5 Ocak 2012 Perşembe

İsmail Haniye, Sende mi?













"Diyarbakır için özgürlük mesajı!

Selahattin Demirtaş ile görüşen Haniye, isim benzerliği esprisi yaptı ve...

Gazze’deki Filistin Hükümeti’nin Başbakanı İsmail Haniye, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Filistin ve Kürt sorunununun çözümünü konuştu. Haniye, Demirtaş’ı Kudüs’e davet ederken Kudüs’ü haçlı kuvvetlerinden alan Selahattin Eyyubi ile isim benzerliğine dikkat çekerek, latife yaptı ve "Kudüs yeni Selahaddin’ini bekliyor" dedi. Haniye görüşmede, "Diyarbakır’ın özgürlüğünü görmek isteriz" diye konuştu.


Haniye’nin "Ümit ediyoruz ki bütün haklarınızı elde edeceğiniz, kendi kimliğinizle yaşayacağınız günlere kavuşursunuz" yönünde değerlendirme yaptığı öğrenildi. Demirtaş, "Biz Filistin’in özgürlüğünü görmek isteriz” deyince Haniye’de, "Biz de Diyarbakır’ın özgür olmasını görmek isteriz" diye karşılık verdi... (Milliyet)" 04 Ocak 2012, Vatan



Şimdi söylendiği iddia edilen bu sözler karşısında şaşkınlığımı buradan paylaşmak isterim. Zira Filistin Hükümeti'nin Başkanı İsmail Haniye ne konuştuğunun ya farkında değil... ya da birilerinin ekmeğine yağ sürmenin derdine düşmüş...

Pek Sayın Haniye'ye iddia edilen sözleri üzerine sormak istediğim birkaç soru olacak;


1- Kudüs'ü haçlı kuvvetlerden alan Selahattin Eyyubi'ye isim benzetmesiyle "latife" yapmakta neyin nesi oluyor? Zira o Selahaddin Eyyubi haçlılara karşı savaşmış...

Peki ya bizim Selahattin kime karşı, nereyi kimden alıyor? Yani aynı kaderi paylaşmış, aynı tarihi yaşamış, aynı sevince, kedere ortak olmuş, aynı kültürün parçası, aynı inancın kardeşliğine mi savaş açıyor? Yoksa aynı bayrağın altında, aynı toprakları paylaşan kardeşlerinin vatanını parçalamak mıymış yaptığı "latife"?!

2- Demirtaş, "Biz Filistin’in özgürlüğünü görmek isteriz" demiş... Ne âlâ...
Şüphesiz ki, Filistin halkının özgürlüğünü millet olarak hepimiz özlemle ve heyecanla bekleriz... Bundan da din kardeşliğimiz, tarih paydaşlığımız, coğrafya bütünlüğümüz ve de insanlık adına büyük mutluluk duyarız...
Buna mukabil İsmail Haniye, "Biz de Diyarbakır'ın özgür olmasını isteriz" diye karşılık veriyor, ki o zaman da diyecek sözlerimiz var;

"Diyarbakır'ın özgürlüğü" ne demek oluyor? İsmail Haniye bilmez mi ki Diyarbakır bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir şehri... Ve de Diyarbakırlılar da bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin özgür vatandaşları...

O halde hangi bağımsızlıktan bahsediliyor?! Diyarbakır ne zamandan beri "tutsak" oldu? Ve kimin tutsağı olmuş? Diyarbakırlılar da ne zamandan beri "zulüm" görüyorlar?


Yoksa Haniye Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni İsrail ile bir mi tutuyor ki, Diyarbakır'ı da Filistin'e mi benzetmeye çalışmış? Oradan da Selahattin Demirtaş'ı kendisinin mevkidaşı gibi görüp, haçlı zulmüyle "eşleştirdiği" Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Batılı emperyalist haçlılara denk getirecek sözleri ediyor!!!

Yine buradan hemen sormak isterim; İsrail meclisinde bir Filistinli milletvekili olabilir mi? Ve de Demirtaş ve arkadaşları gibi o meclisden İsrail devletine meydan okuyup, tehditler savurabilir mi?

3- O halde İsmail Haniye emperyalizmin planlarına alet mi oluyor? Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hem ziyaret ediyor, hem de ülkenin bölünmez bütünlüğüne -bilerek ya da bilmeyerek- dil uzatıyor; ve "özgürlük" falan söylemleriyle bölücülük yapıyor, iyi mi?! O zaman kendisinin bu sözleri ile Batılı emperyalistlerin söylemlerinin ne farkı var?! Neticede ise neredeyse aynı amaca hizmet için birilerinin sözcülüğünü yapıyor gibi bir izlenim doğuyor...


İsmail Haniye'den, Türk milletinin gönlünde yatan Filistin sevgisi ve mazlum Filistinlilerin davasına zarar verecek sözlerden uzak durmasını bekliyoruz. Unutmasın ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünmez bütünlüğü ile millet olarak, Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında olmuştur...

Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni haçlı kuvvetine benzetecek kadar da büyük bir gaflet içerisine düştüğünü hatırlatırken, sözlerini esefle, ibretle ve hayretle izliyoruz...


Son bir not; Kürt kardeşlerimizin cebren ve hile ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından sökülerek olası "ayrıştırılma" neticesinde kavuşacağı (!) sözde "özgürlüğü" ise, ne yazık ki tıpkı Filistinli kardeşlerimizin bugünkü zulüm altında ezilen köleliğine dönüşeceğini de hatırlatmakta fayda var!


Selahattin Demirtaş'a "latife" yaptığını zanneden Sn. İsmail Haniye'ye önemle duyurulur!!!


Sevgi ve saygılarımla!



Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)

2 yorum:

  1. Biz yıllardan beri söylüyoruz, ne Filistini? ne Filistin kardeşliği?

    Filistin'den bize ne?

    Ne kadar çabuk unutan bir milletiz...

    Daha dün; Lübnan sınırları içerisinde Bekaa Vadisinde TİKKO, DHKP/C, MLSPB, KAWA, RIZGARİ, ALA RIZRARİ, KAWA, HDÖ ve en son PKK militanlarını eğitenler Filistinli gerillalar değil miydi?

    Bu örgütlere Mehmetçiğimize, polisimize en berbatı ise silahsız öğretmenlerimize kurşun sıkmasını, roket atmasını, mayın döşemesini öğretenler Filistin gerillaları ile Filistin yönetimi değil miydi?

    Akademia Mahzun Korkmaz isimli şer yuvasını burada konuşlandıranlar Filistin yönetimi değil miydi?

    İsrail'i bölgeye yerleştirdiği için her fırsatta Osmanlıya lanet okuyanlar bunlar değil miydi yoksa? Kendi topraklarını Osmanlı altınları karşılığında İsraillilere satanlar Filistinliler değil miydi?

    Ben mi yanlış biliyorum, tarih mi yanlış yazıyor?

    YanıtlaSil
  2. Şair demiş ya ''Çoğu bu hevesteydi birkez gülen olmadı. Her gelen akıl verdi doğru bilen olmadı'' bu durum en güzel özeti fazla söze gerek yok.

    YanıtlaSil