"NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada Adolf Hitler, Josef Stalin ve IŞİD’i aynı safa koydu.
Stoltenberg, "Özgürlüğün düşmanları var. Onları caydırmamız gerekiyor. Eğer bunu başaramazsak savaşmamız gerekecek. Hitler’i barışçıl protestocularla durdurmak mümkün değildi. Stalin’i sözlerle caydırmak mümkün değildi. IŞİD’i diyalog ile yenmek mümkün olmazdı" dedi." 03.04.2019,
"Gücünü gün geçtikçe arttırarak cesaretle savaşa hazırlanan yeni Almanya ile Batının çökmüş demokrasileri arasındaki aykırılığı herkes görebiliyordu. Batı demokrasilerindeki karışıklıklar ve duraksamalar her ay daha çok artıyordu. İngiltere ile Fransa telâşa düşmüşler, ama Hitler'in Almanya'yı silahlayarak ve Ren'e girerek barış andlaşmasını ihlâl etmesini önlemek için hiçbir şey yapmamışlardı.
İtalya ile Almanya'nın Franco zaferini sağlamak için İspanya'da neler yaptıklarını herkes biliyordu. Öyle olduğu halde Londra ve Paris hükümetleri, İspanya'da "adem-i müdahele"yi sağlamak için yıllardan beri Berlin ve Roma'da diplomatik görüşmelerle boş yere vakit geçiriyorlardı. Bu görüşmeler Alman diktatörü için güzel bir spor oluyor, Fransa ve İngiltere'nin şaşkın siyasi liderlerini daha da iyi tanımasına yarıyordu. Şimdi onları eskisinden de daha aşağı görüyordu. İleride tarihe geçen yeni bir olayla onları yeniden kolaylıkla dize getirdiği zaman bu iki Batı demokrasisine kısaca "küçük solucanlar" diyecektir." William L. SHIRER, Nazi İmparatorluğu Doğuşu-Yükselişi-Çöküşü cilt:1 sf:473
"Hitler bir tek silah patlatmadan ve askerî bakımdan kendisini ezebilecek güçte olan İngiltere, Fransa ve Rusya'nın hiçbir müdahalesiyle karşılaşmadan, yedi milyon insanı Almanya'ya katmış ve gelecekteki plânları için büyük önem taşıyan stratejik bir durum elde etmiştir."
(...)
Hitler için en önemli olanı, İngiltere ile Fransa'nın kendisini durdurmak için parmaklarını bile oynatmak niyetinde olmadıklarını anlamış olmasıydı." William L. SHIRER, Nazi İmparatorluğu Doğuşu-Yükselişi-Çöküşü cilt:1 sf:552
Dün Hitleri besleyenler, bugün aynı şekilde IŞİD, PKK, PYD... gibi tedhiş örgütlerini önce yaratıp ardından ağır silahlarla donatarak milyonların ölümüne vesile olmaktan geri durmuyorlar.
Hâl böyle olunca da, "Hitler’i barışçıl protestocularla durdurmak mümkün değildi" demek tıpkı Hitler dönemimde olduğu gibi bölgeyi hatta dünyayı ateşe atmaktan başka bir işe yaramayan cümlelerden ibarettir.
Demem o ki, bu durum tedhiş örgütleri için "güzel bir spor oluyor". Ve de en önemlisi emperyalist güçlerin "şaşkın siyasi liderlerini ve demokrasisini kısaca, 'küçük solucanlar' " olarak nitelendirmekten başka bir şey değildir.
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)