"İstanbul Yönetiminin pekçok sorunu vardı. Maliyesi iflas halinde, ekonomisi ölü, halkı hayat pahalılığı altında ezikti. Yoksulluk ahlakı ve sağlığı kemirip durmaktaydı. Göçmenler cami avlularında, yangın kalıntılarında, yarı aç yaşıyorlardı. Yoksulluk yüzünden bilinen Müslüman fahişe sayısı 774'e çıkmıştı. Hükümet işgalcilerin şamar oğlanı gibiydi.
Saray, hükümet, memurlar, aydınlar, bilim adamları çalışsalar, tartışsalar, araştırsalar, belki bu sorunların bir bölümüne çare bulunabilirdi.
Ama anlaşılan şu idi ki Osmanlı erkekleri için Müslüman kadınların nasıl giyinmesi gerektiği konusu her konudan daha önemliydi. Sırf bu konuyla ilgilenmek üzere bir cemiyet kuruldu. Amacı Müslüman kadınlar için hem din kurallarına, hem de zamanın zevkine uygun bir giyim modeli belirlemekti.
Padişah emriyle Şerriye ve Maarif Nezaretleri de konuyla ilgilendirildi. Yetkililer, görevliler, ilgililer, uzmanlar, danışmanlar, devletin tarihten silineceği güne kadar sık sık toplanacak, bu konuyu tartışacak, görüşmeler gazetelere yansıyacaktı.
Y. Kadri, F. Rıfkı ve Yahya Kemal akşam yemeği için buluşmuşlardı. Sohbet ederlerken hükümetin kadın giyimi konusundaki bu rüküş girişiminden söz açıldı, İslâm gibi evrensel bir dini, giyim-kuşama indirgeyen bu çapsız yaklaşımı üçü de yadırgamıştı. Y. Kadri, "Bizanslılar da son günlerini buna benzer konuları tartışarak geçirmişlerdi" dedi.
Yahya Kemal iç geçirdi:
"Bir imparatorluğun batması trajik bir olaydır. Ama bu tartışmalar, Osmanlının batışını Mınakyan Efendi'nin melodaramlarına çeviriyor." Turgut ÖZAKMAN, Şu Çılgın Türkler sf: 565-566
"Lisede etek referandumu
Yaklaşık 16 milyon 400 bin öğrenci 15 Eylül’de dersbaşı yapmaya hazırlanırken, İTÜ Geliştirme Vakfı Özel Ekrem Elginkan Lisesi yönetimi, son yıllarda sıkça gündeme gelen kız öğrencilerin kıyafeti konusunda tartışmalı bir karara imza attı." Hürriyet
Bilimsel düşünme, insani değerlerin kazanılması , zihinsel gelişim, üretken ve sorgulayan beyinler...
Bu önemli unsurları bıraktık,
Etek "giyilsin mi?", "giyilmesin mi?" peşine düştük...
Demek ki... eğitimde matematik şampiyonu olan Finlandiya, teknolojide dünya rehberi sayılan Japonya, Amerika, Fransa, İsviçre.. ve bilimsel eğitimin önderleri sayılan ülkelerin öğrencileri, bu anlamda "olumsuz" etkileniyorlar'mış, öyle mi?
Onun için olsa gerek ki.. onlar düşünüyor, üretiyor.. Biz de onların icat ettiklerini kullanıyor, onların buluşlarından yararlanıyor ve istifade ediyoruz...
Hâl böyleyken.. Arap Yarımadasında ve İslam toplumlarında ahlâk, bilim yerlerde sürünüyor, ölüm gözyaşı kol geziyor...
Dolayısıyla..
Etek giyen ülkeler uzaya...
Kadınları kapatan"Müslüman" ülkeler de, bilim ve teknolojiden uzak, IŞİD'e ve El Kaide'ye haşhaşi "cihad"çı yetiştirmeye...
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder