BBC'nin haberlerinden edindiğim bilgiye dayanarak Birleşmiş Milletler Genel Meclisi, dünyada eşlerini kaybeden yaklaşık "245 milyon kadının şerefine 23 Haziran'ı Uluslararası Dul Kadınlar Günü" ilan etmiş... İyi mi?
Birleşmiş Milletler'in bu vakte kadar almış olduğu kararların siyasi bir hesaba dayandığını artık bilmeyenimiz yoktur herhalde... Onun için bu haberi dinlediğimde ruhumun isyan etmemesi mümkün değil... Zira adeta dalga geçer gibi bizim zihnimizle aleni alay ediyorlar...
Şimdi haberi izin verirseniz kısaca bir irdeleyelim:
Türlü haksızlıklara maruz kaldıklarını iddia eden Birleşmiş Milletler, amaçlarının miras haklarından ve topraklarından, hatta çocuklarından bile mahrum bırakılan dul kadınların sorunlarını masaya yatırarak dünyaya duyurup, sivil toplum kuruluşlarınca gerekli hassasiyetlerin oluşmasına katkı sağlamaya yardımcı olmakmış...
Ve bu kapsamda İngiltere eski başbakanlarından Tony Blair(ki bu kişi özellikle Irak'a saldırıyı büyük bir iştahla gerçekleştiren baş oyuncudur.)'in eşi Cherie Blair ve ünlü İngiliz şarkıcı Jhon Lennon'un eşi Yoko Ono bu kapsamda görüş bildirerek "Artık bu haksızlıklara meydan okumanın zamanı geldi" diyorlar... Dahası ortada kalan dul kadınların yoksulluğun pençesinde mücadele ederken bedenlerini satabildiklerini ve hatta çocuklarının dahi "fuhuşa" sürüklenebildiklerini; yine dul kadınların, çok zayıf ve sömürüye açık hale geldiklerini söylüyorlar...
Öte yandan dul kadınlar, bir çok ülkede özellikle de savaş bölgelerinde ya bir köşede bırakılıyor, ya da gözardı edildiklerinin Birleşmiş Milletler'ce altı kalın kalın çizilerek bizlere duyuruluyor...
Aman da aman... Bu hassasiyet ve inanılmaz şefkat duyguları karşısında valla gözlerim yaşardı...
Şimdi çok merak ediyorum, bu korkunç ortamı sağlayanlar kimler acaba?
Ey Birleşmiş Milletler, siz, kimi kandırıyorsunuz? Dünyada kargaşa ile birlikte beraberinde çıkan savaşların ardından tüm olumsuzluklara yol açan; ve kendi ifadelerinizle kötü koşulların oluşmasında el altından katkı sağlayanlar kimlerdi acaba?
Tony BLAIR değil midir Irak'da savaşı başlatan?
Orada yüz binlerce Müslüman kadının namusunu kirletip ardından "fuhuş bataklığı"na çekilen; ve milyonlarca kadının dul kalmasına neden olan kimler?
Bütün bu kirli koşulları sağlayan emperyalist güçlere hizmet için var olan Birleşmiş Milletler, şimdi hangi yüzle"dul kadın" haklarını aramaya kalkıyorlar? O vakit bu yaptığınız bir yandan dövmek, öte yandan açılan yaraları pansuman için "melek" rolüne girmek anlamı taşımıyor mu?
Özellikle, BBC'nin haberdeki kullanılan (Nevyork sergisindeki) resimlerine dikkatle bakıldığında görüldiği gibi, Müslüman kadınlar üzerinden konu işleniyor... İyi de oralarda bu yaraları açanlar niye gündeme taşınmaz? Suçlular ortada cirit atıyor... Ve dahası aynı suçlar işlenmeye devam ettiği gibi edilmeye de daha hızlı zeminler hazırlanıyor...
Korkum şu ki... BM'in bu "iyilik", "insanlık" içeren sözde mesajlarıyla geçmişte yapılanlar gibi, bundan sonra yapılacakların zemininin hazırlanmasına yönelik, yeni çalışmalar olmasından endişe duyuyorum!
Sevgi ve saygılarımla!
"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder