13 Mart 2009 Cuma

"En Son Ne Zaman Aşık Oldunuz?"











"Hayal gücü bilgiden daha önemlidir." Albert Einstein
*
****
*
Bir televizyon programına konuk olan ABD Dışişleri Bakanı Hıllary Clinton, sorulara cevap vererek anlatımlarda bulundu. Bu programı daha sonra internet üzerinden kısmen izledim. Zira orada benim ilgimi çeken ve doğal olarak ilgilendiğim kısım bir üniversite gencinin, bakan hanıma yönelttiği soruyla ilgiliydi. İşte ondan sonra büyük bir üzüntüyle toplumumuzun nasıl beynininin boşaltılmak istendiğini, tüm çıplaklıkla gözler önüne serildiğini anladım.
*
*****
*
Evet, büyük bir özenle ve heyecanla "En son ne zaman aşık oldunuz?" devamında "En son ne zaman basit bir hayat yaşadınız?" gibi ard arda sorulan muheteşem (!) soruları, neresinden ele almak gerekir diye düşünüyorum. Karşısında dünyanın düzenini yeniden şekillendirmeye çalışan ve yine dünyanın bir çok yerinde savaşlara sebebiyet veren, çoğu yerde savaşın içerisinde bizzat yer alan, bir devletin önemli bir bakanı duruyor; ama bakınız sorulan soru; "En son ne zaman aşık oldunuz?" Vallahi bu soruya alkış tutulur diyebilirim. Bir defa karşısında duran kişi ciddi anlamda bir devlet adamı. Hadi bunu da yok sayalım; soruyu soran bir üniversite öğrencisi, karşısındaki kişinin durumu bu soruyu taşıyamaz. İşin ahlâki boyutu ayrıca tartışılır. Bu durumda geldiğimiz nokta ve ülkemizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın ciddi anlamdaki konuk ve konusuyla ilgili ne kadar alâkalı olduğu ortaya çıkıyor. İnanılır gibi değil! Oysa soru sormak ve sorgulamak, her düşünen ve aklını kullanan insanın göstergesidir. Hele öğretim gören ve bilim içerisinde yer almaya çalışan çocuklarımızı bu şekilde görmek; içler acısı diye düşünüyorum. Ama eminim ki bu örnek bütünü teşkil etmiyordur.
*
*****
*
Bölge coğrafyası kan gölü! Dünya bir krizin eşiğinde! Ülkemiz ise tehlikeli ve sıkıntılı bir süreci yaşamakta. İşte tam bu sırada, tüm bu gelişmelerin muhatabı olan bakan hanımefendi, yine kritik görüşmelerin teması esnasında ülkemizin gençleriyle birarada, söyleşide bulunuyor. Ama bakınız sorulan soru gerçekten "İşte bu!.." dedirtecek boyutta!
*
*****
*
Programcıların bir sorusuna da değinmeden edemiyeceğim; İşte Doğu halklarını tek bir kimlikte görenler olduğu ve halen "uçan halılarla" seyahat edildiğini düşünenler var, mealinde sorular. Bir defa Doğu halkları, aşağılanarak ve küçümsenerek bir sepette toplanıp algılandığı yönünde tespitte bulunmak, kendi ülke halkımıza yönelik yapılan en büyük saygısızlıktır. Tabii bizler, Doğu halkları içerisinde yer almaktayız. Ancak kendimizi ezik durumda görerek aşağılık kompleksi içerisinde olmak, kişilerin sorunlarıdır. Zira Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu kompleksin içerisinde değildir! Bu bir. İkincisi, bu anlamda anlayış ve zihniyetlere mahkum edilerek yaşatanları ise, bir zahmet eğilip bükülmeden, hanımefendiye sormak gerekiyordu; "Burada ne kadar payınız var?" diye! Onlar değil midir ki, bu coğrafyanın içerisinde kargaşa yaratıp, ardından Doğu halklarını sömürüp köleleştirenler? Bu durumda ne beklemek gerekiyor, dersiniz? "demokrasi", "özgürlük" getiriyoruz diye, işgal ettikleri toprakları kan gölüne çevirenler kimlerdir acaba? Milyonlarca insanları öldürüp, çocukları katledenler bizler miyiz? Bütün dünyanın gözleri önünde bombalanan Batı'lı ülkeler mi? Bu vahşeti yapanlar Doğu'lu insanlar mı? Ha, demek ki olayın kaynağını iyi okumak ve iyi anlamak gerekiyor!
*
*****
*
Şimdi karşınızda bütün bu sıkıntıların muhatabı gördüğümüz, bir ülkenin dışişleri bakanına, asıl sorulması gereken önemli ve hayati soruları bir kenara bırakıp; magazin içerikli ve neredeyse aşağılık kompleksleriyle ezilmiş bir ruh haliyle yapılan söyleşiden kim ne anladı? Onu bir türlü anlayamadım!
*
*****
*
Geride sadece tertemiz ve sorunsuz bir dünyada yaşıyormuşuz gibi bir hayal alemiyle, konumuz sadece hanımefendinin özel hayatını anlamak ve onların aslında ne kadar da "insani" duyguları olduğunu cümle aleme anlatmak gibi bir gayretin içerisinde olduğumuzu, büyük bir şaşkınlıkla millet olarak, izledik. Ne diyelim; demek ki içinde bulunduğumuz tarihi süreç, öyle anladığımız gibi endişe verici olaylara sahne olmuyormuş! ABD Dışişleri Bakanı Hıllary Clinton'da, Türkiye'yi turistik amaçla ve magazinsel boyutuyla gezmeye gelmiş. Haydi hayırlısı olsun! Sevgi ve saygılarımla!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder