16 Temmuz 2009 Perşembe

Canlı Reklam...

















19 Temmuz'dan itibaren bazı istisnalar dışında tüm kapalı alanlarda, sokak hariç açık alanların özel bölümleri dışında artık sigara içilmeyecek. Harika bir duygu... Muhteşem görüntü... Artık insanlar, kendi elleriyle kendilerini zehirleme yoluna son verebilmek için, "YASAK" yolunu tercih edecek galiba! Bu suretle ülkemizde hem içenler, hem de içmeyenler için -19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle- yeni bir dönem başlıyor diyebiliriz.


Bu iş bu kadar basit olabilecek mi, şimdilik yetkililer "evet, olacak" diyor. Bizce de bir sakıncası yok! Yani bu gerçekten çok güzel olacak da, bir de içenler açısından olaya bakarak, asıl endişe veren kısım üzerinde eğitimci gözüyle durmak isterim:
Yasaklarla birlikte bir takım cezalarda beraberinde gelecektir. İşte o cezalar arasında dikkat çekici olanlardan iki tanesi şöyle,

* Sigara reklamı-tanıtımı: 50 bin-250 bin YTL arası

* Televizyonda sigara görüntüsü: Bin -100 bin YTL arası

O halde şimdi bir bakalım: Sigara kapalı mekanlarda içilemediğine göre, tiryakiler nerede sigara içecek, sorusunun yanıtı şüphesiz ki sokaklar ve caddeler olacaktır! O zaman nasıl bir manzarayla karşılaşılıyor? Fosur fosur sigara içen erkek, bayan manzaraları... Peki, bu durumda sigara reklamı canlı bir şekilde olmuyor mu? Elbette ki, daha da etkileyici oluyor. O zaman televizyonlardaki sigara görüntülerini kapatmak ya da perdelemek çok komik değil mi? Komik elbette... Aslında bu durum içmeye teşvik olarak çok güzel bir ortam yaratıyor, desek doğru olacak. Zira baştan da ifade ettiğim üzere, eğitimci olarak gözlemlediğim, çocukların büyükleri taklit etmek gibi önemli bir özellikleri söz konusu. İşte o zaman da aklıma bu durumun çocuklarımıza büyük ölçüde zarar vereceği endişesi geliyor. Zira bu manzara karşısında hepside, sigara içmeyi doğal karşılayarak kanıksayacaklardır. Ortada aleni bir teşhir söz konusu. Şimdi kimsenin bu türden alışkanlıklara, tümden yasak getiremeyeceği de kesin. O zaman yine küresel tütün tekelcilerinin durumdan vazife çıkararak, sigara içimine teşviğin bu şekilde artacağı aklıma geliyor. Dev reklam panoları yerine, alın size adım başı canlı reklam kaynakları. Zaten kapitalizmin bünyasinde reklam ve özendirme bulunmaktadır. Şimdi dünyanın sigara devleri de büyük bir nüfusu barındıran ülkemizi (üstellik de genç nüfusu) elinden çıkarmak ister mi? Yorum yok! Cümle alem de bilir ki YASAK ilgi uyandırır...


Söz sigara tiryakiliğinden açılmışken, okuduğum bir romandan (Dostoyevski'den) hatırladığım bir bölümü sizlerle paylaşmak isterim: Trende birbirlerini hiç tanımayan yolcular arasında kucağında köpeği olan bayan ile birlikte sigarasını ağzından düşürmeyen romanın kahramanı aynı kompartmanda yolculuk yaparlar. "Kokona" olarak tanımlanan bayan, sigaradan büyük rahatsızlık duyar. Hiç bir şey demeden adamın yanına giderek ağzından sigarayı aldığı gibi atar. Bu andan itibaren neye uğradığını şaşıran adam da, biraz sonra bayanın elinden köpeğini kaptığı gibi seyir halindeki trenin penceresinden dışarı fırlatır... Sonrası ise yorumlarla devam eder. Ancak bu bölüm beni çok etkilemiştir.



Sözün kısası; sigara yasağı elbette ki içmeyenler için harika bir durum. Ancak bir o kadar da sigarayı alışkanlık edinenler var. İşte bu durumu iyi anlayarak, içenlerin haklarına saygı duymak için mutlaka onlara bir yer gösterilmelidir. Zira bu durum canlı reklamın da önüne geçilmesi anlamı taşıyacaktır. Yani çocuklarımıza ve gençlerimize sigara içerek "örnek model" olmayı da engellemiş olacağız.

Bu arada bizim kültürümüzde "ayıp" karşılanan, kadının sokakta aleni sigara içmesinin yolunu açmış olacağımızı da belirtmeden geçemeyeceğim...

Sevgi ve saygılarımla!

1 yorum:

  1. Sigara içmeyen biri olarak bu yasağa sevinmiş olabilirim ama sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum hocam. Teşekkürler. Serkan Alpaslan

    YanıtlaSil