Blog yazarlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blog yazarlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2016 Pazartesi

Kısa Kısa...



22 Ocak 2016 günü, buz gibi bir havada  şeker çocuklarıma karnelerini verdim, ardından ver elini tatil...

Bu yıl Millî Eğitim Bakanlığı'nın aldığı bir kararla öğrenciler için, ödevsiz bir tatilin yerini, sorumluluğun aldığını düşünüyorum... Zira kendi adıma sevgili çocuklarımın ruhu ve aklı, hiç şüphe yok ki kitap okumak, bir ödev değil, bilinçli olmanın gereği olan bir sorumluluk olarak algıladıkları kanaatindeyim.



Dolayısıyla.. benim tatlı şekerlerin, kitap okumak konusunda bilinçli oldukları gibi, çevrelerinde olup biten her şeyi sorgulayarak anlama gayreti içinde olduklarından da hiç şüphe duymuyorum.


Onlara sonsuz sevgilerimle...



Ayrıca...

"Ne Mutlu Türküm Diyene!" Blog yazarı Sayın Mehmet Bilgehan MERKİ'nin yıllık blog değerlendirmesiyle ilgili olacak. Zira Mehmet Bey, nazik ve kararlı bir şekilde okuma tutkusunu etrafıyla paylaşmayı heyecanla sürdürüyor. Dolayısıyla  bu bağlamda ben de nasibimi almışım...

Mehmet Bey'e buradan saygılarımla birlikte teşekkürlerimi sunarım.

Öte yandan, "yorumlar" konusunda benim de söyleyeceğim birkaç cümlem var:

 Malum yaptığım yorumlar sebebiyle ödüllendirildim. :)

Evet.. blog yazarı olarak yazılarımızın okunması ve de ardından yorum yapılması gerçekten bizleri çok sevindirip heyecanlandırdığı bir gerçektir. Mehmet Bey'in de bahsettiği gibi yazılarımıza hep olumlu yönde eleştiriler beklemek haksızlık olur. Zaten bu da işin doğasına  aykırıdır. Zira asıl olan olaylara eleştirel gözle bakmaktır. Dolayısıyla bu anlamda yapılan eleştiriler kişilik haklarına zarar vermeden yapılmalıdır. O sebeple sayfama çok sayıda -yayınlamaktan utanç duyduğum- HAKARETLER oluyor.. Bu kişilere söylemek istediğim, hakaretten uzak her türlü eleştiriye açık olduğumdur...

Saygılarımla duyurulur...

Öte yandan...

Orhan PAMUK'un "Kara Kitap" adlı romanıyla birlikte, onu Türkçe yazmayı bilmemekle  eleştiren dil devriminin yılmaz savunucusu Tahsin YÜCEL, konu üzerinde yazmış olduğu bir makalesinde;

"Kötü bir yazar iyi bir romancı olabilir mi? İlk bakışta olmazmış gibi geliyor insana. Ama bunca yıldır Orhan Pamuk’un yapıtlarını göklere çıkaran ünlü eleştirmenlerimize..." diyerek sürdürdükten sonra,

"Peki, bunca baskı yapan, bunca eleştirmeni hayran bırakan bu kitapta tutarlı sayılabilecek hiçbir şey yok mudur?" diyeceksiniz. Olmaz olur mu? Örneğin iki yarım tümcesi vardır ki, kurgusuyla da, içeriğiyle de gerçekten doğru görünür: "Ne tuhaf okurlarsınız siz, ne tuhaf ülke burası?" (s.128)

Hürriyet Gösteri – Kasım 1990 – Sayı:120 sf:45-46-47-48

Ve...



Albert CAMUS'nün hemen hemen bütün romanlarını Türkçe'ye kazandıran yazar, çevirmen ve Türk Edebiyatı'nın önemi bir şahsiyeti olan Tahsin YÜCEL'i kaybettik.. 


Ruhu şad olsun...





Sevgi ve saygılarımla!




"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

11 Ocak 2014 Cumartesi

Hoş Bir Sürpriz...





Haftayı eğlenceli kapattık...

Eğitimci olarak öğrencilerime ve velilerime ısrarla okumanın önemi üzerinde durarak bu konuda bilinçlendirmeye gayret ederim. Ki, bu anlamda teşvik edici bir dizi önlemleri uygulamayı da ihmal etmemeye özenle dikkat ediyorum.

Hâl böyleyken.. Blog izleyicisi olduğum ve izleyicim olan, kendilerini bu vesileyle ismen tanıdığım bir takipçimin sayfasına, en çok yorum yapanlar arasında, ilk üçe girmişim.. Bu nedenle blog yazarı tarafından kitapla ödüllendirildiğimi öğrendim.. Ne kadar güzel... Okurken, yazarken ve de yorum yaparken "ödüllenmek"...

Her neyse... Blog yazarı Mehmet Bey'in "ödül" olarak tarafıma postaladığı -kitap- hediye sınıfıma ulaştı.. Çocuklarımla konuşuyorum...

Çocuklar kitap okumanın önemini biliyoruz değil mi?

- Eveeet...

- Kitap okumanız karşılığında ödül aldığınız oluyor değil mi?

- Eveeet...

:))

- Ne kadar güzel...

- Bakın şimdi.. Aynı şekilde ben de sizin gibi ödüllendirildim...

"Bu kitap, çok okuduğum ve okuduğum yazılar üzerinde yorum yaptığım için bana gönderildi... Hani geçen dersimizde ne konuşmuştuk.. İnternet, oyun oynamadan ziyade bize dünyada olup biten olayları bilgilendiren,  gazeteleri ve çeşitli makaleleri okuma imkanı da sunar... Ben de bu imkanı kullanan okuyucu yazar olarak, bu şekilde sürpriz bir ödüllendirmeyle sizlerin önünde buluştum..."

Sevgili miniciklerimin ağızları kulaklarına varan bir neşeyle, tatlı tatlı beni dinlemeye çoktan koyuldular bile... Eminim ki, bu an'ı hiç unutmayacaklar ve kitap okumanın derin keyfini ileride yaşamak üzere bilinçlerine  kazıdılar..

Posta zarfı üzerinde bulunan telefon numarasına, Mehmet Bey'e, anında ulaşarak hep birlikte nezaketlerinden dolayı kendilerine teşekkürümü ilettiğime tanık olan sevgili öğrencilerim, bu anlamlı olayı hiç şüphe yok ki ailelerine de taşıyarak, okumanın ayrıcalığını yaşayacaklardır...

Bu hoş sürprize neden olan Avukat Sayın  Mehmet Bilgehan MERKİ'ye, öğrencilerime dolayısıyla eğitime "konu" geçen  bu davranışlarından dolayı ayrıca teşekkür ederiz..

Mehmet Bey'in bana gönderdiği ve seçmiş olduğu kitabın konusuna şöyle bir baktım...



"Ölmek, varolmuş olmak ve artık olmamaktır"diyen José SARAMAGO'nun "Çatıdaki Pencer" kitabı..

En kısa zamanda bu kitabı bitirmeyi plânlıyorum...

Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)