Atatürk, 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere İslâm'ın yüceliğini şöyle açıklamıştır:
"Ey millet, Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, cilt 2, sf: 93
Miladî 20 Nisan 571; Peygamberimiz Hz. Muhammed'in doğum günü.
23 Nisan 1920; Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı.
Anlayacağımız; nisan ayı, bizim için mutlu günlerin yaşandığı zaman dilimidir. Zira manevi hayatımızın yegane önderi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'i ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü bu ay içinde yoğun olarak sevgi ve özlemle anıyoruz...
Değinmek istediğim önemli bir nokta -erdemli davranış- üzerinde izninizle durmak isterim:
" Peygamber efendimiz kendisine Mekkeli müşriklerin "Bizimle uğraşma biz sana makam verelim, mal mülk verelim, Mekke’nin en güzel kadınlarını verelim, Sen eminsin, işlerimizde sana danışalım", talebine (...) Allah'ın Resulü açık bir şekilde o tarihi cevabını vermiştir:
'Ayı bir elime, güneşi diğer elime verseniz ben bu davadan geri dönmem' ".16.04.2011, Behiç KILIÇ
"Almanya, tüm Osmanlı toprakları üzerinde buyurgan olabilmek amacıyla, Osmanlı generallerine ve aydınlarına sandık sandık altınlar dağıtarak Müslümanları cepheye sürüyordu.
Mustafa Kemal Alman Rüşvetini reddediyor
Mustafa Kemal bile, Birinci Dünya Savaşı anılarında, kendisine sandıkla Alman altını rüşvet gönderildiğini anlatırken şöyle diyordu:
Yıldırım Ordusu Komutanlığına atanıp İstanbul'dan Halep'e hareket edeceğim günün gecesi idi. (...) Bir genç Alman subayı, Akaretler'deki 76 numaralı evime geldi, ufak ve zarif sandıklar içinde, Falkenhayn tarafından bana bazı şeyler getirdiğini söyledi. (...)
-Bunlar nedir? dedim.
Alman subayı dedi ki:
-İstanbul'dan ayrılıyorsunuz, size Mareşal Falken-hayn tarafından bir mikter altın gönderilmiştir.
(...) Tercümanlık eden Türk subayına dedim ki:
-Bu sandıklar bana yanlış geldi. Ordunun Levazım Reisine gönderilmek lazımdı; benim için fazla külfettir.
Subay sözlerimi Alman subayına nakletti.
Alman derhal:
-Efendim o da başka, dedi.
(...)
O halde verdiğiniz altınları size iade edeceğiz. Aldığınıza dair siz bir belge veriniz. (...) Kolayca tahmin etmek mümkündür ki Mareşal Falkenhayn beni, belki benden başka birçoklarına böyle sandıklarla altın vererek iğfal etmek yolunda idi." Cengiz ÖZAKINCI, Türkiye'nin Siyasi İntiharı Yeni-Osmanlı Tuzağı sf:225/228
Menfaat karşılığı para almak, toplumların felaketi anlamına gelmektedir. Ve yine birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını temelden yok eden, güven duygusunu zedeleyen alçaklık olarak görülen davranışlardan biridir. Gerçek anlamda İslamiyeti kavrayan müminler bu davranışları asla kabul etmez!
"Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin." Bakara Sûresi, 188. Ayet
Demem o ki... Kendi menfatlerini bir kenara bırakarak milletinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutmak, yüce dinimizin temel esası olmakla birlikte vicdan sahibi herkesin de davranışı olmalıdır!
Bu vesileyle, Ulusal Egemenlik Bayramımız Aziz Türk Milletine kutlu ve mutlu olsun...
Sevgi ve saygılarımla!
"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder