2 Haziran 2011 Perşembe

"Çok Eşliliğe Destek"miş...









"Düşüncelerle karşılaşınca, zayıflar korkar, aptallar karşı gelir, akıllılar karar verir." J.Roland


"ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, Amerikalıların çoğu, eşin aldatmasındansa, çok eşliliğin daha 'kabul edilebilir' olduğunu düşünüyor." 02.06.2011, Vatan


Bizde ise "Çok eşlilik yasal olmalı" diyebilen bir hanım aydınımız da çok yakın bir tarihte çok eşliliğin dinde olduğunu savunmuştu...

Ne güzel (!) değil mi? İnsanlar kendi şahsi çıkarları uğruna dini anında, istekleri doğrultusunda yorumlayabiliyorlar... Bu sayede de istedikleri gibi toplumu şekillendirmeyi kendilerine vazife sayıyorlar...


Gelinen noktayı kısaca tanımlamamıza yardımcı olacak bir görüşü izninizle aynen aktarmak isterim:

"Hurafeler diz boyu. İnsanlar doğruları değil bu hurafeleri kabul ediyor. Cübbeliler ve bilmem kimler her gün insanların kafasına hurafe püskürtüyor ama 20 bin kişi onları dinliyor. Peygamberimiz, "Nasıl olursanız öyle yönetilirsiniz" buyurmuş. Kimileri de var ki kendini aydın (!) sanıp dini tamamen dışlıyor, Kur’ân ile alay ediyor." Süleyman ATEŞ


Hâl böyleyken, "ABD'den destek" başlığıyla gazeteye yansıyan yukarıdaki haberi okuduğumda ilk aklıma gelen şey; insanların ahlaki zaafiyetlerinin toplumda yer bulması için, ortaya atılan saçma sapan açıklamalardan işte bir tane daha, demek oldu.

Ne zamandan beri Kur'ân'da insanların keyfe keder ihtiraslarına ve ahlâksızlıklarına haklılık veren ayetler olmuş? Zira hepimizin bildiği ve anladığı üzere Bedir ve Uhud savaşlarının yaşandığı o dönemde ortada birçok dul kadın kalmasıyla gelişen evlililklerin yapılması; ve hatta Hz. Peygamberimizin yapmış olduğu evliliklerin de bu anlamda, siyasi nedenleri olduğu bilinen bir gerçek iken... Nasıl oluyor da o dönemin koşulları bugünle örtüştürülebiliyor?


Şüphesiz ki bu konuyu aydınlatan pekçok gerçek aydınlarımız var...

O zaman her aklına gelen, istediği gibi birilerinin çıkarlarına hizmet etmek amacıyla, Kur'ân'a kendi istedikleri gibi şekil vermeye kalkışmasınlar!!! Hele hele İslam'ı ve Kur'ân'ı reddeden Hıristiyanların başı, bu işe hiç mi hiç! Dolaylı şekilde dahi bulaşarak "fetva" vermeye kalkmasın. Dinimizi ve ne yapacaklarımızı onlardan öğrenecek değiliz. Eğer çok biliyorlarsa otursunlar kendileri bir yasa çıkarsın ve kendi ülke insanlarına bu şekildeki ahlaksızlıklarını kanunlaştırarak toplumlarına sunsunlar.

Dolayısıyla oralardan bize akıl vermeye sakın kalkmasınlar!

Zira bizim dinimiz ve kitabımız bu türden ahlâksızlıklara ve zaafiyetlere yer vermediği gibi, bu türden uydurma ve hurafeleri de kesin şekilde reddetmektedir! "ŞEHVET, ŞÖHRET, SERVET Kur'ân'ın reddettiği..." Araştırmacı YAZAR Eren ERDEM


Şu anda yaşadıklarımız ise, insan ahlakının yerlerde süründüğü dönemin ta kendisidir... Bu gidişin iyileştirilmesi için topyekün uğraş verileceği düşüncesi şöyle dursun, ahlâksızlığı hem kabullenip, hem de alkışlarcasına suçu övme ve hatta suça teşvik anlamına gelecek her gelişmeyi toplumsal kabule zorlamanın yollarını din üzerinden gerçekleştirmek, adeta mübah sayılır hale getiriliyor... Bu da hem insanlık adına, hem de ahlâk adına utanç verici...

Tüm bu çirkin gelişmelerin hiçbir dinde yeri olmadığı da açık bir gerçektir. Zira hangi din var ki, ahlaksızlığı övüp, ona mazeret yaratan düşüncelere yer vermiş olsun?

Yazıklar olsun!!!

Öte yandan bu gece Regaip Kandili.. Ve bu doğrultuda Diyanet İşleri Başkanımızın açıklamalarında da görüleceği üzere, vermek istediği mesaj tam da konumuza ışık tutacak nitelikte...

"Regaib, geleceğe yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkânı veren mübarek bir gecedir. Bugün insanoğlunun en büyük sorunlarından birisi hiçbir arzusuna gem vuramaması, isteklerini dizginleyememesi, tutkularını terbiye edememesi, güç, servet, şehvet tutkusunu frenleyememesi, kısaca rağbetini, içten isteğini, regaibini Rabbine yöneltememesidir.

İşte Regaib kandili, bitmeyen arzularımızın, tükenmek bilmeyen isteklerimizin, bizi esir alan aşırı tutkularımızın ve bütün bu arzular doğrultusunda ortaya koyduğumuz çaba ve gayretlerimizin muhasebesini yapmamız için Rabbimizin her yıl bize lütfettiği mübarek bir gecedir." Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ

Bu vesileyle bu gece, yüce milletimizle birlikte tüm inananlara ve insanlığa kutlu olsun...

Sevgi ve saygılarımla!

Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (S.A.V.)

2 yorum:

  1. Çok eşliliğin her şeyine evet desek bile geriye tek ve en önemli unsur kalıyor : ''Üzerine KUMA gelecek olan bayanın gönül rızasıyla(?) bunu kabul etmesi...
    O zaman olay burada kapanmış oluyor...Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Ne yazık ki geldiğimiz nokta bu. Cumhuriyetimizin kazanımlarını kaybetme aşamasına geldik. İnsan kalitemizin (0) seviyesinde bulunduğunu görmek çok üzücü. Üstelik bu şarlatanlar, iddialarına malzemeyi "göksel" kitaba dayandırmaları da, önümüzde yıkmamız gereken çok engel olduğunu da gösteriyor.

    YanıtlaSil