Hayatını cepheden cepheye koşturarak geçiren, milleti için canı pahasına çalışan ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün ve silah arkadaşlarının, sonsuz minnet ve şükran duygularımızla ruhları şad, mekanları cennet olsun...
28 Eylül 1922-11 Kasım 1922
BÜTÜN Türkiye günlerdir durup durup coşuyor, bayram ediyordu.
Bir İstanbullu anı defterine şöyle yazdı:
"Hastalık, parasızlık, acı, düşmanlık, gelecek kaygısı, her şey, her şey unutuldu. Her yer çılgınca sevinen mutlu insanlarla dolu. Sevinçten kucaklaşıp kucaklaşıp ağlaşıyoruz. Her yanda bayraklar. Milli Mücadele karşıtı beş hocayı üniversiteden kovdurmayı başaran öğrencilerin sevinci artarak sürüyor"
Asya, Ortadoğu ve Afrika'daki bütün Müslüman topluluklar da, bu mucize zaferi coşkuyla kutlamaktaydı. Hiçbiri bağımsız değildi. Hepsi sömürgeydi, işgal ya da denetim altındaydı, esirdi, geriydi. Dünya bu talihsiz insancıkların sevinç ve gurur dolu çığlık-larıyla inliyordu:
"Yaşasın Türkiyeeee!"
Türkler emperyalizmi yenmişti. Bir ilkti bu. Tarihin çok önemli bir dönemeci yaşanıyordu- Türk ordusu Anadolu'yu temizlemiş, Çanakkale'yi sarmış, İstanbul kapılarına dayanmıştı.
Kanlı oyunun son aşaması başlamıştı.
Türkiye 1918'de yenilip teslim olduğu zaman hepsi yıkılmıştı. Türkler bile başa çıkamadığına göre 'bu beyaz efendileri' kimse yenemez diye düşünmüşlerdi. Ümitsizliğin dibine çöktükleri anda 'Türklerin İngilizlere ve ortaklarına isyan ettikleri' gibi inanılması zor haberler gelmeye başlamıştı.
"Neee?"
İşgale, parçalanmaya, paylaştırılmaya, sömürülmeye karşı çıkmıştı Türkler...
"Acaba doğru mu?"
Son haçlı saldırısına direniyorlardı...
"Direniyorlar ha!"
İngilizlerin ortaklarını, paralı askerlerini, kiralık katillerini art arda yeniyorlardı...
"Yarabbi bu bir rüya ise ne olur uyandırma!"
Bu olağanüstü mücadeleyi dört yıl boyunca, Türklerin kazanmasıiçin dua ede ede, içleri titreyerek izlemişlerdi. Ezilen, sömürülen, hor görülen İslam dünyası için bu bir onur sorunuydu. Sonunda büyük haber gelmişti: Müslüman Türkler bütün beyaz efendileri, adamları, yamakları, uşakları, beslemeleri, soytarıları, alkışçıları ve çığırtkanlarıyla birlikte yenmişti!
Milyonlarca yanık, kavruk ses göğe yükseldi:
"Elhamdülillaaaaah!"
Malezya'dan Nijerya'ya kadar Asya ve Afrika'daki bütün Müslüman topluluklar sevinçle dalgalandı. Birçok şehir M. Kemal Paşa'nın resimleriyle donatıldı, Gazze'de ve Nablus'ta pencerelere Türk bayraklarıasıldı.
İngilizler Nehru ile öteki Hint liderlerini hapsetmişlerdi. Liderler kaldıkları koğuşları Türk zaferi şerefine çiçekli dallarla süs-lediler.
Bu olay Müslüman olmayan sömürgelerde de bağımsızlık ve özgürlük ümidini yeş erte çekti.
Tarihin akışı değişiyordu.
Tunus'un Kairouan şehrinde yaşayan Bouhdiba Efendi haberi alır almaz şükür secdesine kapandıktan sonra duaya durdu:
"Bize de Mustafa Kemal Paşa gibi bir serdar, Türk ordusu gibi bir ordu nasip et ey yüce Allahım."
Turgut ÖZAKMAN, CUMHURİYET Türk Mucizesi, sf:15-16
Bugün 26 Ağustos 2018
Büyük Önderimiz ve ebedi Başkomutanımız ATATÜRK'ümüzün komutasındaki TÜRK ordusu, 26 Ağustos 1922 tarihinde Türk Kurtuluş Savaşı esnasında taarruza geçerek Yunan kuvvetlerine karşı genel bir saldırı başlattı. Dolayısıyla, Türk ordusu, 26 Ağustos gecesi Ahır Dağları üzerinde yer alan Yunanların geceleri savunmadığı Ballıkaya mevkiisine ilerledi ve buradan sızarak Yunan hatlarının gerisine vardı
Ve...
Sabaha kadar süren intikalin ardından Kocatepe'de yerini alan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün komutasındaki Türk ordusunun, işgalci Yunan birliklerine karşı başlattığı Büyük Taarruz'un 96. yıl dönümü Yüce Türk ulusuna kutlu ve mutlu olsun!
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
Çok güzel bir yazı olmuş Tülay hocam,emeğinize sağlık..30 Ağustos zafer bayramınız kutlu olsun..🙂
YanıtlaSilGüzel olan Başkomutanımız Atatürk ve Büyük Türk milleti... Teveccühünüze çok teşekkür ederim. Saygılarımla Ertuğrul Bey.
YanıtlaSilAtam bugün geldiğimiz noktada yüzüne nasıl bakarım bilemiyorum. Bıraktığın eseri koruma konusunda senin kadar azimli olamadık biz. Oysa sen büyük zafere yürümüştün 30 Ağustosta, biz ne yapıyoruz biliyor musun 26 Ağustosu anmıyoruz bile, Malazgirtteyiz Atam biz. 1299 dan önceki ve 1923 ten sonraki tarihimizi görmezden gelmekle meşgulüz. Biz takıldık kaldık hasta adamda. Ben ne olursa olsun Atam, yetiştirdiğim evladımda seni yaşatmaya devam edeceğim. Bizde bir ebeveyn babalarımız vardır dede dediğimiz, bir de Atamız vardır dede diye çocuklarımıza öğrettiğimiz. Büyük zaferimiz kutlu olsun.
YanıtlaSilMerhabalar... Öncelikle ilginize çok teşekkür ederim. Malazgirt Zaferi de bizim tarihimiz ve gururumuz. Zira Büyük Selçuklu Devleti'nin 2. Sultanı TÜRK Hükümdarı Alparslan'da bizim ecdadımız. Dolayısıyla tarihimiz şan ve şerefle dolu.. Ancak emperyalistlerin yeniden üzerimize çullandığı bu karanlık dönemde hassasiyetinize katılıyorum.Zira Başkomutanımız ATATÜRK'ün komutasındaki Büyük TAARRUZ'u kaybetseydik, hiç şüphesiz ki MALAZGİRT'i hatırlayan bile olmayacaktı... Saygılarımla.
SilKesinlikle haklisiniz. Zaten Malazgirt zaferimiz de 1071 de Osman Beyin henuz devlet kurmadigi, Turk devleti olarak kazandigimiz zaferdir. Ancak takdir edersiniz ki gunumuzdeki etki, tum Turk devletlerinin Türkiye Cumhuriyeti dahil onemsizlestirilmesidir. Bu etki bir tepki yaratmaktadir. Cunku biz Turkler devlet gelenegine sahip milletlerden biriyiz. Hepsi birbirinden degerli devletler kurduk. Allah bize bir daha baska devlet kurdurmasin. Elbette bundan onceki devlet de bizim devletimiz, ama ondan oncekilerde bizim. Geriye degil ileri bakmaliyoz. Tarih sayfasinda yerini alan devletlerimizi sadece saygiyla anip onumuze bakmaliyiz.
YanıtlaSilTürkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır! Hassasiyetinize çok teşekkür ederim...
YanıtlaSil