kevin Costner'a Atatürk rolü teklif edildi.
* 48'inci Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkçe yerine İngilizce söylemeyi üstün gören, "Every Way That I can" adlı şarkısıyla Sertab EREENER Türkiye'yi temsil etti.
Ve nihayet...
* Dün Milli takımımızın başına yabancı bir kişinin getirildiğini öğrendik...
Demek ki...
Bizim dünya markası "THY" var ama, bunu reklam yapacak bir "YEŞİLÇAM" oyuncumuz yokmuş,
Bizim "Altın Portakal" gibi bir film festivalimiz var ama, reklam filmini yönetecek kadar bir yönetmenimiz yokmuş,
Bizim köklü ve de zengin bir dilimiz var ama, kendi halkından kopuk, onun değerlerini küçümseyen olmuşuz.
Bizim koskocaman, milyon dolarlık milli formaya sahip bir millî takımımız var ama, bu takımı yönetecek kabiliyette bir teknik adamımız yokmuş.
Dolayısıyla...
Millî ne demekmiş!..
Vallahi bu onur kırıcı olayları göz önünde bulundurarak...
Bizim -her alanda köklü geleneğe ve birikime sahip 80 milyon- için milli demek ne yazık ki, "yabancı hayranlığı" demek oluyormuş...
Vaktiyle zengin bir köy ağası şehirde hamama gitmiş. Yıkanmış... Kurulanmış... Giyinmek için bohçasına el attığı zaman bir de bakmış ki silahlığından başka her şeyi çalınmış. Başlamış hamamcılardan hesap sormaya. Hamamcılar ağanın şantaj yaptığını, yoksa çalınan çarpılan bir şey olmadığını ileri sürmüşler. Bunun üzerine o da silahlığını çıplak beline geçirerek ortaya çıkmış ve şöyle haykırmış:
"Görenler Allah için söylesin, Ben buraya bu kılıkta gelebilir miydim?"
Atatürk'ün dil üzerine anlattığı bu öyküsüne (tarafımca "kabiliyetsiz"i de ekleyerek) ilave ettiği cümleyle sözümüzü bitirelim:
"Ağanın hamama çıplak gelmediğine herkesin aklı yattı ama, Türk’ün yurdundan dilsiz, "kabiliyetsiz" çıkmadığına hâlâ akıl erdiremeyen gafiller vardır."
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
Ee olacağı buydu.. :( Millilik demek "yerli malı kullanmak" demektir..Bir yandan "yerli malı" kullanılması önerilirken,öte yandan "yabancı hayranlığı"nın içine dalıp kaybolmak çok onur kırıcı bir durum..Bu ülkenin çocukları,bu durumda ne düşünür ve neye özenir dersiniz? Yabancılara,yabancı hayranlığına..Büyükler yapar da küçükler neden yapmasın ki? :( Bu aynen dediğiniz gibi ülkemizin "Millilik" anlayışı,""Yabancı Hayranlığı"na dönmüş gibi.. kolay gelsin..
YanıtlaSilBu hastalık (YABANCI HAYRANLIĞI) Osmanlı'dan bize en büyük bir "miras" olarak ne yazık ki kaldı. Dolayısıyla sizin de dediğiniz gibi, çocuklarımızın kendilerine duyacakları temel özgüven, en baştan bu şekilde kırılıyor... Teşekkür ederim. Saygılar...
YanıtlaSilMerhaba canım blog kesif etkinliğinde gördüm hemen geldim banada beklerim :)
YanıtlaSilMerhaba. Kesif etkinligime katildiginiz için cok tesekkür ederim. Deryaninsporgunlugu olarak takipteydim delikizinbohcs olarak da takibe aldim 😊
YanıtlaSilBlog keşif etkinliğinden geliyorum.Tabiki sizi takibe aldım.
YanıtlaSilBanada beklerim.
Sevgiler