halay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
halay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Aralık 2017 Cuma

Halay Firarda!



Sorgulamadan yapılan şeydir halay. Zira halay başı, halayı yönlendiren kişidir; ve eline mendili alır,  "tey tey..." gibi çeşitli nidalarla halay takımını peşinden sürükler. Dolayısıyla halay başı ne yaparsa geridekiler de bilinçsizce onu takip ederler.

Hal böyleyken,

Vallahi güler misin, ağlar mısın bilemedim...Bizim folklor ekibi  yurt dışına çıkmak için önce dernek, sonra halk oyunları ekibi filan kurmuşlar. Ondan sonra  "tey tey.." diyerek, mendil sallayarak haydaaa kaçış yapmışlar! Hani Hababam Sınıfı halay çekerek maça gitmesinde olduğu gibi, sanırsınız film izliyoruz.


Öte yandan yine  halay başı da ABD'li kadın asker, takmış koluna emperyalistlerin maşası PPK'yı halay çeke çeke sözde özgürlüğe gidiyorlar.

Hani...

"Halay başı kim çeker
Bir edalı kız çeker
O kız yolu şaşır(t)mış"

İnşallah akıl başa gelir.


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

23 Şubat 2017 Perşembe

Ohh!.. Mis gibi...


"TUİK’ten yapılan son açıklamaya göre ülke genelinde mutlu olanların oranı önceki yıla göre 5.7 puan arttı. Türkiye’nin yüzde 61.3’ü mutlu olduğunu belitti." 23 Şubat 2017

Vallahi doğru... 

Günün 24 saatini dolu dolu mutlulukla(!)  geçiriyoruz...

"Antalya'da özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde,çekilen görüntülerden ilkinde, ameliyat önlüklü hemşire ve hasta bakıcılar yoğun bakım ünitesinde önce halay çekiyor, ardından göbek atıyor." 22 Şubat 2017



Dolayısıyla ülkemdeki -çoğunlukla- televizyon kanallarında olduğu gibi, hayatın her alanında  7/24 oynak havalar çalıp, oynamak, göbek atmak...

Hal böyle olunca da, nedense aklıma  Fatih ERKOÇ'un parçası geliyor:

"bir acayip bekleyiş
sanki dakikalar yok yıllar geçiyor
beynimin aynasında
örümcekler bağlanmış hücrelerime

oynatmaya az kaldı doktorum nerde"



Valla mutluluktan...

Haydi eller havaya... 


Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

23 Mart 2013 Cumartesi

KARDEŞLİK mi, AYRIŞMA mı?
















"Şaka gibi"ydi. Zira "kardeşiz" deniliyor, ortada kardeşin, hatta et tırnak olan birlikteliğin ortak paydası olan; anayasal hakla belirlenmiş ve kanla yazılmış ve de kazanılmış anamızın ak sütü gibi helal birlikteliğimizin  sembolü, Türk bayrağı yoktu! Dahası kardeşliği bir arada tutan "ulus" kavramı yerlerde süründü.. Bunun yerine emperyalizmin elini  ovuşturarak beklediği tuzak söylemlere kucak açıldı...


"Bugün Nevroz. Ben bir Laz'ım. Aynı dili konuşmamıza gerek yok birbirimizi anlamak için" diyen Koyuncu, şarkılarını alanı dolduran yüz binlerce kişiyle birlikte söyledi."

Öte yandan bir başka  "sanatçı" Cevdet Bağca’nın "Dünyada var olan bütün diller gibi Kürtçe dili de çok önemli ve kıymetli dilinize sahip çıkın" sözleri üzerine kitle hep bir ağızdan "Zimanê me rûmeta me ye" sloganını attı. Ahmet Kaya’nın "Kadınlar Dağlara" şarkısının söylemesi üzerine alanda bulunan  kadınlar parmakları ile zafer işaretini gösterdi."

Dahası bir televizyon kanalında bu sözde kardeşliği konuşan sunucu bile sevinçten, mutluluktan başı döndü... Öyle ki kendini tutamayıp stüdyoda halay bile çekti...

N'aparsınız... Türk olmak böyle bir şey işte...

Zira toplu halde gelen şehit haberlerini kamuoyuna duyuran bir başka televizyon kanalı sunucusu olayın üzüntüsüyle toplumun acısını yaşayıp paylşacağına, umarsızca bir yandan "şehit" dedi, öte yandan şarkı söyleyecek kadar küstahlaşıp, pervasızlaştı...

Öyle valla...


Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin bir mensubu, vatandaşı olarak, bu yaşananlara hayretle, ibretle ve tedirginlikle bakıyorum...

Ne âlâ... birisi ben Laz'ım diyor, ötekisi Kürt'üm diyor, bir başkası bir başka etnik kökenini ortaya atıyor. Her kafaden bir ses... Topla toplayabildiğini...

Onlar bu "ırkçı söylemleri" ağızlarına alıp insanları "coşturma" kışkırtma, ayrıştırma peşine düşerken "ırkçı" olmuyor da, anayasal hakkı olan vatandaşlık bağını birlik beraberliğimiz için, TÜRK'üm  diyen insanlarımız anında "ırkçı, faşist, rezil" ilan edilip, "suçlu" konumuna düşürülüyor ya...

Pes!..

O halde...

Mehmet Akif Ersoy neden İstiklal Marşı'nı yazmış, sormak gerekir?

Yoksa bir süre sonra millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy da "ırkçı" mı ilan edilecek?

Çanakkale Savaşı neden yedi düvele karşı yapıldı, sormak gerekir?

Yoksa bir süre sonra Çanakkale savaşına da işgale gelen düşman askerlerine "katliam" yapılmış mı, denilecek?

Madem öyleydi de... Kurtuluş Savaşı'nı niye yaptık?

Yoksa İstiklal Savaşı'mız da, Yunalılara yapılmış, "katliam" mıymış?

Emperyalist güçler, ülkemizi işgal ettiğinde kardeşlik mitingleriyle, halaylarla onları bağrımıza niye basmamışız ki?

O vakit, "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" ne anlama geliyor?

Milli kahramanlarımız, Şerife Bacılar, Nene Hatunlar, İpsiz Recepler, Şahin Beyler, İmam Aliler... Niye, kim için  canlarını feda ettiler ki?

Yoksa onlar da -kundaktaki bebeleriyle- "ırkçılık" falan mı yapmışlar?

Sahi; dün Sevr'i yazanlar, bugün neyin peşindeler dersiniz?

Yoksa Kürt vatandaşlarımızı, Laz vatandaşlarımızı çok seviyorlar; onların iyiliği ve refahı için haçlılarla işbirliği içinde el ele verip "kardeşlik" mitingleri ile ülkemizi, Irak, Libya, Suriye'de olduğu gibi  kan ve gözyaşı gölüne çevirme peşindeler mi?

Elimiz yüreğimizde...


"Kardeşlik", "barış", "özgürlük", "demokrasi"  adı altında vatandaşlarımızı ayrıştırma gayretleri tüm hızıyla devam ediyor...

Tarih sayfaları bu tür kışkırtma ve isyanlara dolu dopdolu...

O sebeple...

Hangi etnik köken ve mezhepten olursa olsun, ayrım gözetmeksizin;

Türkiye Cumhuriyeti'ni Kuran Türkiye Halkına Türk Milleti Denir!


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)