Otuz Yıl Savaşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Otuz Yıl Savaşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2014 Cuma

Tedhiş Örgütleri Savaşıyor, Ülkemiz Karışıyor












Etnik Kökenci ve Mezhepçi Tedhiş Örgütleri Savaşıyor...

Türk Ordusuna ve Atatürk Cumhuriyeti'ne dil uzatan Barzani,  Amerika'dan yardım bekliyormuş,

Emperyal güçlerin ekmeğine yağ süren... Vekil  Pervin BULDAN, "Kobani düşerse Ankara da düşer" tehditinde bulunuyor.. 

Yıllardır Mehmetçiğe saldıran, Türk ordusuna alçakça pusu kurarak Mehmetçiği şehit eden, ay yıldızlı bayrağımızı yakan, Atatürk heykellerini yakıp yıkan PKK Tedhiş Örgütü de Türk Askerinden yardım bekliyor... 

Amerika dillendiriyor:

Bu savaş, "30 yıl sürer"..

Dolayısıyla mezhep savaşları bölgeye yerleşsin isteniyor...

Hani Hıristiyanların meşhur "otuz yıl savaşları" vardı ya..

Hani bundan 400 yıl önce kanlı boğazlaşmayla neticelenen mezhep savaşları..

"Otuz Yıl Savaşı,  1618 ile 1648 yılları arasında yapılan ve Avrupa devletlerinin çoğunun katıldığı savaşlar dizisidir.   Temelinde, bir Protestan-Katolik mücadelesi olsa da, savaşan devletlerin çoğu dinsel değil siyasi amaçlar için savaşmıştır."

İşte şimdi aynı senaryo bizlere biçimlendiriliyor..

Modern Atatürk Cumhuriyeti'nin ırk ayrımına ve mezhepsel ayrılıklara geçit vermeyen laiklik ilkesiyle korunan ulus bütünlüğü...

Hani biz, bu ırkçı ve mezhepçi Arap  bataklığına bulaşmadan, huzur ve güven içerisindeydik ya..


Şu anda  ne yaptığını bilmeyen şaşkınların ilk hedef olarak, Atatürk heykellerini yakıp-yıkması da ondandır..

Ondandır bayrağımızın ve yedi düvele baş kaldırarak İslâm âleminin  tek şerefli savaşını kazanan Kurucu Önderimiz ATATÜRK'ün  heykellerinin yakılıp yıkılması...

Ondandır Laik Cumhuriyet okullarının yakılarak aydınlığın ve bilimin yok edilmeye çalışılması... 

Ve...

"Biz bu Cumhuriyeti -Kürt-Türk- beraber kurduk", "Neyi paylaşamıyoruz?" diye haykıran  Kürt kardeşlerimizle Türkleri birbirinden ayırmaya çalışmaktır tek istekleri...

N'oldu?!..

Hani sen Türkiye Cumhuriyeti Devletine baş kaldırıyordun?

Hani "senin devletin" diyordun?

Şimdi başın sıkıştı... 

Koşuyorsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve taş attığın Mehmetçiğe..

Dolayısıyla...

Lübnan Hizbullah’ın kurucusu Fadlullah 2005’te:

 "Bak oğlum...  laik Türk Ordusu’yla uğraşmasınlar. Bu topraklar bir günde cehenneme döner. Bu cehennem için tek şans var, Türk Ordusu’nun Gölgesi." demişti

Benim de diyeceğim...

Milliyetçilik YURTSEVERLİKTİR! YURTSEVERLİK de aynı toprakları paylaşan halkların ortak paydalar üzerinde buluşarak, millî  menfaatlerini koruyup kollamasıdır...

Dolayısıyla bu minvalde;  vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü tehdit ve tehlike altında...

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S)

5 Ekim 2012 Cuma

Bu da Müslümanların "Otuz Yıl Savaşı" mı..?





Avrupa tarihinde önemli yer tutan savaşlar olmuştur.

Yüz Yıl Savaşları, Çifte Gül Savaşları, ve Otuz Yıl Savaşı.


Bu savaşların içerisinde  "Otuz Yıl Savaşı"nın ayrı bir önemi vardır. 

Zira bugün Müslüman coğrafyası üzerinde çıkarılmak istenen savaşa benzettiğim, Otuz Yıl Savaşı'ndaki gerekçe gibi...

Neydi o sözde gerekçe?  

"Otuz Yıl Savaşı,  1618 ile 1648 yılları arasında yapılan ve Avrupa devletlerinin çoğunun katıldığı savaşlar dizisidir.   Temelinde, bir Protestan-Katolik mücadelesi olsa da, savaşan devletlerin çoğu dinsel değil siyasi amaçlar için savaşmıştır."


Tıpkı şu anda bölgemiz ve Arap Yarımadası'nda kurgulanarak hayata geçirilmek istenen gerçekte olduğu üzere, "mezhep" çatışması üzerinden bölge devletlerinin birbirleriyle savaştırılması "isteği" gibi... 

Oysa tarih bir kez daha gösteriyor ki  düzenlenmek istenen bu alçakça oyunun perde arkasında dün, "Otuz Yıl Savaşı"nda olduğu gibi bugün de bölgemiz coğrafyasında çıkarılmak istenen mezhepçilik çatışmalarının arkasında yatan asıl gerçek, siyasi ve ekonomik nedenlerdir. 


Yani durum ne kadar da "mezhep" kışkırtıcılığı kılıfıyla sarmalansa da bilinen gerçek; bu bir enerji, su ve güç meselesidir.


Pekii... Allah korusun şu anda emperyalist güçlerce özellikle de bölgemizde ateşlenmek istenen, olası bir savaşta,

Tarihteki Otuz Yıl Savaşı'nın bir benzerinin İslam dünyasında uygulanması kimleri güçlendirecektir?

Kimler neler kazanacaktır?

Kimler neler kaybedecek?

En önemlisi de belki yüz binleri katlayarak milyonlara ulaşacak ölümler müslümanlar olmayacak mı?

Bu defa haçlı güçlerin kanı dahi akmadan, tıpkı Otuz Yıl Savaşı'ndaki (Protestan-Katolik) mezhep savaşları gibi, bugün de  (Alevi-Sünni) mezhep çatışması bahanesiyle müslümanı müslümana boğazlatmayacaklar mı?


Sahi; hazır Avrupa'nın tarihindeki savaşlarından bahsetmişken ufak bir hatırlatmayla tarih bilgilerimizi tekrar gözden geçirelim:

"Otuz Yıl Savaşı

Otuz yıl savaşı Almanya ve müttefiki olan ispanya ile Fransa ve müttefikleri (İsveç, Danimarka) arasında yapılmıştır. Bu savaş tamamen mezhep çekişmesinden kaynaklanmıştır. Almanya'da hemen hemen bağımsız yaşayan, ama sözde Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu içinde bulunan pek çok hükümdar Protestanlığı kabul etmişti. Bunlarla Katolikler arasında büyük bir savaş çıktı.  

Savaşın Sonuçları: 

Savaşlarda ve savaşla beraber gelen kıtlık ve salgın hastalıklarda yüzbinlerce insan öldü. Burada, savaşan devletlerin kiraladığı paralı askerlerin yaptığı yağmanın yol açtığı yıkımın büyük rolü vardır. 

30 Yıl Savaşı, Avrupa’nın gördüğü son büyük din savaşıdır. Habsburglara karşı Protestanları destekleyen Katolik Fransa örneğinde olduğu gibi artık devletlerin çıkarları, dinsel bağlılıklarının önüne geçmiştir. Bu açıdan Vestfalya ile modern diplomasi ve uluslararası ilişkiler esaslarının temelleri atılmıştır.


Artık Avrupa, kendi yasalarına göre davranan, kendi ekonomik ve siyasal çıkarlarını izleyen, istediği tarafta yer alan, ittifaklar kuran ve bozan modern bağımsız devletlerden oluşacaktır. Günümüz devletlerarası sistem Vestfalya ile kurulmuştur." Vikipedi


Diyeceğim o ki...


Batı dünyası bu yapay sorunları  yüz yıllar öncesinden aşmış...

Şimdi ise geçmişten aldıkları yüz yıllık acı deneyimlerinin dersini  

Bugün aynı senaryolarla müslümanların üzerinden yararlanarak geçirme gayretlerindeler. 

On yıllardır Batılı emperyalist güçlerin zulmü ve işgali altında, kan ve gözyaşı döken Arap Yarımadası ve bölge halkı, 

Şimdi de aynı güçlerin ortaya attığı yüz yıllar öncesinin  mantığıyla... 

Mezhep kavgasıyla, 


Kardeş kanı akıtmaya zorlanıyor!


Sevgi ve saygılarımla!


Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)